5

1.7K 111 29
                                    

Sıkıntıyla koltukta ters döndüğümde topuklarım duvarda başım ise koltuktan aşağı sarkıyordu. Karşımdaki suratları tersten görmeye başladığımda güldüm. "Sen şimdi şunu başından anlat bakayım iyice." Seslice ofladım.

Asena ve Bora olayın en ince ayrıntısına kadar anlatsan da 'En başından anlat şunu.' diyen arkadaş tipindendi. Ve ben Aslı'yı eve neden davet ettiğim ile barmenliğe başlayacak olduğumu tüm detaylarıyla anlatsam da bilmem kaçıncı kez tekrarlamamı istemişlerdi.

Ağzımı tekrar anlatmamı isteyen Asena'ya küfür etmek için açmıştım ki telefonumdan gelen bildirim sesiyle geri kapattım. Ağzım kapansa da gözlerimden sevgi sözcüklerimi anlamış olacaklar ki üstüme gelmemeyi tercih ettiler.

Pozisyonumu bozmadan başımın yanındaki telefonu alıp ekrana baktım. 'Provalara birazdan başlayacağız gel istersen.'

Mesaja dik dik bakarken içimden söylendim. Dün o kızla olan samimiyetini unutmamıştım. Beni ilgilendirmezdi ama ilgilendirmişti işte.

Mesajına cevap vermeden odama hazırlanmaya giderken göz ucuyla Asena ve Bora'ya baktım. Yanyana durmuş ciddi bir şekilde telefona bakıyorlardı. Kesin yine mutfağımı birbirine katacak dünyanın en saçma tarifini denemek üzerelerdi.

En son mutfağa girdiklerinde kendimizi fırından ve Bora'nın saçından erimiş marshmellow temizlerken bulmuştuk. Hazırlandıktan sonra onları kovarım diye düşünüp yürümeye devam ettim.

Üzerimi değiştirdiğimde Bora ve Asena'yı tabiri caizse yaka paça evden atarak hızlı bir makyaj yapmıştım. Şu an ise taksi beni Almora'ya götürürken pencereden geçtiğimiz yolları izliyordum.

Zaten kafamdaki sesler susmazken bir de hızla geçen yolların hem kafamı hem midemi bulandırdığını hissetmemle gözlerimi kapayıp düşünmeye devam ettim.

Dün geceki kızın sevgilisi olduğunu sanmasam da ağzını aramakta bir sakınca görmüyordum. Kendi kendime kaşlarımı çattım. Ne zamandan beri başkalarının aşk hayatıyla ilgileniyordum?

Mekânın önünde inmemle kulaklıklarımı boynuma indirerek içeri girmek üzere yürümeye başladım. İçeri girdiğimde bar sağ tarafta sahne ise barın sağ çaprazında kalıyordu. Bakışlarım sahnedekilere kayıyordu ki gözüme giren mavi tutamlar buna engel oldu. Arkadan omzuma kollarını dolayan kişinin kim olduğunu anlamak için düşünmeme gerek kalmamıştı. Gülümseyerek ellerimi kolunun üzerine koydum ve Sedef'e doğru döndüm.

"Erkencisin, henüz provalar yapılıyor." Başımı salladım. "Biliyorum, Aslı davet etmişti. Arkadaşlarıyla-" Bunun kulağa daha özel geldiğini fark ettiğimden sözcük seçimimi değiştirdim. "Diğerleriyle de tanıştırmak için."

Sedef omuz silkip "Diğerleriyle tanışman bittiğinde gel yanıma dün beceremediğin şeyleri yeniden deneyelim." diyerek bara doğru ilerlediğinde sadece tebessüm ettim. Dün kokteyl yapmayı denerken kokteyli Sedef'in üzerine döktüğüm aklıma gelince utanmıştım. Onun dediği gibi çalkaladığıma eminken birden Sedef'in beyaz kıyafeti çeşitli renklere boyanmıştı. Ben kızacağını düşünüp paniklerken o sadece gülmüştü.

Sahneye ilerlediğimde baterist olduğunu bildiğim kişiyle konuşan Aslı'ya seslendim. "Hey!" Hepsi aynı anda bana dönünce bir an yerime sindim. Aslı bir anlık duraksamadan sonra gülümseyerek sahneden elini uzattı. Sorgulamadan elini tuttuğumda beni çok da yüksek olmayan sahneye kolayca çekmişti. Hızla çekişinin etkisiyle ona yakınlaştığımda kendimi omuzlarına koyarak çarpışmamızı engelledim. Başımı diğerlerine çevirdiğimde onları incelemeye başlamıştım. Mor saçlı olan elindeki bass gitarla kaşlarını çatmış bana bakıyordu. Bakışları Aslı ile ben arasında gidip gelince Aslı'yla arama biraz mesafe koyarak gitaristlerine baktım. Siyah kısa saçlı ve yüzü piercinglerden görünmüyor diyebileceğim bir tipti.

Bateristleri ise sadece kaşlarını kaldırmış Aslı'ya bakıyordu. Aslı onların bu garip bakışlarına takılmadan beni tanıtmaya başladı. Mor saçlı kıza bakarak "Gül, Yasmin. Yasmin, Gül." Yasmin çatılmış kaşlarını düzeltmeden elini bana uzattığında bunu sadece kibarlıktan yaptığını anladım. Onun sert ifadesine rağmen hafifçe gülümseyerek elini sıktığımda Aslı siyah saçlı kıza döndü. "Elif." Elif, Yasmin'in aksine "Memnun oldum, Gül" diyerek elimi sıkmıştı. Aslı bu sefer kıvırcık saçlı çocuğa döndüğünde "Burak" demişti ki sol tarafımızdan gelen 'Burki' sesine döndüm. Sedef'in sesiyle dudaklarımı birbirine bastırmıştım.

Burak'a ayıp olmasın diye gülme isteğini içime hapsetmeye çalışıp elimi ona uzattım. Bayık bayık Sedef'e bakan Burak bakışlarını bana çevirirken ifadesini daha sevecen bir hâle getirdi ve hafifçe tebessüm ederek memnun olduğunu söyledi.

Ortaya konuşarak "Tanıştığıma memnun oldum." dediğimde Aslı'ya döndüm. "Ben Sedef'in yanına gideyim artık bana göstereceği birkaç şey vardı, görüşürüz." Cevap beklemeden lafı ağzına tıkarak sahneden aşağı atlayıp bara doğru ilerledim. Yasmin'in yaydığı enerji pek hoşuma gitmemişti üstelik ben sahneden inerken Aslı'ya "Ne iş?" dediğini duymuştum.

"Gusam mı hocam" Yanımdan gelen kahkaha sesiyle dediğim şeye gülen Sedef'e göz devirdim. Her şeye gülecek ne vardı Allah aşkına? Yerimden kıpırdamadan aynı noktaya bakmaya devam ettim.

Birazdan sahne alacak Aslı'nın kenarda bir kızla flörtleşmesine sinirlenmem ne kadar normaldi bilmiyordum ama ben kanımın kaynadığını hissediyordum. Dün yanımda flörtleştiği kız için imalar yapmama gerek bile kalmamıştı. Sedef özetle onun bir 'yavşak' olduğunu benim ise özellikle dikkat etmem gerektiğini söylemişti. Neden 'özellikle' olduğunu sorduğumda gülümseyip 'umarım nedenini öğrenmezsin' diyerek aklımı karıştırmıştı. Ve benimle tanışırken ters ters Aslı'ya bakan Yasmin şu an onun başkasıyla yakınlaşmasını asla umursamıyor gibi duruyordu. Halbuki o tavırlarından sonra Aslı'ya karşı hisleri olduğunu düşünmüştüm.

"Bakma artık şuna belli tek gecelik bir şeyler arıyor işte." Kolunu omzuma atarak söylediği şeyle ters ters ona baktım. "Sürekli tek gecelik bir şeyler mi arar böyle?" Alayla gözlerini bana indirdiğinde aramızdaki boy farkı gözüme çarptı. Fark denemezdi aslında ama giydiği kalın topuklu botlar onu benden biraz uzun yapıyordu. "Nur'un gazabından kurtulabilirse bulduğu farklı fırsatları kaçırmamaya özen gösterir diyelim." Nur'un kim olduğunu söylememesine rağmen aklımda tek bir kişi belirdi. Kızla birlikte lavaboların olduğu tarafa gittiklerinde gözlerim büyüdü.

Onu bu kadar dikkatli takip ettiğim için kendime sinirlenirlen işime bakmaya karar verdim. Bir süre sonra tezgahı siliyordum ki tam karşımdaki bar taburesine oturan kişi için kafamı kaldırdım. Lavaboya gittiği kızdı. Kız bildiğin dağılmıştı. Gözüm önce kumral saçlarına daha sonra boynundan göğsüne doğru inen ve çok geçmeden moraracağına emin olduğum kızarıklara kaydığında yeniden dikkatimi gözlerine verdim.

"Bira." Başımı sallayıp dolaba ilerledim. İstediğini verdiğimde yerinden kalkıp çıkışa ilerlerken onun yerine oturan bedene boş boş baktım. Aslı, 'az önce birini siktim' diye bağıran mayışmış ifadeyle bana bakarken yanağımdan makas aldı.

Ona 'elini yıkadın mı' diye soracaktım ki daha ağzımı açamadan nereden çıktığını anlamadığım Yasmin elini Aslı'nın omzuna koydu. "Başlamamıza az kaldı gelsen iyi olur." Aslı başını salladığında aralarında anlamladıramadığım bir bakışma geçti ve oturduğu gibi geri kalktı.

Bu saçma bakışmaların da nedenini öğrenecektim nasıl olsa. Ama ben bunları çözmeye çalışırken Aslı'nın yavşaklığı bana engel oluyordu. Cinsel hayatı beni ilgilendirmezdi tabii ki ama onun basit bir kişiliği -basitlikten kastım yavşaklıktı- olduğunu düşünmezken sürekli farklı bedenlerle görmek aklımı karıştırıyordu. Onun hayatı bu kadar kalabalıkken ben nasıl kendim için yer açabilirdim? Ya da öyle bir yer var mıydı? İçimden bir ses var derken derinlerden başka bir ses sadece zaten var olan bir yeri dolduracağımı söylüyordu. O sesi sustururken sadece ilkini duymayı tercih ettim.

Sen Misin O? (gxg)Where stories live. Discover now