Sen Misin O? (gxg)

7

Pikenin altına daha da sinerek kendim için açtığım aralıktan televizyona baktım; uzun süredir vakit geçiremediğimize kanaat getirip Bora ve Asena'yla film izlemeye karar vermiştik ve korku filminde karar kılan ben olmama rağmen tek izleyemeyen de bendim.

Bugün bara gitmemiştim, nedeni ise Aslı dinlenmemi ve benden önce nasıl idare ettiyse Sedef'in şimdi de idare edebileceğini söylemişti. Ne kadar aralarında bir sorun olduğunu düşünmesem de sürekli birbirlerine laf atar halleri gözümden kaçmıyordu.

Sedef'in aklıma gelmesiyle onu da davet etmeyi düşündüm, bizimkilerle enerjilerinin uyuşacağına nedense çok emindim. Saate baktığımda işten çıkmasına az bir vakit kaldığını gördüm. Numarasının bende olmadığını hatırladığımda Aslı'ya sormayı akıl etmemle elefonumu elime alıp Aslı ile konuşmamıza girdim ve profiline bu zamana kadar hiç bakmadığımı fark ettim. Mesaj atmadan önce profiline tıkladığımda kaşlarım kalktı. Deri bir koltukta otururken öne eğilip dirseklerini dizlerinin üzerine yerleştirmişti, üzerine giydiği kısa kollu tişörtten dövmeleri görünüyordu, dudakları düz bir çizgi halinde olsa da gözlerindeki parıltılarla fotoğrafı çeken kişiye bakıyordu. Fotoğrafı kimin çektiğine olan merakımın önüne dövmelerine duyduğum merak geçince fotoğrafı büyütmeye çalıştım. Kalitesi düşen fotoğraf yüzünden hiçbir şey göremediğimde homurdandım. Bulduğum ilk fırsatta dövmelerini incelemeyi aklıma not ettim.

Profilinden hızlıca çıkıp yazmaya başladım:

Gül: Sedef'in numarasını atsana

Cevabını beklerken başımı televizyona çevirdim. Çevirdiğime pişman olurken yeniden pikeyi üzerime doğru çektim. Göz ucuyla soluma baktığımda Bora'nın da benim gibi yerine sindiğini Asena'nın ise sırıtarak filme odaklandığını gördüm. Ruh hastası. Gelen bildirim sesiyle yeniden telefonumun ekranını açıp hızlıca şifremi girdim.

Sedef'in numarasını hızlıca ekleyip onunla olan sohbete girdim ve 'Müsait misinn' yazıp ekranı kapatıyordum ki üstten Aslı'ya ait bir bildirim düştü, 'Ne için?' yazmıştı. Sabah aniden kalkıp gitmesi hakkında bir açıklama yapmamıştı, sabah yaşanmamış olsaydı beni açıklamasız bırakmasını umursamayabilirdim ama bana dolaylı yoldan da olsa farklı olduğumu söylemişti. Bir an yazmamayı düşünsem de aklıma gelen cevabın daha iyi olduğuna karar verdim.

'Eve çağıracağım da' ekranı sırıtarak kapattım ve yeniden filme kafamı çevirmek gibi bir hata yaptım. Attığım çığlıkla Bora da korkmuş olacak ki yerinden sıçrayarak sanki benim suçummuş gibi omzumdan ittirip yerine daha da sindi.

Gülmekten karnımın ağrıdığını hissettiğimde kendimi sırtüstü koltuğa bıraktım. Sedef davetimi hemen kabul etmişti ve tahmin ettiğim gibi Bora ve Asena ile çok iyi anlaşmışlardı. Just dance fikirleri palaska fashion taklidine dönüştüğünde ikisinin de taklidine gülmekten nefessiz kalmıştık. Günümün nasıl başladığını düşünürsek arkadaşlarımla vakit geçirmek benim için gerçek bir ödül olmuştu. Telefonuma gelen yeni bildirimle elimi uzatacaktım ki aklıma Bora ve Sedef'in çektiği video geldi.

Hızla yerimde doğrulup yanlarına gittim; Bora ve Sedef yanyana otururken Asena koltuğun arkasından telefona doğru eğilmişti. Asena'nın yanına geçtiğimde Bora videoyu başlattı.

Video Bora'nın arkasını dönmüş dansıyla başlarken arkadan Sedefi'in sesi geldi, 'Palaska Fashion!'. Bora'nın önüne dönüp yaptığı dil hareketlerine bakarken hepimiz gülmeye başladık, dansına başladığında ise hepimiz kahkaha atıyorduk. 'Abi 250 tişört kaç tl?' Sedef'in sesine karşılık Bora kameraya yaklaşıp '59.90 san san san' dediğinde videonun arka planından benim attığım kahkahanın sesi geliyordu.