11

1.7K 78 56
                                    

Yüzümde hissettiğim yumuşak doku ile burnumu kırıştırıp başımı sağa çevirdim. Bir gülme sesi duyar gibiydim fakat ses çok uzaktan geliyordu sanki, duyamamıştım.

Yeniden hissettiğim doku yüzünden birden sinirim tepeme çıktığında o şeye vurmaya çalıştım.

Burnumda hissettiğim sert darbe yüzünden acı ile inleyerek gözümü açtığımda gördüğüm ilk şey kahkaha atan Aslı oldu. Sanırım yumuşak şey yerine yüzüme tokat atmıştım.

Aslı güldükten sonra yüzüme yaklaşıp burnumu öptüğünde yüzümdeki acılı ifadenin yerini büyük bir gülümseme aldı.

Başını boynuma gömüp orada nefes alıp vermeye başladığında huylanarak kıkırdadım. "Sonunda uyanabildin, sevgilim."

Cümlesi ile gözlerim büyürken heyecandan midem bulandı. Biz sevgiliydik. Başını boynuma öpücük kondurarak oradan uzaklaştırdığında ayağa kalkıp enerjik bir şekilde ellerini çırparak bana baktı.

Ben nedenini bilmediğim heyecanına gülerken yeniden konuşmaya başladı, "Hadi, otelin restoranında kahvaltı için bize özel yer ayırttım."

Gözlerimden kalp çıkacakmış gibi sevgi ile ona baktığım sırada çoktan hazırlanmış olduğunu gördüm. Her zaman simsiyah ve dikkat çekmeyen parçalar giyinse de benim gözümde adeta ışıldıyordu sanki.

Yanağıma pat diye bir öpücük kondurup odadan hızla çıktığında olduğum yerde gerindim. Benim de hazırlanmam lazımdı. Lavaboya ilerleyip aynanın karşısına geçtiğimde dikkatimi çeken boynumdaki morluklarla dün geceyi düşündüm.

Nefesimi tuttuğumda sıcak basmıştı sanki. Neredeyse sevişiyorduk.. ben ağlamaya başlayasıya kadar.

Ne olduğunu tam hatırlamasam da hatırladıklarım yakınlaştığımız, benim ağlamaya başlayışım ve Aslı'nın beni sanki bir bebekmişim gibi kucağında saçıma öpücükler kondurarak uyutmasıydı.

İç çekerek elimi yüzümü yıkadım ve hızlıca hazırlanmaya başladım. Bugün olmazsa yarın olurdu, zaman bizden yana gibi hissediyordum.

Restorandan içeri girdiğimde gözlerim Aslı'yı aradı. Onu tam denizi karşısına almış manzaralı bir masada otururken gördüğümde yavaşça yanına ilerledim.

Beni fark ettiği gibi yüzünde oluşan gülümseme ile süzmeye başladı. Yazlık, sarı bir elbise ve sandalet giymiştim. Bu sıcakta onun gibi simsiyah giyinecek kadar kafayı yememiştim çok şükür.

Masaya yaklaştığımda Aslı da yerinden kalktı ve benim için oturacağım sandalyeyi geriye çekti.

Ona gülümseyip çektiği sandalyeye otururken sandalyeyi biraz daha masaya itti ve arkamdan çekilip kendisi de yerine geçti.

Gözlerimden ışıltılar saçtığımı tahmin ederek resmen donatılmış masada gezdirdim bakışlarımı.

Gözüm patates krokete takıldığında hemen çatalımı birine batırıp ağzıma attım. İç kısmı ağzımda neredeyse erirken tadıyla gözlerimi kapadım.

Aç olmasam bile durmadan yiyebileceğim şeyler arasında ikinci sıradaydı.

Gözümü açtığımda bana 'o sadece patates' der gibi bakan Aslı'ya güldüm. Bana göre patates zaten başlı başına mükemmeldi.

Ben çaprazımda kalan patates kızartmasına çatalımı uzatmıştım ki Aslı'nın başka yöne doğru bakmaya başlamasıyla kızarmış patatesi hızlıca ağzıma atıp ben de o yöne baktım.

Sedef ve Yasmin masamıza doğru geliyorlardı. El ele.

Bakışlarım ellerindeyken Aslı'nın da bakışlarının orada olduğunu tahmin ediyordum. Sonunda yanımıza ulaştıklarında ikisinin de yüzünde kocaman bir gülümseme vardı.

Sen Misin O? (gxg)Where stories live. Discover now