Sen Misin O? (gxg)

18

"Böyle işte."

Bir saat içinde hayatım boyunca hiç konuşmadığım kadar konuştuğumu hissederken dalgınca bakışlarını halıya çevirmiş Bora'ya yeniden seslendim.

"Yani, bütün bunlar sence ne anlama geliyor." Olan her şey Bora'nın da dediği gibi beni Aslı'da bir gariplik olduğunu düşünmeye itiyordu fakat o, o kadar iyiydi ki.. Eğer fazla kurcalarsam onun hakkında öğreneceğim olası kötü bir şeyden korkuyordum ve birisinin bana yalan söylemesine, her şeyin yolunda olduğuna ikna etmesine ihtiyaç duyuyordum.

Bora iç çektiğinde konuşacağını anlamanın heyecanıyla oturduğum yerde dikleştim. O an telefonumdan art arda iki tane bildirim sesi geldi. Bunu önemsemeden Bora'ya bakmaya devam ederken telefonla ilgilenmediğim için duraksayan Bora da konuşmaya başladı,

"Bana kalırsa, daha önce de söylediğim gibi-" Sözünü yeniden kesen art arda gelmeye devam eden bildirim sesleriydi. Yanımda, koltukta duran telefona bakıp yeniden bana bakan Bora'ya bilmiyorum dercesine omzumu indirip kaldırdım ve telefonuma uzandım.

Bütün bildirimlerin Nur'un kaydetmediğim numarasına ait olduğunu gördüğümde gözlerim devrildi.

Ekran kilidini açıp sohbete girdiğimde gördüğüm fotoğraflarla gülmem bir oldu. Kendisi ve Aslı'nın yatakta çekilmiş fotoğraflarıydı. Hepsinin eski olduğuna emin olduğum fotoğraflarda Aslı'nın saçları hala sarıydı. Henüz beş tanesine bakmıştım ki sinirle nefes verdim.

Galerime girip hepsine bakmadan çöp kutusuna taşırken çatılmış kaşlarımı düzeltemiyordum. Yeni bir fotoğraf bildirimi daha geldiğinde sinirle nefes verdim. Gönderdiği yeni saçmalığa bakmaya tenezzül etmezken kafamı kaldırıp sessiz kalan Bora'ya çevirdim bakışlarımı. Merakla tepkilerimi izlediğini gördüğümde bıkkınlıkla konuştum.

"Nur, Aslı'yla olan fotoğraflarını atmış." Bora'nın yüzünün aldığı ifadeyle gülmeye başladığımda galerime düşen yeni fotoğrafı silmek üzere üstüne bastım fakat yüzümdeki gülüşü donduran da elimin ekranda asılı kalmasına neden olan da bu fotoğrafın diğerlerinden farklı olmasıydı.

Büyüttüğüm fotoğrafa yakından bakarken Aslı ve yanındaki kumral kızı incelemeye başladım. Beline sarılıp kendine çektiği kızı yanağından öperken kız bütün dişlerini göstererek gülüyor, kameraya bakıyordu. Çok güzeldi. Bu fotoğrafı bana gönderme nedenini sorgularken bunu da çöp kutusuna taşımak üzere üzerine basılı tuttum fakat yanıma ne ara geldiğini fark etmediğim Bora'nın konuşması beni durdurdu,

"Oha çok güzel, ne ara çekildiniz bunu?" Bora'ya kaşlarımı kaldırdığımda ekrana eğilip yeniden konuştu, "Aslı'nın saçı sarı ama burada." Ona şaşkınlıkla bakarken dudaklarımı araladım. "Bu fotoğraftaki ben değilim, kim bilmiyorum. Nur atmış."

"Kayıp ikizini mi buldu acaba yine senden önce?" Alayına sahte bir şekilde gülüp ekrana döndüğümde dudaklarımı büktüm, "Sen öyle söyleyince şöyle bir bakıyorum da." İç çektim. "Aslı'nın belli bir tipi var demek ki." Sözümü kesip söylediği şeye burnumu kırıştırdığımda ekrana yeni düşen bildirim ile ikimiz de o yöne baktık.

0541*******: Açıklamaya gerek olduğunu düşünmüyordum fakat bu zamana kadar anlamayacak kadar salaksan bunları da anlamadın diye tahmin ediyorum.

Ekrana karşı ağzımdan bir 'Ha?' sesi çıktığında yeni bir mesaj attı,

0541*******: Evet, bence de.

0541*******: Onun yanındaysan, tek nedeni Aleyna'ya benden daha çok benzemen.

Gül: Ne saçmalıyorsun sen?