15

1K 70 19
                                    

"Aslı, gözüm yanıyor!"

Bıkkınlıkla nefesini dışarı veren sevgilimin beni yeniden azarlamaya hazırlandığını hissettim. "Güzelim, saçından boyayı yıkarken gözünü kapaman gerektiğini de ben mi söyleyeyim?"

Gözlerim sıkıca kapalı bir şekilde küvete eğilmişken ofladım. Yanmanın gözümü açmamla alakası yoktu fakat saçımdan boyayı yıkarken 'yardımcı olmakta' ısrarcı olması ve parmağını gözüme sokmasıyla alakası vardı.

Sonunda saçım kahverengi boyadan arındığında Aslı'nın enseme bıraktığı saç havlusunu saçlarıma dolayıp doğruldum. Uzun süre eğildiğim için belime saplanan acıyla bir an dengemi kaybetsem de toparlanıp geriye çekildim.

Saçını benden önce yıkamış, hafif nemli saçlarla suyu kapayan Aslı'ya baktım. İşini bitirip bana döndüğünde belimde tuttuğum elime güldü.

Önüne düşen siyah, nemli tutamlara göz ucuyla bakıp üfledikten sonra bakışlarını arkamda kalan aynaya çevirdiğinde kısık bir ıslık çaldı, "Fena olmuş."

O saçından memnundu fakat benim kendime dair şüphelerim vardı. Onun için saçımı boyamak ve bunu birlikte yapmak çok eğlenceliydi fakat kırmızı saçlarımı gerçekten çok seviyordum. Aynaya bakmadan önce buna değmesini umdum.

"Hadi saçlarına bakalım." Saçlarında parmaklarını gezdirirken konuşan Aslı'nın hevesine dudaklarımı büktüm, "Kesin çok çirkin oldu." Tepkime gülerken başını iki yana salladı.

"Senin çirkin görünmen gibi bir ihtimal mı var, güzelim?"

Sorusu beni gülümsettiğinde onun gibi aynaya döndüm. Arkamdaki yansıması bana gülümsedi. Gülümsemesinden cesaret alarak havluyu saçlarımdan çıkardığımda artık kahverengi olan saçlarım omzumun iki yanına döküldü.

Güzeldi. Beklediğimden çok daha güzeldi hatta. Arkamdaki bedenin yüzünde büyük bir gülümseme oluşurken ona karşılık vermek istedim. Fakat bu istek olarak kaldı.

Güzel olsa da beni yansıttığını düşünmüyordum. Saçım renkliyken daha kendim gibi hissediyordum. Kendime yabancılaştığımı hissederken başımı iki yana sallayarak bu düşünceleri savuşturmaya çalıştım. Belki de sadece gözümün alışması gerekiyordu.

"Çok yakıştı." Daha fazla aynaya bakmak istemeyerek saçlarımla oynayan sevgilime döndüm. "Asıl siyah sana çok yakıştı."

İltifatıma gülerken kollarını belime doladı. Beni havaya kaldırıp lavabonun kenarına oturttuğunda bacaklarımın arasına yerleşip birden dudaklarımızı birleştirdi.

Ani hareketiyle duraksasam da öpüşüne hızla karşılık verdim. Acele hareketlerle alt dudağımı emip bir elini enseme diğerini kalçama yerleştirdiğinde hissetmeye başladığım istek bana saçlarımı unutturmuştu bile.

Aslı, alt dudağımı emerken bir an kendimi geri çektiğimde yeniden üzerime eğildi ve dudaklarımızı birleştirdi. Kendimi tekrardan geri çektiğimde sertçe sıktığı kalçamdan beni iyice kendine yaslayıp yüzünü boynuma gömdü.

Boynumu emmeye başladığında hızlanan nefeslerimin arasından konuşmaya çalıştım, "Hızlı olmamız lazım, diğerleri Almora'ya çoktan varmıştır." Kalçamdaki elini sol göğsüme ilerletip kavradığında bunu umursamadığını bilsem de kısıtlı bir vaktimizin olması onu heyecanlandırmış gibiydi.

"Acele etmeliyiz öyleyse." Boynumda bıraktığı ıslaklığa verdiği nefesle konuştuğunda inledim.

Kıyafetlerimi üzerimden çekiştirerek çıkarırken ellerinin aceleci hareketlerle vücudumda gezinmesini izlemeye başladım.

Sen Misin O? (gxg)Where stories live. Discover now