İlk günden ders işlenmese de sıkıcı geçmişti, tabikide bu ranpo için geçerliydi. Ders işlenmediğini gören poe, kafasını masaya koymuş uyumaya başlamıştı.
Ranponun ise çok canı sıkılıyordu. Her zamanki gibi.
Teneffüs zili çaldığında zümrüt gözlü kafasını direkt uyuyan oğlana çevirdi. Huzurlu uyuyor gibi görünüyordu. Yinede bu onun umrunda çok fazla olmadı. Canı sıkılıyordu ve bahçeye falan çıkmak istemişti.
Poe, kalk hadii
Onu birkaç kez dürttü ama yinede ses gelmeyince kafasını ona doğru eğdi.
Uyan uyan uyan uyan
Ranpo, kalkmasını beklerken bir anda kendini menekşe gözlerine bakarken buldu. Onun gözlerine... Şimdiye kadar bakmamış mıydı? Veya sadece saklanmıştı Çok güzel gözleri vardı oysaki.
Ranpo-kun?
Bu sefer susan kişi ranpo olmuştu. Susuyor muydu yoksa menekşelere dalıp onu duymamış mıydı, orası belirsizdi. Poe'nin ona seslendiğini fark edince hemen çekildi ve boğazını temizledi.
Ah, hehe.. hadi bahçeye... Bahçeye falan çıkalım poe-kun!
Poe, onaylar bir şekilde başını salladı ve ranpoyu takip etmeye başladı. Ranpo, aynı bir çocuk gibi zıplayarak geziyordu. Poe ise ellerini cebine almış onun birkaç adım gerisinden yürüyordu. "Ne kadar enerjik birisi..." Diye içinden geçirdikten sonra etrafa bakındı. Bu okul gerçekten büyüktü ve nereye geldiklerini ikiside bilmiyordu.
Burası neresi ranpo-kun?
HMMMMMMMMMMMMMM
ranpo, elini çenesine koyup düşünmeye başladı ve 180 derece dönüp poeye baktı.
bilmiyorum
Yön duygum her zaman kötüdür! Bugün neden sana yolu sordum sanıyorsun Kaybolmuştum tabiki!
Menekşe gözlü oğlan iç çekti ve arkasına döndü.
Bence geldiğimiz yoldan geri dönersek buluruz yolumuzu.
O sırada ranpo ise cebinde şeker veya çikolata aramakla meşguldü. Kaybolmuş olmak ona artık o kadar doğal geliyordu ki takmıyordu bile. sonrasında bir şey hatırladı. Hatırlamak istemeyeceği ve asla olmasını istemeyeceği şeylerden birisini...
Yanında hiç şeker veya çikolata kalmamıştı ve sonuncuyu da bugün kavgayı izlerken yemişti.
Bitmiş.. neden.. neden daha fazla getirmedim ki..
Poe, küçük söylenmeleri duyunca kafasını sesin geldiği yere çevirdi. Sanki daha deminki ranpo gitmiş yerine başka birisi gelmişti. Somurtgan ve söylenen huysuz birisi.
Birşey mi oldu ranpo-kun?
Canım abur cubur yemek istiyor ama yanımda hiç kalmamış..
Sonunda sınıfı tekrar bulduklarında poe hemen geleceğini söyleyerek ranpoyu sıraya götürdü ve ordan ayrıldı. Ranpo ise somurtmaya devam ediyorken yine o kızıl oğlanı gördü. Sınıfa fazla dikkat etmemişti bu yüzden o ikisiyle aynı sınıfta olduğunu görmemişti.
Niye bana taktın bu kadar seni pislik siktir git!
Ama chuuyya
İsmimi ağzına alma seni uskumru!
Alt tarafı yazmak için bir sayfa istedim neden sınıfta olay çıkarıyorsun ki..
SORUN SENİN SAYFA İSTEMEN DEĞİL SORUN...
sorun ne?
Kızıl olan elini şakaklarına götürdü ve yumruğunu sıktı.
Sikik dazai sorun ben seni duymayınca defterime saçma salak şeyler yazman!
HEMDE PİLOT KALEMLE
Tüm sınıf oturmuş onları izlerken köşelerden bir çocuk olaya müdahale etmek için yanlarına geldi. Saçlarının uçlarında beyazlıklar vardı ve cildi ölü gibi beyazdı.
Chuuya-san lütfen takmayın hatta benim yanıma oturabilirsiniz
Senin yanında beyaz saçlı bir çocuk vardı ona ne olacak?
Çocuk dönüp ona tekrar baktı ve sonrasında chuuyaya bakıp tekrar etti.
Yanımda oturabilirsiniz.
Saol akutagawa
Chuuya son kez bandajlıya öldürücü bir bakış atıp çantasını sıradan aldı ve akutagawanın sırasına geçti.
Beyaz saçlı çocuk ise bandajlının yanına oturmayı çoktan kabul etmişti bile.
Teneffüs sona erdiğinde poe anca gelmiş ve geldiğinde ise ranpoya küçük bir gülümseme sunmuştu. Az daha geç kalsada yetişmenin zaferini kendi içinde kutlayan poe nefeslenip ranpoya döndü.
Çikolata istiyordun öyle değil mi ranpo-kun
Ranpo hızlıca kafasını ileri geri onaylarcasına salladı, sonrasında ona uzatılan eli fark etti.
Poenin eli boş değildi ve elinde çikolata vardı.
Çikolatayı görünce ise zümrüt gözler sonuna kadar açıldı.
TEŞEKKÜR EDERİM TEŞEKKÜR EDERİM POE-KUN!
Ranpo sanki ona dünyaları vermişler gibi sevinirken poeye sarılmasıyla menekşe gözlü ne yapacağını şaşırmıştı.. kimsenin duyamayacağı şekilde bir mırıldanma çıktı dudaklarından.
Evet o şeker gibi kokuyor
