₊˚ʚ 🌱 ₊˚✧ ゚.

232 35 16
                                    

bu ses ve bu koku. Tanıdık geliyordu ona. Gecenin karanlığında yüzü görünmüyordu elini uzatan çocuğun. Yinede anlamıştı menekşe gözlünün geldiğini. Elinden tutup kalktı ve üzerini silkeleyip ona döndü. düşmesiyle kıyafetleri toz olmuştu. İç çekip eliyle silkelemeye devam etti.

Bu saatte neden hala burdasın ranpo-kun?

Yolu kaybettim.

Tek bir cümleyle kestirip attı. Sesi okuldaki tonundan daha farklıydı sanki. Yoksa bir şey mi yaptım? Diye düşünmekle kafasını doldurmaya başladı poe.

Ranpo ise bunu fark etmiş zümrüt gözlerini menekşelere dikmişti. "Sadece dolaşmaktan yoruldum bu nedenle biraz enerjim olmayabilir poe-kun."

Ranponun bu açıklamasıyla içine biraz su serpilmişti. Neden sürekli yolu kaybediyor onu merak ediyordu.
Onun gözlerine baktıkça, yalnız bıraktığı için daha fazla pişmanlık duyuyordu sanki.

Özür dilerim ranpo-kun

Ha, ne için?

Yön duygunun iyi olmadığını söylediğin halde seni yalnız bıraktığım için.

Arkasında birleştirdiği elleriyle oynamaya başladığında omzunda hissettiği elle irkildi ve şaşkınlıkla elin sahibine baktı.

Böyle saçma şeyler için bir daha özür dileme bak! Amaaaa eğer çok pişmansan bana yarın bir çikolata alabilirsin.

Ranponun gülümsemesi içini daha da rahatlatırken, oda gülümseyerek karşılık verdi.

Alırım tabi.

YAŞASIN

ranponun eski neşesi yerine geldiğinde poe, rahat bir nefes aldı ve banka oturdu. Onu evine kendisi götürmek istiyordu. Normalde bu durumlarda taksi falan çağırırdı ama o kendi iradesiyle edindiği ilk arkadaşıydı. En azından onun için bir şeyler yapmak istiyordu.

Ranpo-kun evin bu sabah çarpıştığımız yerlerde miydi?

Sanırım evet ordaki marketi hatırlıyorum.

O zaman evini bulmanda yardımcı olurum.

Ayağa kalktı ve ranponun yanına gelmesini bekledi. Az bir zamanı vardı ama yinede bu zaman çerçevesinde onun evini bulabilirdi. Yani... Sanırım?

Çarpıştıkları yer buraya çok yakın değildi. Yinede uzakta değildi. İkisindede bir sessizlik vardı. İkiside ne diyeceklerini bilmiyorlardı. Rüzgar esmeye başladığında poe ona biraz daha yaklaştı ve bir Eliyle onu kendine çekti. Ranpo ise bunu beklemediği için menekşe gözlü oğlana baktı.

Ne oldu poe-kun?

Biliyorsun yarın okul var ranpo-kun ve hasta olmanı istemem.

Aslında üşümüyordu ranpo ama hoşuna gitmemiş de değildi. Bu yüzden kafasını olumlu yönde sallayıp devam etti.

Biraz süre geçmişti aradan ama yinede evi bulmayı başarmışlardı. Ranpoda son kez menekşe gözlere kısık gözleriyle bakıp el salladı.

O zaman.. yarın görüşürüz poe-kun

Evet görüşürüz ranpo-san

Poe birkaç dakika daha orda durdu. Yaşadığı bina beyaz ve 3 katlı şirin bir apartmandı. Bahçesinde bol bol gül ve ağaçlar vardı. Etrafı temizdi ve çok kalabalık ve boğucu bir sokakta değildi. Binayı aklına kazıdıktan sonra ise yoluna devam etti.

Evden yalan söyleyerek çıkmıştı. Arkadaşı williamın derslerde yardıma ihtiyacı olduğunu söylemişti. Tabikide yalandı williamın yanına gitmek istemiyordu. Sadece parkta biraz kendi başına oturup etrafa göz gezdirmek ona iyi gelirdi. Williamla gerçek bir arkadaş değillerdi. Poe onu sevmezdi bunun nedeni ise williamın onu parası için sevdiğiydi ve zaten kendi ailesi onu arkadaş diye önüne sunmuşlardı. Aynı tabakta sunulan bir yemek gibiydi. Hiçbir zaman gerçek bir arkadaşı olmamıştı.

Ranpoe-School Au⋆⭒˚。⋆Where stories live. Discover now