⋆。˚☾⋆。𖦹 °✩

257 34 45
                                    


Şarkı da eklemek istedimm

Okul bitmiş, herkes evine dağılmaya başlamıştı.
İkili ise ranponun evine doğru yürüyorlardı. Her zamanki gibi ranpo konuşuyor, poe ise dinliyordu. Onu dinlemeyi seviyordu. Tatlı bir Melodi gibi geliyordu onun sesi. Bitmesini istemediği bir şarkı gibiydi.

O taraftan değil ranpo-kun

Poe, ranpoyu tutup doğru yöne yönlendirdi. Bir kaybolma vakası daha yaşayacakken son anda fark etmişti.

Oh, poe-kun çok dikkatlisin!

10 dakika bir süre zarfı ardından sonunda ranponun evine varmışlardı. Ranpo, hızlıca kapıyı açtı ve poeyi içeriye davet etti.

Kapı açılır açılmaz hoş bir koku gelmişti burnuna. Bir çiçek kokusu ama ne olduğunu bilmiyor veya aklına gelmiyordu. Tabi ki de biraz ranpo kokuyordu bu şirin daire.

Umarım yeterince malzeme vardır...

Olmasa bile ben gider alırım ranpo-kun.

O sırada cümlesine kıkırdayarak cevap veren ranpoya karşı utanmak düşmüştü ona. Üstündeki ceketi çıkarıp askıya astı ve mutfağa, ranponun yanına geldi.

Evi çok temiz ve düzenliydi. Halbuki okulda tüm eşyaları sıradaydı ve dağınıktı diye içinden geçirdi menekşe gözlü çocuk. Evde çıt bile çıkmıyordu. Annesi acaba evde değil miydi ki? Ranponun ona seslenmesiyle kafasını tekrar ona çevirdi.

Ne tatlısı yapalım??

Sen ne istersen ranpo-kun

İşte sorunda bu! Ben tüm tatlıları isterim. Benim için tatlı seçilmez, önüme hangisi gelirse yerim bu nedenle bunu bana bırakma poe-kun.

Hm.. küçük tatlı donutlara ne dersin?

GERÇEKTEN Mİ?

poe, gülümseyerek kafasını salladı, ardından cebinden telefonunu çıkarıp tarife bakmaya başladı.

Ne gerekiyor? Hepsini sana vereceğim.

Poe, hepsini sıralamanın anlamsız olacağını düşünerek telefonu ranpoya uzattı.

Eksik malzeme varsa almaya gidebilirim ranpo-kun.

Sanırııım yok.

Ranpo dolaptan gereken her şeyi almış ve tezgaha sıralamıştı. Poe ise bardak gibi kullanacakları diğer gereçleri buluyordu.

Pudingi yapabilir misin ranpo-kun?

olur

Ranpo puding için ocağın başına geçmiş ve sütle beraber pudingi katarak karıştırmaya başlamıştı. Zümrüt gözlerini pudinge dikmiş ve olmasını bekliyordu. O sırada poe ise hamuruyla uğraşıyordu.

Çok güzel kokuyor-
Hey, poe-kun

Efendim

Saçlarından yaparken rahatsız olmuyor musun?

Hayır sorun olmuyor-

Ranpo ocağın altını en kısık dereceye getirdikten sonra poeye beklemesini söyleyip mutfaktan birkaç saniyeliğine ayrıldı ve odasına gidip birkaç tane kıskaç toka aldı.
Geldiğinde ise poeyi tuttuğu gibi kendine çevirdi.

r-ranpo-kun

Ranpo onun tam dibinde durup ayak uçlarına yükselerek, saçlarını önünden çekip tokayla sabitlemeye çalışıyordu. Poe ise çaresiz bir şekilde onu izliyordu. Aslında kimseye izin vermezdi ama... O ranpoydu.

Ranpo işini bitirip arkaya çekildi ve poeye tekrar baktı. Poenin menekşe gözlerinin ikisinide aynı anda görmenin sevincini yaşıyordu.

Onlar güzeller..
İçinden geçirdi ranpo.

Küçük bir gülümseme sunan poe ise tekrar önüne döndü ve işine devam etti.

Ranpo-kun pudingi unutma lütfen.

Tamam

Birkaç saat boyunca donut yapmaya uğraşmışlardı. Aslında daha erken bile bitebilirdi ama ranpo yemekten kendini Alıkoyamamıştı ve buda işleri biraz olsun zorlaştırıyordu. Sadece süslemesi kalmıştı ama yinede enfes görünüyorlardı.

Ranpo ise mızmızlanarak yorulduğunu söyledi ve ortalardan kayboldu. Zaten az bir iş kalmıştı ve onuda poeye yıkıp ortadan sıvışmıştı.

Poe ise bundan şikayetçi değildi.

Süslemeleri yaptı ve ardından ellerini yıkayıp etrafa göz gezdirdi.

Ranpo-kun?

Ses gelmeyince salon olduğunu tahmin ettiği yere bakmaya karar verdi ve kafasını yavaşça içeriye uzattı.

Oradaydı
Koltuğa uzanmış, uyuyordu.
Kahkülleri gözlerinin önüne gelmişti ve elini de yastık gibi basının altına koymuştu.

Poe yutkunup yanına geldi. Uyandırmak istemiyordu bu yüzden olabildiğince sessiz olmaya çalışıyordu. Karşı koltuğa geçip yanında beklemek istedi ama ne yazık ki saat geç olmuştu bu yüzden gitmeliydi.

İç çekti ve paltosunu alıp evden ayrıldı. Eve gittiğinde ise ranpoya açıklama mesajı bırakırım diye düşündü.


Ranpoe-School Au⋆⭒˚。⋆Where stories live. Discover now