Okulun açılmasından tam bir hafta geçmişti. İkiside oldukça birbirlerine alışmışlardı. Poe, bir saniye bile yanından ayrılmıyordu zümrüt gözlü çocuğun. Ranpo ona yeterdi , oda ranpoya.
1 haftada onu bir ömür tanımış gibi hissetmişti bile. Keşke dedi içinden bir defa daha. Keşke onunla daha erkenden tanışabilseydim. Ranpoya numarasını vermeyi de ihmal etmemişti. Her kaybolduğunda ise onu aramasını ona sıkı sıkı tembih etmişti. Tabiki araması için kaybolması gerekli değildi.
Bugün ise dersleri bedendi ama hoca herkesi etrafına toplamış yarın yapılacak etkinlikten söz ediyordu. Bir festival.. okulun açılmasını ve yeni gelen öğrencilere hoşgeldin demek adına.
Kızıl saçlı sen gel yanıma, birde...
Hoca etrafına bakındı.
Sen
Arkalarda bir kızla konuşan çocuğu fark etmiş olacak ki onu çağırdı. Kızıllı halinden hiç memnun görünmüyordu çünkü gelen kişi dazaiydi.
İkiniz stand görevlisi olacaksınız.
Hoca elini çenesine koyarak tekrar sınıftaki öğrencilere göz gezdirdi, Sonrasında elini uzattı. Gösterdiği çocuk hasır bir şapka takıyor ve şapkanın ardında sarı saçları barındırıyordu. Seçildiğinden gayet memnun görünüyordu. Şirin bir şekilde gülümsedi hayat doluydu sanki.
Görevim nedir teşekkür ederim!
Sen süslemeyi yap olur mu?
Tabikide olur! Bu arada efendim, ismim kenji memnun oldum.
Birde sana yardım edecek birisini bulalım o zaman kenji-kun.
Hoca öğrencilerin arasında gezmeye başladı. Sonrasında hiç kız bir öğrenci seçmediğini fark ederek gözünü gezdirdi.
Sen ol bakalım ismin neydi?
L-lucy efendim.
Tamam yanındaki beyaz saçlı çocukta sizinle olsun siz süslemeyi yapın.
Hocanin lucyi seçmesinin nedeni belkide tatlı görünmesiydi. Kırmızı örgülü saçlarında tatlı tokalar bulunuyordu. Beyaz bir teniyle çok uyumluydu ve yeşil gözleriyle zaten derse girdiklerinden beri de hocayı süzmüyor değildi.
Atsushi-kun.. aynı göreve düştük demek.
Atsushi gülümsedi ve önüne döndü.
Evet öyle
Sonunda hoca birkaç kişiyi daha görevlendirip diğer görev vermediklerine ise yiyecek görevlerini paylaştırmaya başladı.
Siz ikiniz tatlı şeyler yapın
Ranpo tatlı görevinin kendisine geldiğini görünce sevinçten ne yapacağını şaşırdı ve poenin koluna yapıştı.
Bugün sanırım şanslı günümdeyim poe-kun!
Poe, nazikçe gülümseyip ranponun kafasını okşadı. Birkaç gün önce fark etmişti ranponun bunu sevdiğini. Tabikide ranpo kendisi bunu itiraf etmemişti ama davranışlarından ne kadar sevdiği anlaşılıyordu.
Etkinlik zamanına kadar yetiştirin Etkinlik zamanı Yarın
YARIN MI?!
tüm sınıf hep bir ağızdan bunu demesiyle hoca paniklemişti.
B-banada haber bugün geldi ben ne yapabilirim!
Aslında haber 3 gün öncesinden gelmişti ama tabiki söylemeyi unutmuştu.
Size güvenim tam..
Hoca bunu söyleyip ordan ayrıldığında herkes birbirine bakıyordu ve yapacakları şeyleri planlamak için köşelerine çekilmeye başladılar.
Sen tatlı şeyler yapmayı biliyor musun poe-kun? Pasta falan işte.
Poe olumsuz yönde kafasını salladı.
Bende bilmiyorum.
Zümrüt gözlü lolipopun paketini açtı ve ağzına götürdü. İkiside ne yapacaklarını bilmiyorlardı.
İstersen satın alalım ranpo-kun?
Satın almamız gerekseydi bize yapın demezlerdi.
Doğru söylüyorsun. Peki bir şekilde yaparız ama nerde?
Poe, ranponun sizde yapalım mı diye sormasından çok korkuyordu çünkü ailesinin ranpodan haberi yoktu. Sadece menekşelerini zümrüt gözlere sorar bir şekilde yönlendirdi.
Ranpo ise sustu. Oda bilmiyordu ne yapacaklarını.
Tamam o zaman.. bugün okul Çıkışı benim evime gelebilir misin poe-kun?
Poe derin bir nefes aldı.
Gelirim. Yalnız ranpo-kun pasta yaparken bir şeyleri yemezsin demi?
Böyle soru mu olur tabikide yicem
A-ama ranpo-kun o zaman nasıl yetiştiririz!
Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.
