16.Denek 09

2.1K 218 272
                                    

"Denek 09 mu?"

Kubilay bana acıyla bakarken yutkundum. Kalkanı yok edip onlara doğru döndüm. Ömer kaşlarını öfkeyle çattı ve gergince soludu.

"Kardelen, ne oluyor?"

Cevap vermedim. Titrek bir nefes aldığımda ellerim terliyordu. Gergindim.

"Kardelen, sana diyorum!" Sesini birden yükseltince sertçe mırıldandım.

"Bana bağırma."

"Sen de cevap ver o zaman."

Kubilay yanıma geldi ve sıkıca sarıldı. Kulağıma doğru fısıldadı.

"Anlatmak zorunda değilsin birtanem."

"Bilmeliler."

Anlayışla başını salladı. Bedenimden yavaşça ayrıldı ve destek vermek için elimi tuttu. Derin bir nefes aldım.

"Nefret edilen olmak denek olmak demektir."

"Açık konuşur musun?"

Gülümsedim.

Mükemmel savaşçı, Denek 09.

Hayatta kalan tek denek.

Tüm deneklerin yavaş yavaş, acı çekerek ölmesini izlemiştim. Çığlıkları, haykırışları, yalvarışları...

Sadece fiziksel olarak test edilmiyorduk, psikolojik olarak da test ediliyorduk. Acı çekiyorduk, çığlık atıyorduk ama kimse bizi duymuyordu.

Nefret edilen olmak ölü olmak demekti.

"14 yaşındaydım."diye fısıldadım yavaşça. Kubilay zorlandığımı anlayınca elimi sıktı. Derin nefesler aldım.

"Garson olarak çalışıyordum, işim bitince dükkandan çıktım. Eve giderken saldırıya uğradım, doğal olarak gücümü kullanmak zorunda kaldım. Bedenime bir şey enjekte ettiler, uyandığımda bembeyaz bir odanın içindeydim ve yatağa bağlıydım. Korkuyla çığlık attım, sadece benim değil bir sürü çığlık duvarlarda yankılanıyordu."

O anı hatırlayınca korkuyla titredim.

"Doktor giyinimli kişiler yanıma geldi ve koluma bir iğne vurdular. Ondan sonrasını hayal meyal hatırlıyorum."

Dolan gözlerimi hızlı hızlı kırptım.

"Biri beni kucağına aldı, bir fanusun içine koydu ve her yerimi bağladı. Başıma ve kollarıma bir şeyler bağlıydı. Canım yanıyordu ama sesim çıkmıyordu. Gücümün hareketlendiğini hissettim, ne kadar ileri gidebileceğimi test ediyorlardı. En güçlüleri bendim, diğerleri yarısına gelmeden ya son nefesini veriyordu ya da bayılıyordu. Elimden bir şey gelmiyordu çünkü ilaçlar buna engel oluyordu. Bizi köleleri yapıp savaşçı olmamızı istiyorlardı. Tüm deneklerin teker teker ölmesini izlettiler bana. Fiziksel olarak güçlü olan ama intihara meyilli bir savaşçıyı kim ister ki?" Alayla gözlerimi kıstım. Yumruklarımı sıktığımda acıyla inledim.

"İlk başlarda dayanamıyordum, ölmek için çırpınıyordum ama sonradan alıştım. Yaşamak için bile direnmiyordum artık. Oradan kurtulmak imkansızdı. Bütün testlerden başarıyla geçtiğimde son teste geldik,"dedim acıyla. Yutkundum. Herkes nefesini tutmuş diyeceğim şeyi bekliyordu. "Geçmişe dayanıklılık testi. Geçemedim... Çocukluğumun sesine ve yarasına yine yenildim. Zayıf noktamı bulmuşlardı ve sonuna kadar kullandılar. Başarısız olduğumda beni öldürmeye karar verdiler. Yine direnmedim. Ne ölmek ne de yaşamak için..."

Göz yaşlarım yanaklarımdan süzülürken gülümsedim.

"Birisi, yabancı birisi tam zamanında yetişti ve beni kurtardı. Yaşamak isterken kimse gelmedi ama ölmek için can atarken hayatımı kurtardılar. Şimdi siz söyleyin, ben bu Dünyayı niye seveyim?"

Nefret Edilenler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin