5 ✦ Canavar Avcısı

894 75 165
                                    

── ⋆ ──

 ༻ ❘ Canavar Avcısı ❘ ༺

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

 ༻ ❘ Canavar Avcısı ❘ ༺

─ ── ⋆❈⋆ ── ─

Vahşi Av'dan 15 Yıl Önce, Vahşi Orman

Vahşi Orman'a alışmam uzun sürmemişti. İlk günlerim Rayla ile çalışarak ve çeşitli silahları kullanmayı öğrenerek geçti. İlk haftamın sonunda Rayla bana bir defter verdi ve bir yaratık rehberi hazırlamaya başlamamı istedi. Bu rehberi hazırlarken değerli kütüphanesinden faydalanabilirdim, ancak daha çok karşılaştığım yaratıkları yazmamı öneriyordu. Ben de onun önerisine uydum ve yazmaya perilerden başladım. Sonrasında Vadi'de dostumuz olan ama burada vahşi olanları da bulunan pegasus ve griffon gibi yaratıklardan bahsettim. Sonraki haftalarda ise kısa süre önce gördüğüm goblinleri ekledim. Rayla'nın avlamayı istemediği kadar küçük ama oldukça can sıkıcı yaratıklardı. Birkaç ay sonra da Rayla'nın yanında ilk avıma çıktım.

Aylar geçti. Periler Vadisi'nde giydiğim beyaz elbiselerin yerini siyah kıyafetler aldı. Artık benim rengim Luxan beyazı değildi. Sandaletlerimin yerini botlar aldı. Eskiden belime kadar gelen beyaz saçlarımı omuzlarımın üzerinde kesiyordum. İlk avlarda onları gizlerken şimdi kimseden çekinmiyordum. Artık Rayla gibi bir canavar avcısı olmak istediğimden emindim. Vahşi Orman'da yapmak istediğim şey buydu. İki gün dönümünde Anton ile buluşmuş ve ailemden haber almıştım. Luxana'nın liderliği meclis tarafından kabul görmemişti. Annem ve babam eve dönmüştü. Beni görmek için kasabaya geleceklerini sanmıştım ama gelmemişlerdi. Sonraki gün dönümü yaklaşırken kasabaya gitmek için hazırlanmıştım ve yola çıkmadan önce Rayla'nın yanına geldim. Burada hem eğitmenim hem rehberim hem de en iyi arkadaşım olmuştu. Mutfak masasında bitki çaylarımızı içerken ona düşüncelerimden söz ettim.

"Neden hala gelmemiş olabilirler?" diye sesli düşündüm.

"Soylu perilere akıl sır ermez, kızım." Roxana çayından bir yudum aldı. "Ayrıca seni yine uyarıyorum. Anton konusunda dikkatli ol."

Sözleri moralimi bozdu. "Ne demek istiyorsun?"

"Ne demek istediğimi biliyorsun."

Ne yazık ki öyleydi. Altı ay önce Anton'la vedalaşırken onu öpmüştüm. Rayla nasıl anladı bilmiyordum. Gitmeme birkaç saat kala neden söylediğini de bilmiyordum. "Onun teklifini henüz Vadi'deyken reddettim." diye direttim. Anton bana Vadi'de kalabilmem için onunla nişanlanmamı önermişti. Tekrar buluştuğumuzda bu konudan bir daha bahsetmemişti.

"Vadi'nin soylularına güven olmaz." diye yineledi Rayla. Bakışlarımı görünce gülerek ortamı yumuşatmaya çalıştı. "Bakma bana öyle. Seni düşündüğüme diyorum."

Çayımı bitirdikten sonra ayağa kalktım. Ben de gülümsedim. "Teşekkür ederim, Rayla." Rayla da beni geçirmek için kapıya kadar eşlik etti.

"Kendin gidebileceğine emin misin?" diye sordu. Benimle uğraştığını biliyordum, yanıt vermedim. Önceden kasabaya kadar bana eşlik etmişti. Şimdiyse on yedi yaşıma varmak üzereydim ve kendim gidebilirdim. "Başından büyük işlere bulaşmadan eve dön. Henüz bir avcı olmadığını unutma."

Ölümcül ZarafetWhere stories live. Discover now