20 ✦ Perikatili'nin Dönüşü

375 36 101
                                    

Kısa bir zaman atlaması yaptım, önceki bölümden sonra yaklaşık altı ay geçti. 20li bölümlerde zaman atlamaları devam edecek, elbette geçişlerin iyi olması için çalışacağım. Bu konuda da yorumlarınızı yazabilirsiniz.

Yazdıklarımı paylaşma sebebim sizin fikirlerinizi öğrenmek ♥
Oy verip bana destek olmanız ve yorum yaparak fikirlerinizi belirtmeniz beni çok mutlu eder.

Yazdıklarımı paylaşma sebebim sizin fikirlerinizi öğrenmek ♥Oy verip bana destek olmanız ve yorum yaparak fikirlerinizi belirtmeniz beni çok mutlu eder

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

 ༻ ❘ Perikatili'nin Dönüşü ❘ ༺
─ ── ⋆❈⋆ ── ─

Vahşi Av'dan 9 Yıl Önce, Vahşi Orman

Yaz geldi.

Çiçeklerin açmasını yanımdaki adamla beraber izledim. Havanın ısınmasını onun yanında hissettim. Canavarları onunla birlikte avladım. Neredeyse altı aydır onun yanındaydım. Uyandığımda ilk gördüğüm onun yüzüydü ve tanrılar şahidim, başka bir isteğim yoktu.

O sabaha dek. O sabah uyandığımda yanımda değildi. Yaratık Rehberi'me bir not yazıp masaya bırakmıştı. Ben uyanana kadar döneceğini yazmıştı ama dönmemişti. Nereye gittiğini ya da neden gittiğini tahmin edebiliyordum. Birkaç gündür bu handa kalıp peşinde olduğumuz bir canavar hakkında bilgi topluyorduk. Beni uyandırmak istememiş olmalıydı, yine de habersiz gitmesi hoşuma gitmemişti. En son güneş batmadan önce bir şeyler yemiştim ama iştahım yoktu. Dün kasaba meydanından aldığımız çöreklerden birinden birkaç yudum alıp masaya geri bıraktım. Rayla'nın verdiği ametist kolyeyi boynumdan çıkarıp hislerime odaklandım.

Kyle dönene kadar neler olduğunu anlamaya çalışabilirdim. Ametist taşının mor rengi parıldamaya başladığında gözlerimi kapattım. Gölgelerden oluşan bir canavar gözlerimin önünde belirdiğinde kolyeyi yatağın bir ucuna attım. Burada oluş sebebimiz gölge canavarlarla ilgili duyduklarımızdı ve gördüklerim de hedefimize yaklaştığımın işaretiydi. Yine de gölge canavarı görülerde bile olsa görmek istemiyordum. Aylar önce beni öldürmeye çalışmış, iki yaratığı canavara dönüştürmüştü. Sonra da ortadan kaybolmuştu. İzini bulmaya çalışıp başarısız olmuştuk. Bir gün geri döneceğini biliyordum, o günün yaklaştığını hissediyordum. Bunlar Kyle ile iyi vakit geçirmeme engel değildi.

Gölge canavar benim peşime düşen ne ilk ne son canavardı. Masada altın tozlarından birkaç ok ucu yapıp oyalandım. Uyanalı yarım saat olmuş olduğunda kapının ardında tanıdık adım sesleri duydum. Kapı açıldığında yerimden kımıldamadım. Kyle yanıma gelip elini omzuma koydu.

"Çok güzel olmuşlar." dedi altın ok uçlarını kast ederek. Ok uçlarını yok etmem, altın tozlarını deri kolluğumdaki altın desenlere çevirmem birkaç saniyemi bile almadı. "Roxana." dedi meraklı bir sesle.

"Seni beklerken kolyenin etkisiyle o canavarı gördüm." diye açıkladım. Kızgınlığım ona değildi. Elbette habersiz ayrılması hoşuma gitmemişti ama meselem bu değildi. Kyle yatağın ucuna oturunca sandalyemi biraz ona yaklaştırdım. "Neden beni bu kadar etkiliyor anlamıyorum."

Ölümcül ZarafetWhere stories live. Discover now