ZEMHERİ

Sezon Finali - 15 - Asker Ve Öğretmen

Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia.

-Özdemir Asaf

***

Göksel - Aşkın Yalanmış

Bedo & Patron - Ölebilirim

***

Asaf hemen silahını kavrarken Asel'e yatağın altındaki silahı almasını söyledi.

Asel korkuyla da olsa söyleneni yaptı ve silahı aldı.

Asaf pencerenin yanına mevzilendiğinde Asel'i yanına çekti.

"Şimdi sakin oluyoruz tamam mı güzelim?" dedi nefes nefeseyken. Asel'in yanaklarını gözyaşları ıslatırken başını sallayabildi yalnızca gözlerini kapatarak. Asaf o an silahını bırakıp ona döndü tümüyle. Ellerini yanaklarına yerleştirip kuruladı. "Asel'im," dedi. "Fazla vaktimiz yok cesur olmalıyız. Bunu küçükken oynadığımız bir tür ebelemece gibi düşün, yakalanmayacağız buna emin ol tamam mı?"

"Tamam," dedi Asel başını sallarken titrek sesiyle. "Ne yapacağız?"

"Ben camı kıracağım, muhtemelen içeride olduğumuz duyulacak ama sen şimdi Albay'ı arayacaksın," dedi. Cebinden telefonunu çıkarıp Asel'e verdi. Asel şifre ile karşılaştı. "Şifre ne?" dediğinde Asaf hemen, "03.08.1998," dedi.

03.08.1998

Asel'in doğum günüydü.

Asel şaşırsa da parmaklarını klavyede hızlıca gezdirerek yazdı şifreyi. Telefona girip Albay'ı aradı. Konumu Asaf tarif etti ve timi yola çıkardığını söyleyerek kapattı telefonu Albay.

Tim hızla hazırlıklarını yaparken Asaf beline sakladığı şarjörü değiştirdi boş şarjör ile.

"Asaf geliyorlar," dedi Asel korkuyla. "Ne yapacağız?"

"Korkma güzelim geliyorlar sıkacağız sadece biraz dişimizi." dedi Asaf bir teröristi daha indirirken. O an kapı açıldı şiddetle. Bir terörist içeri girdiğinde tam silahını genç kadına doğrultuyordu ki Asel hemen silahı ateşleyip gözlerini kapattı. Kurşun teröristi bulurken yere serilmişti bile.

Asel ne yaptığının farkına vardığı gibi zangır zangır titremeye başladı. Birini öldürmüştü. O bunu yapabilir miydi? Birinin canını alabilir miydi? Almıştı işte. Yapmıştı. Ama aldığı can ülkesine ihanet eden birinin canıydı. Bunu biliyordu ama yine de birini öldürdüğü gerçeğini fark etmek bile kanını donduruyordu.

"Asel," dedi Asaf gözlerini dışarıdan ayırmadan. "Asel!" dedi ona dönerken. "Kendine gel güzelim!"

Asel yerinde sıçrarken kendini toplayabilmişti. "Asaf," dedi. "Ben," Korkuyordu. "Birini öldürdüm."

"Aferin benim güzelime," dedi Asaf bir kurşun daha sıkarken. "Öldürdüğün bir teröristti. Ülkeni korudun Asel. Şimdi kapıyı kilitle."

"Tamam," deyip kalktı Asel yerinden hemen. Kapıya koşup kilitlediğinde birkaç teröristin girmesini engellemişti bir süreliğine. Kapının önüne yığdığı eşyalar ile kilidi kırsalar bile girmelerini engellemiş oldu.

Asaf'ın yanına döndü sonra. Asaf hâlâ teröristlere kurşun sıkıyordu.

O sırada silah seslerine birkaç tane daha eklendi. Tim gelmişti.

Onlar kalanları temizlemeye başladığında Asaf biten şarjörü ile silahını indirdi.

Asel'e döndü. Titreyen bedeni gördüğü gibi kolları arasına aldı. "Şşş," dedi. "Tamam tamam, geçti. Geçti benim güzelim geçti."