28 - Değmesin Ellerimiz

882 43 65
                                    

Sevgilim, bir günün ortası şimdi
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini

-Cemal Süreya

***

Toygar Işıklı - Babam

Model - Değmesin Ellerimiz

***

Asel elindeki test ile lavabodan çıkıp salona geçtiğinde eli hâlâ dudaklarının üstüne kapalıydı.

Ne olduğuna anlam vermişti ama şaşkındı.

"Hamileyim," dedi kendisine bir kez daha söyleyerek. Elini karnının üstüne koydu yavaşça. Onu incitmek istemez gibi usul usul gezdirdi elini karnında. "Buradasın."

O sıra kapı bir anahtarla açıldı ve Asaf girdi içeriye. "Asel," diye seslendi evin içine doğru. Kapıyı kapattı.

"Asel neredesin bebeğim?" diye seslendi bu kez.

Asel hâlâ ses vermezken salona geçti hızlı adımlarla.

Sonunda karısını koltukta oturmuş bir şekilde elindeki test ile gördüğünde neye uğradığını şaşırdı.

Büyükçe yutkundu. "Asel?" dedi. "İyi misin güzelim?"

Asel başını ona çevirdi. Sakince salladı başını güzel bir tebessüm eşliğinde.

Sonra yanındaki boşluğa vurdu eliyle hafifçe. "Gel," dedi.

Asaf onu dinleyerek yanına yürüdü ve oturdu gösterdiği boşluğa.

Asel, Asaf'ın elini tutup açtı ve elindeki testi bıraktı usulca.

Asaf teste baktı. Baktı, baktı ve baktı.

Sonra, "Asel," dedi. Yine büyükçe yutkundu. Parmağı o çift çizginin üstünde gezindi. "Bu,"

"Hamileyim," dedi Asel başını sallayarak. Gülümsüyordu. "Bir bebeğimiz olacak."

Asaf gülerek kaldırdı başını testten. Gözleri kapanmıştı. Gözlerini açtığında ilk gördüğü şey aşık olduğu kadının güzel yüzü olmuştu.

Başını yine teste çevirdi. Yine gördü aynı görüntüyü.

Çift çizgi.

Sonra hızlıca sarıldı Asel'e. "Allah'ım sana şükürler olsun." dedi. Asel de ona karşılık verdi sıkı sıkı sarılarak. Asaf ağlamaya başladı o an. Gözlerinden yaşlar süzülürken onları durdurmadı. Gözlerini kapattı yalnızca. Allah'a sesli bir şekilde şükretti art arda.

Asel derin bir nefes alırken geri çekildi. Ellerini Asaf'ın yanaklarına koyup yaşları sildi.

"Ağlama ama," dedi yumuşacık sesiyle.

"Nasıl ağlamam?" dedi Asaf burnunu çekerken. "Önceki bebeğimizde yanında değildim, şimdi yanındayım. Bu benim ne kadar büyük bir lütuf biliyor musun?"

"Biliyorum," dedi Asel. "Ama yine de," diyeceği sıra Asaf işaret parmağını Asel'in dudaklarının üstüne kapattı.

"Benim ağlamam gerekiyor, böyle ediyorum ben şükrümü, bana engel olma ne olur." dedi. "Konu annen olunca baban biraz duygusal oluyor kusura bakma," dedi Asel'in karnına doğru. Sonra güldü. "Konu sen olunca da duygusallaşacağız, anlaşıldı."

ZEMHERİ Where stories live. Discover now