29 - Mucize

1K 50 34
                                    

Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.

-Attila İlhan

***

Dedublüman - Firuze

***

"Güzelim canın bir şey istiyor mu?" diyen Asaf'a gülerek baktı Asel.

"Daha birkaç günlük bir bebek ne canımı çektirebilir Asaf?" dedi gülerek.

"Ne bileyim belki bizimki erkenden istiyordur bir şeyler?" dedi Asaf ciddiyetle.

"İstemiyormuş babası," dedi Asel elini karnına koyarken. Aşağı yukarı okşadı baş parmağı ile karnını.

"Babası," dedi Asaf. Hoşuna gitmişti bu hitap. "Bir daha söylesene."

"Babası," dedi Asel. "Bebeğimizin babası. Dünyanın en iyi babası."

"Babam," dedi Asaf diz çöküp Asel'in karnı ile yüz yüze gelerek. "Canımın içi,"

"Hey," dedi Asel araya girerek. "Ben neyinim?"

"Sen," dedi Asaf diz çöktüğü yerden kalkarken. "Her şeyimsin. Ama çocuğumuzu da sevmeliyim."

"Ama şuanlık bana olan sevgin daha büyük olmalı diye düşünüyorum," dedi Asel ona doğru yaklaşarak.

"Hım," dedi Asaf da ona yaklaşarak.

"Kanıt istiyorum," dedi Asel cüretkâr bir tavırla.

"Seni o kadar çok seviyorum ki," dedi Asaf. Elleri Asel'in beline yaslandı. Onu kendine çekti. "Bunu kelimelerle anlatmam imkansız."

"Seni o kadar çok seviyorum ki," dedi yine. "Bunu davranışlarımla anlatmam da imkansız."

"Ve seni o kadar çok seviyorum ki," dedi son olarak. "Sanırım bunu hiçbir zaman sana tam anlamıyla anlatamayacağım. Çünkü her seferinde yetersiz kalacak."

Uzanıp Asel'in alnını öptü. "Sen benim mucizemsin."

Asel huzurla gözlerini kapattı. "Sen bana verilmiş büyük bir nimetsin!" dedi coşkuyla. "Asaf'ım da Asaf'ım."

Asaf gülerek geri çekildi. "Hadi çıkalım yoksa geç kalacağız." dediğinde Asel ona doğru yaklaştı yine.

Elleri Asaf'ın boynuna dolandı. "Kalalım, ne olacakmış?" dedi. "Karım izin vermedi dersin."

"Öyle mi derim?" dedi Asaf ona uyarak.

"Hımm," dedi Asel. "Öyle dersin." Ardından Asaf'ın dudaklarına yaklaşır gibi yapıp yanından geçti ve Asaf'ı Asel'e doğru eğilmiş bir vaziyette bıraktı.

"Hadi gidelim," dedi Asel. "Geç kalacağız."

Bir yandan da gülüyordu sinsi sinsi.

Asaf arkasını dönerken yüzünde büyük bir gülüş vardı. Asel kapıyı açarken, Asaf, "Bunun bir karşılığı olacak biliyorsundur umarım." dedi.

"Hıhım," dedi Asel gülerek. "Biliyorum. Hadi gidelim, öğrencilerimi görmek istiyorum."

Ardından ikisi birlikte arabaya bindiler ve önce okula sonrasında da karargaha gitmek üzere yola çıktılar.

***

"Beyler," dedi Kuzey dinlenen askerlerin yanına yaklaşarak. "Uzun zamandır bir şey eksik farkında mısınız?"

ZEMHERİ Onde histórias criam vida. Descubra agora