Tutuluyorum...

345 30 10
                                    

O sabahın her zamankilerden hiçbir farkı yoktu. Hepsi uyanmış kavga, gürültü ve kahkaha eşliğinde kahvaltılar yapılmış ve provalar için şirkete geçilmişti.

Sıra yine Minho ile Hyunjinin koreografisine geldi. Hyunjin her yanını alev sarmış gibi yanmaya başlamıştı. Buna hazır olduğunu sanmıyordu. Daha önce yapmış oldukları bir şeyden bu kadar çekinmesi ona da doğru gelmiyordu ama ne yapacaktı?

Çaresizce kendini Minho'nun hakimiyetine bıraktı. Nasıl olsa o hallederdi. O her zaman hallederdi. Minho yavaşça ona yaklaştı. Ellerini poposuna koydu ve Hyunjini yavaşça kendine çekerek doğrulttu.

Hyunjin işte şimdi alev alev yanıyordu. Ellerini poposuna değil beline koyması gerekiyordu. Nerden çıkmıştı bu? Doğruca Minho'ya bakmıştı. Bu nedendi dercesine ve daha fazlasını istercesine.. Minho şaşırmıştı. Bu da neydi? Hyunjin neden bu kadar seksi geliyordu gözüne?

Hyunjin ve Minho kendi içlerinde bu cihana sığmazken diğerleri bu hareket üzerine şiddetli bir çığlık savurdular. Minho:

- Kapatın o çenenizi! diye bağırdı ve onları kovalamaya başladı.

Onlar birbirleri ile uğraşırken Hyunjin kendi içinde hesaplaşıyordu. Neden böyle olmuştu? Bu da neydi? Bunları düşünmekten aklını oynatacak gibi olunca çantasını aldığı gibi çıktı.

Jisung:
- Hey Hyunjin nereye?
Hyunjin:

- Kendimi iyi hissetmiyorum
Felix:

- Seninle gelmemi ister misin?
Hyunjin:

-Yok siz provalara devam edin. O kadar kötü değilim dinlensem geçer.

Hyunjin hızlıca eve geldi ve kendini yatağa attı. Kafasında binbir düşünce vardı. Üzerine düşünmek istemiyor, ama düşünmeden edemiyordu. Sonuçta Minho'nun ilk poposunu elleyişi değildi. Minho için bu hobi gibi bir şeydi.

Ama neden Hyunjin'e şimdi farklı hissettiriyordu? Kaçmak istedi düşüncelerinden. Doğruca duşa girdi. Sıcak bir duştan sonra uyumak için yatağına uzandı. Tam o sırada kapı açıldı ve içeri birisi girdi. Hyunjin uyuma taklidi yaparak hemen gözlerini kapattı. Giren kişi Hyunjinin bel hizasında oturdu ve elini saçlarında gezdirdi.

Hyunjin nefesini tuttu. Çünkü bu Minho'ydu daha kapıdan girer girmez görmüştü yarı aralık gözlerinden. Minho sessizliği bölmek ister gibi:

- Sanırım yaptığım şey seni rahatsız etti. Özür dilerim Hyunjin-ah.

Minho bunları söylerken Hyunjin'in duymayacağını sanıyordu. Hyunjin'in içini bir sıcaklık dalgası kapladı. Hızlıca kalkarak Minho'ya sarıldı.

- Rahatsız olmadım. Sadece koreografiyi bana sormadan değiştirdiğin için kızdım.

Hyunjin söylediği yalanla gurur duyarken Minho'ya neler yaptığı hakkında en ufak bir fikri yoktu. Minho'nun ensesine çarpan sıcak nefesi Minho'yu mahvediyordu. Minho onu yavaşça boynundan uzaklaştırdı.

- Kızmamana sevindim bundan sonra hep sana soracağım dedi.

Çok yakınlardı. Aralarında neredeyse bir karış bile yoktu. Hyunjin'in gözü Minho'nun dudaklarına kaydı ve kayar kaymaz yerinden kalkarak:

- Ben çok acıktım mutfağa gidiyorum

Minho şaşkın ve çaresizdi. Bundan sonra Hyunjinle ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Aralarında bir çekim hissediyordu. Bunun üzerine mi gitmeli? Kaçmalı mıydı?

İkisi de bunu kafalarında düşünürken Minho üzerine gitmeye karar verdi. Ne olacaksa olsundu. Hyunjin ise çoktan kaçmaya başlamıştı...

Evet arkadaşlar bundan sonrası Minho'nun Hyunjin'e konserlerde ve dışarda yaptığı aşırı hareketleri kurguladığım kısım başlıyor. Umarım seversiniz. 💚 Lütfen yorumlarınızı esirgemeyin motive oluyorum 🥺

Sen Başkasın /Hyunho✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin