Ne Senle Ne Sensiz

325 30 6
                                    

O sabah Hyunjin uyanmış, yatağında yine her zamanki gibi Minho uyanınca onun üzerine atılacak diye bekliyordu. Kaçacak olmasına rağmen bunu yaşamayı seviyordu.

Fakat Minho sessizce uyandı. Günaydın dedi ve lavaboya gitti. Hyunjin şimdi boş duvara bakıyordu. Belki de bir şeye canı sıkkındır diye düşündü.

Acaba dün gece yaşananlar yüzünden mi böyle yaptı diye içi içini kemirirken Minho tekrar girdi ve hazırlanmaya başladı. Bugün bir etkinlik videosu çekilecekti. Hepsi bunun için çekimlerin yapılacağı yerde toplandılar.

Başta her şey normal başladı. Minho yemek yapıyordu sadece. Fakat sonra Jisung Minho yemek yaparken ellerini beline doladı.

Hyunjin şimdi kendi ellerini koyacak yer bulamıyordu vücudunda. Ellerini önce ağzına sonra beline, sonra tekrar ağzına, sonra gözüne ve en son dizlerine bıraktı. Bütün bu olanlar yetmezmiş gibi Jisung Minho'nun ensesine bir öpücük bıraktı.

İşte şimdi Hyunjin'de film kopmuştu. Sessiz bir inleme çıktı ağzından ve hızlıca ayağa kalktı. Yanında oturan

Felix:
- Ne oldu bir şey canını mı yaktı?

- Evet, evet hem de çok..

- Böcek falan mı ısırdı yoksa?

- Yok hayır lavaboya gidip bakacağım gelmene gerek yok.

Doğruca lavaboya gitti Hyunjin. Tüm vücudu kıskançlıkla titriyordu. Daha kendisi bir kere öpmemişken Jisung...

Ellerini lavaboya koydu ve aynada kıskançlıkla titreyen yüzüne baktı. "Bana ne oluyor" diye geçirdi içinden. Kendini sakinleştirmeye çalışıp video için içeri döndü. Normal olmaya çalışarak videoyu tamamladı.

Yurda döndükleri zaman Minho'nun yüzüne bile bakmıyordu. Çünkü bakarsa tüm sinirini kusacaktı. Çünkü bakarsa o öpücüğün hesabını soracaktı. Fakat ne olarak? Kim olarak?

Biraz kafasını toparlayabilmek için diğerlerinin yanına gitti. Salonda hararetli bir şekilde tartışıyorlardı. Tartıştıkları konuysa "Jisung mu daha iyi rapçi Seungmin mi" konuyu duyunca gülmeden edemedi Hyunjin. Hyunjin içeri girer girmez Seungmin yanına giderek:

- Hyunjin sence ben mi iyiyim Hannie mi?

- Tabi ki sen

- Hyunjin ana rapçi benim farkındaysan, diye atıldı Jisung

Aslında başta sadece dalgasına Seungmin üzülmesin diye öyle demişti. Ama bugün yüzünden Jisung'a sinirliydi. Minho'ya da aynı şekilde. Kendini tutamayarak:

- Minho da ana dansçı ama ben daha iyiyim.

Herkesten bir ooo sesi yükseldi ve kapıya yaslanmış olan Minho ile göz göze geldi.

Minho gözleri büyümüş şekilde ona bakıyordu.

- Öyle mi Hyunjin-aaah?

Hyunjin biraz kızarmıştı ama yapacak bir şey yoktu laf ağızdan bir kere çıkardı. Hem de sinirini kusmak için daha iyi bir yer olamazdı. O yüzden susmadı.

- Sana kötüsün demiyorum Lee know hyung ama ben daha iyiyim.

Şimdi hepsi pür dikkat ikisini izliyordu ve Minho'nun cevabını bekliyordu. Minho sakince Hyunjin'e baktı. Gülümsedi:

- Öylesin...

Bu cevabı beklemiyordu Hyunjin. Hatta hiçkimse beklemiyordu. Herkes sessizdi. Sessizliği bozan Jeongin oldu:

- Bence ikiniz de harika dansçılarsınız Hyung sizi hayranlıkla izliyorum.

Hyunjin Jeongin'e bakıp gülümsedi ve odasına doğru gitmeye başladı. Minho da arkasından. Diğerleri pür dikkat ikisini izliyordu. Sonra kendi aralarında konuşmaya başladılar.

Seungmin:
- Bu neydi şimdi amk

Jisung:
-Hepsi senin yüzünden ana rapçiyle aşık atan sen değil miydin?

Chan:
- Yine başlamayın yoksa bu kez gerçekten çok kızacağım.

Chan'ın ciddi olduğunu fark eden üyeler de sessizce odalarına çekildiler.

Minho Hyunjin'in arkasından odaya girdi. Hyunjin ona baktı:

- Neden öyle söyledin?

- Öyle olduğunu düşünmüyor muydun zaten? Seni onayladım işte.

- Beklemiyordum itiraz edersin, kızarsın sanıyordum.

- Neden kızayım? Senin dansın bu dünyada izlenilmeye değer birkaç şeyden birisi.

Hyunjin şimdi söylediği her şeye pişman olmuştu. Ama hala sinirliydi. Sabahki öpücük hala kulaklarının ateş gibi yanmasına neden oluyordu.

-Hyung...

-Hm

- Sabah Jisung seni neden öptü?

- Bilmem Jisung işte. Sever kameralar önünde böyle şeyler yapmayı. Felix'i de öpmeye çalışmıyor mu hep?

- İkisi farklı

- Nasıl farklı?

- Yani Felix ve sen farklısınız.

- Kim için?

Hyunjin tam da şimdi baştan beri pervasızca konuştuğunu fark etti. Ne diyecekti? Benim için mi demeliydi? Derse ne olurdu ki? Bir kere kaçmasa ne çıkardı?

- Benim için, dedi kısık bir sesle

- Na-nasıl yani?

- Yani şey sen benim Hyungumsun adın asılsız bir ilişki iddiasına karışsın istemem rahatsız olur üzülürsün ama Felix umursamaz.

- Minho histerik bir kahkaha attı. Başını biraz yana yatırdı ve "Beni bu kadar önemseme" dedi alaycı bir sesle.

Hyunjin şimdi batırdığını hissetmişti. Çok saçma ve gereksiz bir yalandı bu. Üstelik Minho'yu da hayal kırıklığına uğrattığını düşünüyordu.

Fakat Minho cephesinde işler böyle değildi. Hyunjin'in kıskandığını ortaya çıkaramamıştı belki ama hissediyordu.

"Bakalım nereye kadar kaçacaksın Hwang Hyunjin"

Evet arkadaşlar günaydın. İlk defa bu kadar uzun yazdım şaşkınız hepimiz 😅 neyse nasıl buldunuz yeni bölümü. Momentları kurgulamaya devam edeceğim. İstediğiniz moment varsa yorum olarak yazabilirsniz. Hepinize iyi haftasonlarııı 💚

Sen Başkasın /Hyunho✨Where stories live. Discover now