Jisung'un Kıskançlığı

339 24 7
                                    

Yazardan:

Sevgili olmaya başladıklarına ikisi de hala inanamıyorlardı. Hyunjin sürekli "sevgilim?"diye sesleniyor, Minho'dan "efendim sevgilim" cevabını duyduktan sonra gülümsüyordu. sanki Minho hala sevgilisi mi onaylamak istiyordu.

Evdekiler ikisinin bu tatlı heyecanına esprilerle eşlik ediyorlardı. Ama hepsi de mutluydu bu durumdan. Çünkü Minho ve Hyunjin çok mutluydu. Sadece Jisung, artık Minho kendisine eskisi kadar vakit ayırmıyor diye üzülüyordu.

Defalarca Jeongin bunun şimdilik normal olduğunu açıklasa da Jisung Minho ile geçirdiği zamanı özlüyordu. Daha 2 gün olmasına rağmen Minho sadece Hyunjinleydi. Hyunjin diye kalkıyor, Hyunjin diye yatıyordu. Diğerlerinin yanında Hyunjin dışında kimseyi gözü görmüyordu.

Hyunjin'in ağzının içine bakıyor, bir isteği var mı diye adeta hazır olda bekliyordu.

Yine hep birlikte yemek yedikleri bir akşamdı. Pizza yiyorlardı ve son dilim kalmıştı. Minho, Jisung'un pizzayı ne kadar çok sevdiğini bilirdi ve her zaman son pizzayı ona verirdi.

Minho pizza dilimini yavaşça aldı ve Hyunjinin tabağına bıraktı.

- Sevgilim sen doymamışsındır daha.

- Doydum ben. Hem Jisung hepimizden çok seviyor, o yesin son dilimi.

Jisung:
- Kalsın. Minho için sen dışında kimse bir şey ifade etmiyor zaten buradaki
Diyerek masadan kalktı.

Minho:
- Ne oluyor buna? Bu neydi şimdi?

Jeongin:
- Hyung seni kıskanıyor işte anlamıyor musun? Hyunjin hyungla çıkalı daha 2 gün oluyor ama yüzümüze bile bakmıyorsun. Bize o kadar koymuyor ama biliyosun Jisung'la olan bağın farklıydı.

- Jeongin tamam da dediğin gibi daha 2 gün oldu. 26 yıl boyunca Hyunjin'i bekledim ben. Birazcık tadını çıkarmak hakkım değil mi? Zaten biraz birbirimize ve bu duruma alışalım normal yaşantımıza döneriz.

- Bunu ben de söyledim ama dediğim gibi Jisung Hyung anlamakta zorlanıyor.

Hyunjin başını önüne eğdi. Böyle hissetmelerine sebep olmak istemiyordu. Minho'yu kimseyle paylaşmak istemiyordu ama Minho onların da arkadaşıydı. Minho ile konuşup sevgili olmalarını normalleştirmeliydiler.

- Ben Jisung'la konuşmaya gidiyorum, dedi Minho

- Gelmemi ister misin?

- Yalnız olursam kendimi daha iyi ifade edebilirim sevgilim.

- Peki nasıl istersen canım

Minho Jisung'un odasının kapısını çaldı. Ses gelmedi. Girdiğinde Jisung, dizlerini göğsüne çekmiş elleriyle bacaklarını sarıp çenesini dizine dayamış bir şekilde yatakta öylece oturuyordu. Minho ona yaklaştı.

- Kıskanılıyorum sanırım, hı?

- Seni sevgilinden kıskanacak değilim. Ama seninle zaman geçirmeyi özledim Minho. 2 gündür yüzüme baktığın yok. Biraz da endişelendim. Hep böyle mi olacak diye korktum.

- Saçmalama be oğlum. Bilirsin şimdiye kadar sevmek ve sevgililik olaylarında iyi değildim. Hatta kimseyi de sevmedim. Ama Hyunjin... Bilirsin işte aşksız, sevgisiz yoluma ışık oldu. Ve ben 2 gündür o ışığın etkisiyle kamaşan gözlerimi aralamaya çalışıyorum sadece. Elbet ışığa gözlerim alışacak ve yine yolumda yürümeye devam edeceğim yanımda Hyunjin ve arkamda sizlerle birlikte. Sadece ışığa gözlerim alışana kadar doya doya karanlıkta sarhoş olmama izin ver..

Jisung ne diyeceğini bilemedi bir an. Çok güzel bir konuşmaydı. Hyunjin çok şanslıydı. Minho gibi birisini aşka inandırıp böyle cümleler kurdurtabilen Hyunjin'e bir kere daha saygı duydu Jisung.

Sen Başkasın /Hyunho✨Where stories live. Discover now