"Sahi öldüm mü ben?"
"Dirildin sevgilim, beni de dirilttin..."
Stray kids ünlü bir müzik grubuydu. Hepsi çok iyi arkadaş hatta senelerin de verdiği güvenle artık kardeş gibilerdi. Fakat 2 si artık bir şeylerin değişmeye başladığını fark etti, ve b...
3. Günümüzdü ve ben şimdiden onunla sarılarak uyandığımız sabahlara alışmaya başlamıştım. Sanki Minho'ya sarılmadan uyandığım gün hiçbir işim rast gitmeyecek, dünyam başıma yıkılacak gibi gelmeye başlamıştı şimdiden.
Chan Hyung'un sesi ile irkildik. Minho ve beni mutfağa çağırıyordu. Tabi Chan'ın ciddi sesini duyan tüm üyeler aşağı indi.
Chan: - Geçin oturun.
Minho: - Noldu Hyung?
-Benim aynı şeyi size sormam lazım.
Telefonunu çıkardı. Bize döndürdü ve bam. Minho ile ben.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kaç kere Minho'ya şu kadar sırnaşma dedim ya. Ama yine de çok ateşliyiz şunun bana bakışlarına bak ısırırım seni adam!
Seungmin: - Dünyadaki en gay foto amk
Changbin: - Daha gayini çekebiliriz istersen Seungmin
-Hyunjin manita yapınca bana sardı bu da.
Chan: - Gençler konumuza dönelim. Minho, Hyunjin, birbirinizi çok sevdiğinizi biliyorum ama böyle yoruma kapalı fotoğraflar bırakmamaya çalışın fazla. Bu fotoğraf sevgilisiniz diye bağırıyor resmen. Grubun adı grup içi aşk iddialarına karışsın istemiyorum. Sadece müziğimizle var olalım.
Minho: - Tamamdır Hyung daha dikkatli oluruz.
Jisung - Yalnız fotoya iyi bakın Minho tam bir Hyunjin enayisi olmuş
Jeongin: - Hyung evin yanıyo
Minho: - Yansın...
Minho'nun cevabı üzerine hepsi gülmeye başlamıştı. Ben de Minho'ya aşkla bakıyordum.
- Bu fotoğrafı çerçeveleteceğim, dedim.
Felix: - Arkadaşlar en büyük enayi Hyunjin
Minho: - Daha güzel bir fotoğrafımız var. Onu çerçevelet. Ama odada göstereceğim. Bunların her şeyimize şahit olmasına gerek yok.
Seungmin: - Valla şimdi meraktan uyuyamam acaba hangi fotoğraftı diye
Changbin: - Harbi ha. Dediği lafa bak, nolur bize de göster. Uyuyamayııız.
Jeongin: - Ben uyuyamam ya. Bana gösterseniz olmaz mı?
- Ben sana özel gösteririm, dedim.
Minho kolumdan tutup yukarı çıkardı beni.
- Bugün bir planım var bizim için. Eve tıkıldık kaldık. Sevgilimi dışarı çıkaracağım bugün.
- Ay date gibi yani
- Gibi derken? Date zaten, Hyunjin bazen sevgili olduğumuzu unutuyorsun sevgilim. Diyip gülmeye başladı.
- İnsanın senin gibi sevgilisi olunca sevgilisi olduğuna inanmakta güçlük çekmesi normal.
Bunu dememle birlikte belimden hızla çekip dudaklarını dudaklarıma bastırıp derin bir öpücük bıraktı dudaklarıma ve yavaşça geri çekildi.
- İnandırıcı oldu mu?
Sarhoş olmuş gibiydim. Dizlerim tutmuyordu. Gözlerine baktım.
- Ya beni sevmeseydin Minho? Ya aşkıma karşılık vermeseydin? Ne yapardım inan hiç bilmiyorum. Sensizlik artık sözünü etmeye bile dayanamayacağım bir olasılık.
- Bana yine o günkü gibi baksan, bundan 50 yıl sonra bile o günkü gibi severim seni.
Sarıldım. Sanki kemiklerini kırmak istercesine. Severken içine katmak istemek diye bir şey gerçekten varmış.
- Ee nereye gidiyoruz?
- Sürpriz!
Hazırlanıp çıktık. Minho'nun arabasına bindik Minho'nun arabasında ilk öne oturuşum değildi ama bu sefer farklı hissettirmişti. Artık yan koltukta oturan o adam benimdi çünkü...
Kısa bir yolculuktan sonra aydınlık bir tepeye çıktık. Kenarda ağaçların gölgelediği bir piknik masası vardı. Üzerinde bir sürü çeşit kahvaltılık, bir buket çiçek ve kocaman bir peluş vardı. Ona baktım. Masayı izleyen yüzümü izliyordu.
- Sen delisin! Ne ara bu kadar şey hazırladın?
-Ben hazırlamadım hazırlattım. Sen sürekli yanımdayken böyle bir şey hazırlamak zor oluyor.
- Kimin hazırladığının önemi yok. Şuan burada benimlesin ve birlikte zaman geçireceğiz.
Oturup kahvaltı etmeye başladık. Bir yandan da sohbet ediyorduk. Hayatımdaki en mutlu sabahtı. 3 gündür her sabah böyle uyanıyordum. Sanırım Minho ile geçirdiğim her sabah hayatımın sonuna kadar en güzel sabah olacak.
- Biliyor musun burası benim gizli yerim gibi bir şey. Ne zaman bir şeyleri aşamasam, ne yapacağımı bilemesem buraya gelirim. Sen beni yataktan ittiğin gece de buraya geldim.
- Ben... Ben çok özür dilerim. Sadece kendimi tutamamaktan korktum.
- Tutmasaydın o zaman. Mutluluğumuzu erteledin bak.
- Ama seni kaybederim diye deli gibi korktum. Seni kaybedersem yaşayamazdım.
- Deme öyle şeyler. Hadi kahvaltımızı bitirip dönelim. Akşam konser var.
- BU KEZ USLU DUR LÜTFEN!
Sizce Minho uslu durur mu? B
Bu arada Minho'nun çerçeveletmek istediği Hyunjin'in Jeongin'e gösterdiği çerçeveletecekleri foto
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
El eleler ve Minho'nun bakışları...
Çok aşıklar çok.
Ben de romantik bir bölüm yazdım. Ne görmek istiyorsanız yorum yapabilirsiniz..
