-18-(2m)

610 53 46
                                    

327 okunma olmuş fave İNANAMIYORUM
uzun zaman sonra fic yazınca kimsenin okumayacağını düşünmüştüm, ama okunuyor!
Başlıkta da gördüğünüz gibi bu bölümde smut var, başlangıcına ve bitişine işaret koyacağım atlamak isteyenler atlayabilir fic mpreg değil haberiniz olsun!!
Evet hala okuyan birileri varsa iyi okumalar!

ARKADASLAR OY VERIN LUTFEN OY

Bitiş zili çaldığında topladığım çantamı sırtıma takmış, kapıya doğru ilerliyordum. Sınıftakiler okulun bitmesine an kolladığı için herkes kapının önünde yığılmıştı. Minho ise yerinden kalkmamış kalabalığın dağılmasını bekliyordu. Kapının önü boşladığında arkamdan bir ses duydum. "Jisung!" Minho bana sesleniyordu. Arkamı döndüm ve paytak adımlarla yanına yaklaştım.

"Efendim hocam." Okulda olduğumuz için riske girmemiştim. Karşısında durduğum için aramızda baya bir mesafe vardı. Kolumdan çekti ve yanına getirdi Minho beni. O sandalyedeyken ben ayakta yanında dikiliyordum. Omzumdan aşağıya doğru ittirip boylarımızı eşitledi. "Bugün bana gelsene seninle konuşmak istiyorum." Fısıldarken kulağıma ara sıra nefesini üflediği için huylansamda dediklerini anlayabilmiştim.

Ayağa kalkıp ona doğru baktım ve kafamı aşağı yukarı salladım. Sanırım o meseleyi konuşacaktık. Kafamı salladığında bana gülümsedi, bende ona.



Eve gelmiştim. Minho bana yolda konumu ve saati atmış, taksinin parasını karşılayacağını söylemişti. Bu yüzden hemen kendime hazır tteobbokki ve balık kekleriyle ramen yaptım. Ramenimi hızlıca yiyip üzerime siyah üstünde 'i love my body' yazan bir tişört ve altına da gri eşofmanımı giyip klasik converse'lerimi giyip telefonumdan taksi çağırdım. Taksi geldiğinde hızlıca binip konumu açıp şoförü yönlendirmeye başladım.

Benim için ömürler süren 20 dakikanın sonunda Minho'nun evine varmıştım. Yani öyle umuyordum. Taksiciye parayı verdim ve 'kolay gelsin' diyip taksiden inerek evin kapısına doğru ilerledim. Evi müstakildi ve iki katlıydı. Buraya ilk gelişim değildi zaten.

Evin bahçesine girip dış kapıya ulaşmayı başardım. Kapıyı iki kez tıklattım ve çok gecikmeden kapı açıldı. Karşımda gri eşofmanlı hafif nemli saçlı ve ıslandığı için içini gösteren beyaz tişörtlü Minho duruyordu. Zaten tanrıya benzerken bu haliyle gerçekten ona tapabileceğim güzelliğe erişmişti.

Biraz fazla bakmış olmalıyım ki Minho tarafından eve çekildim. Kapıyı kapatıp beni dış kapının yanındaki giriş duvarına yasladığında sesimi çıkaramadım. Tek eli belimde diğeri ise yanağımdaydı ve yanağımı okşuyordu.

Kafası gittikçe yüzüme yaklaştı ve dudaklarımız buluştu. Çok sert bir öpücük değildi. Sadece özlemle öpmüştü Minho. Dudaklarımızı ayırdığında yüzümün her yerine öpücükler kondurmuş, en son dudağıma da minik öpücükler kondurmuştu Minho. Ellerim boynuna sarılı gözlerim kapalı bir şekilde Minho'nun öpücüklerinden mayışmıştım.

Minho'nun kıkırdadığını duyunca gözlerimi açtım ve anlamaz gözlerle ona baktım. "Çok güzelsin." Dedi kulağıma eğilip. Oraya ıslak bir öpücük kondurup çekildi. Utançla kafamı göğsüne gömdüm. Bu ise sadece onun kahkahalarını arttırdı.

SMUTTTTTTTTT!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
(İğrenç yorumlar görmek istemiyorum rahatsız oluyorsanız atlayın kimse zorla smut okutmuyor.)
Smutta olay örgüsüyle ilgili hiçbirşey olmayacak o yüzden konuşmaları okumanıza gerek yok.

Kafamı tam göğsünden kaldıracaktım ki Minho beni baldırlarımdan tutup kolayca kaldırdı. Bir anda kucağına alınca ellerim sıkıca boynuna, bacaklarımsa beline tutundu. Ben hızlıca hareket edince kıkırdadı. Merdivenlere doğru ilerlerken dudaklarımızı birleştirdi.

Fave|MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin