Dağların Çift Başlı Kurdu

37. Bölüm - Ahin

Sınır
650 okunma
60 yıldız
50 yorum

Şarkılar;

Cem Adrian & Mark Eliyahu - Derinlerde

İyi okumalaaaaar.....:)

~~~~~

Yazardan...

Balca bir Sena'ya bir de Sena'nın elindeki elbiseye bakışlar atıyordu.

"Bak bunu da dene, çok yakışacak."

Ofladı Balca. "Sena bu gösterdiğin 6. elbise. Az yavaş mı olsan acaba?"

Sena elindeki elbiseye baktı, sonra Balca'ya. Nefesini verdi. "Peki, o zaman seç kendine kal göt gibi." Elbiseyi yerine bırakıp kendine siyah elbise aramaya gitti.

Balca ise arkasından kaşlarını çatarak bakıyordu. Sesli şekilde nefesini verip elbiselerin olduğu reyona doğru ilerledi.

Elbiselere dikkatlice baktı, ama hiçbiri dikkatini çekmiyordu. Bazılarının kumaşı hoşuna gitmemişti bazılarının ise rengi.

Gözüne çarpan elbise ile kaşları havalandı. Siyah göğüs hizasında başlayan dizine kadar uzanan derin yırtmaçlı elbiseydi. Eldivenleri de göğüs hizasına kadar uzundu, tam Balca'ya göreydi.

Balca elbiseyi alıp deneme kabinine girdi, üzerini çıkartıp elbiseyi giydi. Çok güzel gözüküyordu,

Sena ise vücuduna tam oturan beyaz askılı uzun bir elbise giymişti, kuğ gibiydi.

İkiside aynanda kabinden çıkıp birbirlerine baktılar.

Balca'nın yüzünde sıcak bir tebessüm oluştu. "Çok zarif olmuşsun, elbise vücuduna tam uymuş."

Sena yüzündeki tebessümle başını hafif eğdi. "Sağolun efendim, sizde çok güzel olmuşsunuz. Elbise seni çok asil göstermiş. Zaten öyleydin." Diyip göz kırpınca ikiside güldü.

"O zaman Handecim bunları alıp kocalarımızın yanına gidelim."

Balca gözlerini devirmek istesede başını sallayarak kabine tekrar girip elbiseyi çıkardı.

Plan basitti, ama bir o kadar da riskliydi.

Adamı bulup baştan çıkarmaları gerekiyordu, adamın hakkında bilgiler pek yoktu.

Sadece Karayel'in bildiği şeyler, adamın bir renge zaafı vardı, o renk onu temsil ediyordu. Taktığı maskede her şey aynı, sadece minik bir şey farklıydı.

Mesela maskenin sol tarafı ve sağ tarafı aynı lakin sağ tarafta sol tarafı ayıran bir şey var, o ayıran şeyi Karayel timi bulabilirse, kurucuyuda bulmuş demektir.

Adamın bildiği dört dil vardı; Türkçe, ingilizce, Arapça ve Almanca.

Bu kadar bilgiye sahiptiler. Hepsi bulmak istiyordu, bulmadan dönmek istemiyorlardı.

Kim bilir belki bu operasyonda biri veya birileri bir rütbe alırdı ya da almazdı...

Operasyon Gecesi Balca Doğu'dan.... (Kim bilir belki Ala Balca Doğu'dan olur.....:)

Dudağıma glossumu sürdükten sonra bir adım geriye gittim. Gayet şık olmuştum.

"Hazır mısın?" Gelen ses ile arkamı döndürdüm.