24. Bölüm - Takıntı

5K 345 40
                                    

YILDIZA BASIN A DOSTLAR

İyi okumalar...

Pat diye düşüp bayılmam an meselesi.

Neden mi?

Çünkü şuan Ada ile sevgilim olucak öküzün evindeydik.

Ada ile koltukta oturmuş Karan'ı ve Emre'yi izliyorduk.

Ada'nın kolunu dürtükledim. "Ada bişey sorucam, bu abin olucak öküz hiç mi değişmedi?" Diyip fısıldadım.

"Yok Balca ya, nerede hayla aynı öküzlük hayla aynı odunluk."

Ayağa kalkıp. "Ya Karan yeter, başımızı şişirdiniz, gidin Emre'nin evine orada izleyin maçınızı."

Karan beklemiyormuş gibi şaşkınca bana baktı. Bişey diyemedi.

Arkamı dönüp Ada'ya elimi uzattım. "Hadi Ada, gel bize gidelim. Kız kıza otururuz." Ada elimi tutup ayağa kalktı. "Sen geç ben geliyorum." Dediğimde Ada başını sallayıp kapıya doğru gitti.

Kaşlarımı çatıp hızla Karan'a döndüm. "İnsan bir değişir Karan, insan 7 sinde neyse 70 inde de o olur derler de inanmazdım. Hayla aynısın valla. Ben Ada'yı alıp eve gidiyorum." Diyip dudaklarımı oynatmaya başladım. "Sende bugün yalnız yatıyorsun." Karan dudaklarımı okuduktan sonra hızla kaşlarını çattı.

"Kabul etmiyorum."

Kaşlarım havalandı. "O beni alakadar etmez, üç saattir evdeyiz. Kardeşin gelmiş bi 15 dakika oturduktan sonra hemen maça sarıldın." Diyip laf etmesini beklemeden hızla kapıya doğru yürüdüm.

"Hadi gidelim Ada." Diyip evden çıktık ve evime girdik.

Havlama sesleri sarıyordu. Ama neşeli, Sena oynuyordu Limonla.

Ada'ya baktığımda yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu. Hızla bana döndü. "Balca köpek mi sahiplendin gerçekten?" Dediğinde yavaşça başımı salladım.

Hızla içeri girdiğinde dudaklarımdan minik bir kıkırtı çıktı. Kapıyı kapatıp salona doğru gittim.

Sena ve Ada'yı tanıştırken buldum. Sena Ada'yı biliyordu, lakin Ada bilmiyordu.

"Kızlar, eğer sizin için uygunsa ben bir duşa girmem gerek."

"Sorun değil kardeşim."

"Şimdiden sıhhatler olsun Balca."

Ada ve Sena'yı salonda bırakarak odama geçtim, üzerimdekileri çamaşır makinesine attıktan sonra duşa girdim.

Yaklaşık 15 dakika sonra duştan çıktım, bornozumu üzerime geçirip odaya girdiğimde olduğum yerde kaldım.

"Karan senin ne işin var burada!"

Öküz olan sevgilim beyi, yatağımda oturmuş bir şekilde bulmuştum. Nereden girdi bu buraya?

Karan gözlerini bana çevirdi ve baştan aşağı süzdü. Yutkundu.

"Bir gün gerçekten kalpten gidicem, az kaldı." Dedi sabır dilercesine.

Kaşlarımı çattım. "Lan nereden girdin sen bu odaya?"

Başıyla kapıyı gösterdi. Gözlerimi kısıp Karan'a baktım. Bakışlarımı görünce gözlerini hızla tavana dikti.

"Sabır Allah'ım, Karancım, canım benim. Odadan çıkar mısın, hatta sen direkman evden git."

Küsmüş bir çocuk gibi bakıyordu.

Ben buna kıyar mıyım?

Evet.

"Sökmez Yüzbaşı bu numaralar haydi naş evine." Diyip elimi salladım.

Dağların Çift Başlı Kurdu Where stories live. Discover now