4. BÖLÜM: GEÇMİŞİN İZLERİ

792 89 154
                                    

Geçmişte olanları  silebilir ya da unutabilir miyiz? Bunu nasıl başaracaktık? Geçmişin yaralarını nasıl kapatacaktık?

Geçmişte yaşadıklarımız: İnsanlara olan güvenimizi, yaşam hevesimizi çocukluğumuzu elimizden alıp; Beynimizin içinde dönüp duruyor, rüyalarımızı ziyaret edip kabusa çeviriyordu.

Belki de geçmişteki yaralarımızı kabullenip ,onlarla yaşamaya alışırsak bir şeyleri  atlatırdık.

Yeni bir sayfa açarak ,hayatımızda mutlu anların izlerini biriktirirsek, eski yaralar kapanır, birer iz olarak kalırdı...

Peki ya mutlu anlar nasıl biriktirecektik? Mutsuzluğa alışmış hayatımız mutluluğa da alışabilir miydi?

Geçmişte en güvendiklerimiz tarafından dışlanıp, hor görülüp, ihanete uğramışken nasıl hayatımıza  mutlu anlar biriktirmemizi sağlasın diye güvenipte birilerini alacaktık ki?

Belki de biz hayatımıza almadan, onları hayatımızda bulacaktık bir anda...

Hatta kim bilir belki de hayatımızın merkezinde olmayı başaracaklardı...

Bu evden kurtuluyordum! Çekilen acılar, yapılan işkenceler bitse de izlerinin bedenimde ve ruhumda kalacağını biliyordum.

Ama umutla gidiyordum o şehre! Hayallerimi gerçekleştirip mutlu olacağım umuduyla...

İçimde bir heyecan vardı. Elime geçen bu fırsat sayesinde yeni bir sayfa açabilecektim. Hayatımı düzene sokabilecektim.

Yeni bir şehir, yeni okul, yeni arkadaşlar
ve yeni bir hayat...

Umarım ki yeni hayatımda mutluluk duygusunu tadabilirim. Zira yaklaşık beş yıldır çektiklerim yüzünden bu hissi unutmuştum...

Meslek sahibi olup, mutlu mesut hem sevdiğim mesleği yapıp, hem de para kazanmaktı dileğim.

Belki ileride bende aşık olur, güzel bir ilişki kurardım. Bu ihtimal bana çok uzak gelse de... Çünkü ben sevmeyi ve sevilmeyi unutmuş biriyim.

Umarım karşıma bana  sevmeyi ve sevilmeyi hatırlatabilecek biri çıkar...

Valizimi almış, havalimanına gitmek için taksi çağırmıştım. Aceleyle taksiye bindim. Havalimanına gidiyordum. Hala inanamıyordum kurtulduğuma. Ben artık özgürdüm! Gözyaşlarıma engel olamıyordum. Kurtuluşumun sevinciydi bu gözyaşları...

Taksiden indim. Havalimanına gelmiştim. Derin bir nefes aldım ve uçağa binmek için ilerledim. Bir an dalgınlıkla bir adama çarpmıştım. "Pardon çok özür dilerim!" Adam bana baktı. "Sorun değil kızım." Silkelendim ve düşüncelerimden kurtulup yürümeye devam ettim.

Uçağa binmiştim. Cam kenarında yerime oturdum. Uçak havalandığında son kez çocukluğumun geçtiği, çocukluğumu elimden alan şehre baktım...

2 SAAT SONRA:

İzmir'deydim!  Geldim ve şuan Konakta sahilin kenarında bir bankta  oturuyordum. Denizin dalgalarını dinliyor, kokusunu içime çekiyordum.... Bu güzel huzur verici şehir umarım bana iyi gelirdi. Konumu açtım ve teyzemin benim için ayarladığı yurda gittim.

Yurda gelmiştim. Biraz dolaştıktan sonra odamı öğrendim ve gittim. Yurdun içi ve odaları gayet güzel ve temizdi. Çalışanlarda çok tatlıydı. 

Odalarımız dört kişilikti. Odaya girdiğimde boş olan kenardaki yatağa doğru ilerledim. Sanırım benimle birlikte şuan  üç kişiydik. Bir kişilik yer boştu odada. Oda arkadaşlarımla umarım iyi anlaşabilirim. Eğer kötü anlaşır ve zorbalanırsam, buradaki hayatımda zehir olurdu. Dışlanmaya alışıktım fakat zorbalıkla uğraşacak gücüm kalmamıştı.  

KARANLIK GECELERWhere stories live. Discover now