8. BÖLÜM: KABUS

522 70 92
                                    

Rüyalarınızın gerçek olmasını isterdiniz değil mi? Aynı zamanda kabuslarınızın gerçek olmasından da korkardınız...

Korkularınızla yüzleşmeniz gerekir. Korktuğunuz şeyler genelde başınıza gelir bu da hayatın sizi korkularınızla yüzleştirme şeklidir...

Travmalarınızla kabuslarınız dosttur. Ne hakkında, hangi olayda travmanız varsa kabuslarınızı ziyaret eder, uykuları bile size zehir  ederdi... Belki de uyusam geçer diye düşünürken o olayı tekrar tekrar yaşamamak için uyumaktan bile nefret edersiniz...

Peki ya kabuslarınız gerçek olursa? Bir gün sizde travma yaratan o yüzü görürseniz ve bunun kabus olamayacak kadar gerçek olduğunu düşünürseniz?

İşte o zaman sadece uyku değil yaşamak bile zehir olurdu insana...

Bana  cehennemi yaşatan, hayatımın katili 5 yıl sonra yine karşımdaydı. Beni bulmuştu. Nasıl olabilirdi bu? Nasıl! Düşüncelerimi kontrol edemiyordum, kriz geçirmeye başlayacaktım. Hayır, hayır bu olamazdı. Ben eski, küçük Kumsal olamazdım...

Yaşadığım kabus gibi günlerin tekrarlanmasına izin vermemeliydim, buna müsaade etmemeliydim. Ama elimde değildi. Nefes alamadığımı hissetmeye başladım ve hayatımın katili bana doğru adımlamaya başladı. Bağırıyordum ama kimse gelmiyordu tıpkı eski günlerdeki gibi yapayalnızdım...

"HAYIR HAYIR YAKLAŞMA BANA GİT BURADAN İMDAT SESİMİ DUYAN YOKMU KURTARIN BENİ HAYIR DOKUNMA BANA!" Bağırıp kendimi tırnaklamaya başladım. Kriz geçiriyordum.

Bana iyice yaklaştığında iğrenç bir kahkaha attı. "Bu anlar sana bir şeyler hatırlattı mı bilmem ama bundan 4-5 yıl öncede yapayalnızdın sana yardım edecek kimse yoktu ve şimdide öylesin küçüğüm sen benimsin anla bunu." Kahkaha atmaya devam etti. Kolumu tuttu. "DOKUNMA BANA BIRAK BENİ BENDEN NE İSTİYORSUN?"

Bağırıyordum ki bir anda gözümü açtım ve rüya gördüğümü anladım. Defne, Işıl ve Gece kollarımı tutmuş kendimi çizmemi engellemeye çalışıyordu ve endişeli gözlerle bana bakıyorlardı.

Gözümü açtığımı gören kızlar bana sarıldılar deli gibi ağlamaya ve kriz geçirmeye başladım. Kendimi boğmaya başladım. Kızlar kollarımı tutarak buna engel olmaya çalıştılar berbat görünüyordum...

Ağlamaktan şişmiş gözler, tırnak izleriyle ve kanla dolmuş boyun ve kollar, yaralı bir kalp, tükenmiş bir bedenle nasıl toparlanacağımı bilmiyordum...

Geçmiş peşimi bırakmıyordu ruhumdaki yaralar ve izler kapanmıyordu ve her fırsatta bunu hatırlatıyorlardı, bana bunu yapan kişinin hala bulunamayıp serbest olması beni daha çok tetikliyordu.

Gece konuşmaya başladı. "Kumsal biz hep senin yanındayız bunu biliyorsun değil mi?" Defne devam etti."Evet senin ruhundaki izlerin geçmesi için elimizden geleni yaparız yeter ki sen iyi ol." Işıl gülümsedi. "Asıl aile yaraları saran değil midir? Biz aile olacağız. Birbirimizin yaralarını saracağız."

Sakinleşince konuşmaya başladım. "Teşekkür ederim iyi ki varsınız bana destek oluyorsunuz ve iyi geliyorsunuz sizi seviyorum."

Defne saçımı okşadı. "Sakin ol sadece bir kabus gördün. Ama eğer için rahat edecekse etrafı kontrol edip kamera kayıtlarına bakalım." Kafamı sallayarak onu onayladım.

Gece ve Defne etrafı kontrol etmeye başladılar. Camdan dışarıya baktılar, etrafta şüpheli bi durum yoktu, temizdi ama yine de kamera kayıtlarına bakmaya karar verdik.

Yurt müdürü bu tür olaylara alışık göründüğü için kamera kayıtlarına bakmamıza müsaade etti. Dördümüzde kayıtlara bakmaya başladık ama son 2 saattir etrafta hiçbir hareketlilik yoktu.

KARANLIK GECELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin