22. BÖLÜM: SÜRPRİZ

70 10 9
                                    


BEŞ   AY SONRA 

Aradan beş ay geçmiş, okullar tatil olmuştu. Yuva grubu çıktığı yola eksik ve kayıplarla devam ediyordu. Bu beş ay boyunca ufak notlar ve takipler dışında X'ten pek ses çıkmamıştı. Son yaptığından sonra sindirilmesini bekliyordu belki de... Ya da çok daha beter bir planla gelecekti... Kumsal nedense bu sessiz ve sakin günlerin fırtınadan önceki sessizlik olduğunu düşünüyordu. Bu sessizlik ona ne kadar huzur verse de bir yandan bu durum Kumsal'ı oldukça geriyordu. 

Kumsal üzgündü. Ama sebebini bilmiyordu. Geriye dönüp baktığında yaptığı nankörlük mü, bencillik mi bilmiyordu... Her şeye rağmen bunca zamandır yanında olan, destekleyen iki dostunu göz ardı etmişti...

Hayat artık Kumsal'ı şaşırtmıyordu. Peşindeki bu canavar küçüklüğünden beri hayatını mahvediyordu. X ile birlikte yeni belalar, cezalar ve bedellerle karşılaşıyordu... Bu karşılaştıkları her defasında Kumsal'ı hataya sürüklüyor, sevdiklerini elinden alıyor, hayatı iyice zindana çeviriyordu. Kumsal peşindeki bu canavar yüzünden gittikçe yalnızlığın içinde kayboluyordu...

Gece ve Kumsal alarma uyanmış, kahvaltı için yemekhaneye iniyorlardı. Artık çığlık çığlığa onları uyandıran bir Defne, çığlığına karşılık sinir krizi geçiren bir Işıl yoktu. Aradan beş ay geçmişti ve etkisinden hala çıkamamış, yokluklarını hala hissediyorlardı. Sessizce kahvaltılarını yaptıktan sonra kütüphaneye gitmek için hazırlanmaya başladılar. Beş aydır diğer günlerin aksine günleri  oldukça sessiz ve sakin geçiyordu. 

 Işıl ve Defne beş ay önce o günden sonra bir daha dönmemişlerdi. Nerede, ne yapıyorlar bilinmiyordu. Okuldan ve yurttan kayıtlarını aldırmışlardı. Onlar hakkında tek bildikleri birbirlerinin yarasını sarıp iyi dost olduklarıydı ve asla ayrılmayacak olmalarıydı...

Kumsal kızların gidişiyle çok üzülüyordu. Onlara alışmış, dost demişti ama şimdi yanlarında olmaması canını yakıyordu. Kendini yalnız kalmış hissediyordu çünkü Gece soğuk biriydi. Kumsal eskisi gibi içine kapanıyordu. Gece ve Çağla dışında konuştuğu biri yoktu. Ama onlar sayesinde kazandığı mutluluğu, gülüşü onlarla birlikte kaybolmuştu... 

Ezel hala çalışmalara devam ediyor, X'i bulmaya çalışıyorken Nefes'te tamamen iyileşmiş Ezel'e bu konuda yardımcı oluyordu. Anıl ve Rüzgar içlerine kapanmış sessizce ruh gibi dolanıyorlardı etrafta. Herkes gruptan önceki eski haline dönmüş köşesine çekilmişti. Ayaz ise herkesin sessizliğine karşı moralleri düzeltmek için ne kadar başaramasa da elinden geldiğince çabalıyordu. Ve Yiğit'e gelirsek... Yaşayan ölü gibiydi. Bedeni burada olsa da ruhu Defne ile birlikteydi. Yiğit'in duyguları Defne ile beraber gitmişti çünkü Yiğit'in kalbi Defne'ye aitti...

"Bu alarm niye geç çaldı ya? Kahvaltıyı kaçırıyorduk yoksa." Gece kahvaltısını yaparken alarmı şikayet ediyordu. Kumsal olduğu yerde durdu ve kahvaltısını bıraktı. "Defne olsaydı bağıra bağıra uyandırırdı..." Güldü. "Sonrada Işıl sinirle uyanır sabah sabah kavga ederlerdi.."

 Gece zar zor lokmasını yuttu. "Defneyi... kardeşimi çok özledim. Kim bilir ne kadar üzülüyordur şimdi Yiğit'in yaptığına. Defne Yiğit'i çok seviyordu. Bana hep anlatırdı Gece çok mutluyum derdi... Şimdiyse mutlu olduğu kadar acı çekiyordur. Ve ben onun yanında olamıyorum. Keşke... Keşke Yiğit'i dinleseydi."

 Çatalını masaya koyarak yüzünü ellerinin arasına aldı. Kumsal'ın gözleri dolmuştu. Hızlıca Gece'nin yanına giderek ona kocaman sarıldı. "Geçecek Gece. Zor da olsa geçecek. Ayrıca biz tekrar eskisi gibi olacağız bundan çok eminim. Defne ve Işıl geri dönecek ve yine hep kavgalarımıza devam edeceğiz." 

Gece gözyaşlarına engel olmaya çalışmamış, akmalarına izin vermişti.  "Umarım dediğin gibi olur Kumsal ama Defne geri dönse bile eskisi gibi olamaz. Eskisi gibi neşeli ve eğlenceli olamaz ki. Onun kalbi çok kötü dağıldı çünkü. Defne'nin toparlanması ayları hatta belki yılları alacak. En son ailesini kaybettiğinde böyle üzüldüğünü söylemiş, toparlanmasının ne kadar zorlu ve uzun bir süreç olduğundan bahsetmişti."

KARANLIK GECELERWhere stories live. Discover now