9. BÖLÜM: ANLAŞILMAK

384 58 55
                                    

Anlaşılmak neden bu kadar zordu?

İnsanlar her konuda bir çok yorum yapıyordu. Her konu hakkında bir fikir üretiyorlardı. Fakat hiç biri gerçeği öğrenme çabasında değillerdi.

Herkes düşüncesini söylüyor fakat aslını öğrenmek için sormuyordu. Bir şey yaşıyorsun. İnsanlar yaşadıklarını sorgulamıyor.

Ama davranışlarını sorguluyordu...

"Neden soğuksun? Niye eskisi gibi davranmıyorsun? Yine mi küstün? Kırıldın mı yine? Ne bu hareketler, her şeyi yanlış anlıyorsun!"

Asla sormazlardı...

"İyi misin? Neyin var? Moralin mi bozuk? Bir sorun mu var?"

Bu soruları duysanız belki de tüm sorun çözülecekti. Fakat çevrenizdeki insanlar sorunu anlamaya çalışmaz, sizi umursamaz sonra da davranışlarınızı sorgulardı...

Üzgünken ya da moraliniz bozukken yanınızda olmayan insanları fark eder uzaklaşır belki de aranıza mesafe koyarsınız. Bir de gelip sizi suçlarlar. Bahaneleri de sen çok değiştin, bu ara çok değişik davranıyorsun, saçmalıyorsun olurdu...

Belki de değişmişsinizdir. Sizi değiştiren de onlar ve hareketleri değil mi? Sizi değişime zorlayan onlarken değişimin sebebini sorarlar bir de!

Ya da belki de saçmalıyorsunuz. Sizi saçmalamaya iten onların gözündeki asıl değerinizi fark etmek değil midir? Size değer vermediğini hissettiren insanlar onlara hak ettiği gibi davranınca saçmaladığınızdan söz eder.

Bazı insanlara haddinden fazla değer veriyorsunuz. Sizi umursamayan, iyi olup olmadığınızı anlamayan, ya da sorup destek olmaya gerek duymayan insanlara hak etmediği değeri veriyorsunuz.

Sonra neden sevilmedim diyorsunuz...
Çünkü sevginizi yanlış kişiye verip karşılığını da yanlış kişiden bekliyorsunuz. Karşılıksız kimseyi sevmeyin. Sevgisini hissetmediğiniz birine sevginizi harcamayın.

Birisi sizi gerçekten seviyorsa istemsizce o sevgiyi belli eder zaten. Siz o sevgiyi hissetmiyorsanız ortada öyle bir sevgi yoktur.

Sevse düşünür, merak eder, özler, sizinle vakit geçirmek ister. Siz telefonu elinize aldığınızda onun mesajına cevap vermek yerine yazmasını bekliyorsanız orada bir sorun vardır işte.

Siz sürekli onu merak edip sorarken ondan aynı davranışı göremiyorsanız da bir sorun vardır.

Siz onunla bir kaç saat konuşamayınca sesini duymak istiyor, onu özlüyorsanız fakat bu özlem size karşı duyulmuyorsa burada da bir sorun vardır.

Sizi bu sorunlarla karşılaştırmayacak kişileri sevin. Sevgiyi bahane edip kendinizi üzmeyin, yanlış kişilerle yıpranıp aşka küsmeyin.

Sizin yanınızda olacak, gerektiğinde bir dost, bir sevgili, size aile olabilecek birini sevin. Sevin ki eksikliklerinizi kapatsın, sizi hayata bağlasın. Öbür türlü hayata küseceksiniz yoksa...

YAZARIN ANLATIMIYLA

Kumsal korkuyla çırpınmaya başladı. X konuştu. "Yerinde dur dedim sana! Benden kaçışın yok anla artı-" X sözünü bitiremeden Kumsal aynaya yumruk atarak kırmıştı. Bu sayede sese kızlar uyanmış, X'de kaçmıştı.

Sese koşan kızlar telaşla Kumsal'a baktı. Defne korkuyla konuştu. "Kumsal neler oluyor burada?" Gece ilk yardım malzemelerini alıp gelmişti. "Hemen eline pansuman yapalım Kumsal."

Gece pansuman yaparken Kumsal ağlıyor, Defne ne olduğunu öğrenmeye çalışıyor, Işıl'da kırık cam parçalarını topluyordu.

Defne Kumsal'ı sakinleştirmişti. "Hadi canım sakince anlat neler oldu burada?" Kumsal sakin kalmaya çalışarak anlatmaya başladı. "B-ben lavaboya ge-gelmiştim. Ellerimi yıkarken bir anda o, onu gördüm! Benden kaçışın yok dedi. O RÜYA DEĞİLDİ! ONU GERÇEKTEN GÖRDÜM. GÜNLERDİR GÖRDÜĞÜM KABUS DEĞİL GERÇEKTİ! O benim, benim için geldi..."

KARANLIK GECELERWhere stories live. Discover now