"Ne sanıyorsun sen kendini? Sevgili değiliz, asla olamayız, sen beni korkutuyorsun ve zarar veriyorsun!" Dedim direkt, kısa bir sessizliğin ardından adım seslerini duydum, duymamla kapıya depar atmam bir oldu, ama geç kalmıştım. Saçlarımdan sertçe t...
Yeni bölümle karşınızdayım, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız!
~~~
"Abla bu hâlin ne?" Ege'nin şaşkın sesiyle gözlerimi araladım, tepemde dikilmiş ördek gibi bakıyordu. Kaşlarımı çatarak üzerime baktım, dünden kalma kıyafetlerimleydim ve hiçbir şey yapmamış olmama rağmen kir içindeydim, her yerim tozlanmıştı. İnleyerek yataktan kalktım.
"Bir şey değil, anneme bir şey söyleme de sen." Diye homurdandarak kirlenmiş yatak çarşaflarımı değiştirdim, sonra da duşa girdim. Duştan çıktığım da saçlarımı kuruladım ve giyindim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Rojbin, neden hiç ders yapmıyorsun?" Annemin odaya aniden girmesi ile irkildim. "Anne ne oluyor sabah sabah?" Dedim öfkeyle. Annem odaya girmeden önce iyiki boynumdaki yaraya makyaj yapmıştım.
"Yarın okulun var ve ben seni hiç ders yaparken görmedim!" Çemkirmesi üzerine gözlerimi devirdim, "Bugün yapacağım tüm ödevlerimi işte," dedim umursamazca.
"Tabii, yumurta göte dayanınca yaparsım anca! Kardeşini örnek al biraz," odadan çıkıp gittiğinde derin bir nefes aldım, bir günde böyle bir konuşma yapmasa ölürdü zaten. Parfümümü sıktıktan sonra çantamı omzuma astım, aslında bıgün de gitmek istemiyordum ama annemin susmak bilmeyen çenesi yüzünden dershaneye gidecektim. Mutfağa uğramadan direkt çıkış kapısına yürüdüm, dershanem bugün 13.00'da başlıyordu, ben de zaten on bire kadar uyuduğum için ancak yetişirdim.
"Nereye gidiyorsun hanımefendi?" Babamın sesini duyduğum da suratıma kocaman bir gülücük oturdu, açtığım kapıyı kapayıp kendimi babamın sıcak kollarına bıraktım. "Nasılsın baba? Bayadır görüşemiyoruz," dedim tripli gibi, yanağımı öptü. "Biliyorsun kızım, işler işte, sen dershaneye mi gidiyordun?" Kafamı salladım ve bizi izleyen anneme baktım.
"Evet, malum annem çok laf etti," diyince babam anneme döndü. "Kız hasta zaten Aydan, nede zorluyorsun kızı?" İçimden kahkaha attım, evet baba annemi ikna ette daha çok uyuyabileyim, dün geceyi unutmaya ihtiyacım var.
"Ben hiçbir şey demedim Vedat, sadece ders yapmadığını söyledim."
"Rojbin? Neden derslerini yapmıyorsun?" Yine bana dönmüştü olay.
"Sadece birkaç gündür odaklanamıyorım, Pazartesi tekrar başlayacağım merak etme," dedim ve yanağından makas aldım.
"Neyse ben çıkıyorum baba, görüşürüz!" Diyip evden ayrıldım, bisikletime binerek dershaneme doğru yol aldım, giderken de dün olanları düşünüyordum, korkunçtu! Ondan çok korkuyordum ama diklenmeden de duramıyordum. Oflayarak bisikletimi direğe bağladım ve içeri girdim, Ceylin her zaman ki gibi telefonuyla konuşuyordu, hiç istemesem de yanına oturdum ve çantamdan Coğrafya kitabımı çıkarttım, Ceylin uyuşturucu satan aptal sevgilisiyle konuşurken ben de yanında göz devirmekle meşguldüm. Sonunda telefonunu kapayarak bana ters bakışlar attı.
