24. BÖLÜM

2.2K 132 48
                                    

Selamlar.

~~~

Gözlerimi açtığım da saat sabahın altısıydı, beni bu saatte uyandıran şeyin ne olduğunu anlamak için etrafa bakındım, Yıldırım buradaydı.

Sandalyemde oturmuş dik dik beni izliyordu, gerici bir görüntüydü.

"Yıldırım..." diye mırıldandığım da ise bir anda ağzından siyah bir sıvı akmaya başladı, korkuyla yataktan kalktım ve yanına gidip dudağındaki siyah sıvıya dokundum, hâlâ ifadesizce beni izliyordu.

"Yıldırım ağzın-" konuşmamı bölen şey Yıldırım'ın bir anda o siyah sıvıyı kusmaya başlamasıyla kesildi, korkuyla çığlık atıp birkaç adım geriledim.

"Ne oluyor?" Dedim şaşkınlıkla, Yıldırım kusmayı bıraktığın da kafası yere eğik öylece duruyordu, titreyen bacaklarımla yanına gittim ve önünde eğildim, gözleri kapalıydı ve ağzından siyah sıvılar akıyordu. Onunda elleri benimkiler gibi titriyordu.

Hemen masamın üzerindeki peçeteyi alıp ağzını sildim, gözlerini açmış ve yine bana dikmişti.

"Ne oluyor sana? Sevgilim beni korkutuyorsun," dediğim de Yıldırım acı bir inleme bıraktı sessiz odaya, "Özür dilerim... ben... benim vaktim yaklaşıyor... ölüyorum..." dediği şeyle kalbim sıkıştı, ne demek ölüyordu?

"Ne? Ama, daha bir ay var..." dedim korkuyla, bu korkuya katlanamıyordum, onu kurtarmak istiyordum.

"Vaktim yaklaşıyor..." dediği an bilincini kaybetmesi ve üzerime düşmesi bir oldu, annem ya da babam çığlıklarımın hiçbirini duymamıştı.

Yıldırım'ı zorlukla yatağa taşıdım ve yanına yatarak kalbini dinlemeye başladım.

~~~

K

ararımı vermiştim, onu kurtaracaktım, onu seviyordum ve onun için her şeyi yapmaya hazırdım...

Yatağın başlığına yaslanmış, dizlerimde uyuyan güzel adama bakıyordum, dudağında kurumuş olan siyah sıvıyı elimle sildim, çok korkmuştum, ona bir şey olacak diye ödüm kopmuştu, ve eğer bir ay daha onunla olmazsam, ölecekti.

Ona kızgındım, benim gibi basit bir insan için neden gelmişti? Hem de öleceğini bile bile...

"Çünkü sana aşığım, ölmek umurumda bile değil, sana dokunma fırsatım vardı, ve geldim." Bakışlarım onu buldu, gözlerim dolu doluydu.

"Sen aptalsın! Gerçekten koca bir aptalsın!" Dedim, dudaklarım titriyordu, Yıldırım hızlıca dizlerimden kalktı ve bana sıkıca sarıldı.

"Şşşş, ağlama güzelim, üzüyorsun beni..."

"Ölmeni istemiyorum," dediğimde sadece sustu, "Yapalım şu şeyi." Deyiverdim bir anda, kasıldığını hissettiğim de kalbim heyecanla hızlandı.

"Ne?" Şaşkın şaşkın suratıma bakıyordu, "Evet, duydun." Dedim.

"Rojbin... bunu yapmak zo-"

"İstiyorum! Lanet olası seni istiyorum, bedenim seni istiyor!" Diye sesimi yükselttiğim de Yıldırım'ın dudağında vahşi bir gülümseme belirdi.

"Bunu bunca yıl sonra duymak... çok iyi hissettirdi." Dudaklarını dudaklarıma bastırdığın da içimde doğan bir istekle hemen ona karşılık verdim, dudakları boynuma, oradan da göğüslerime indi, üzerimdeki pijamayı hışımla çıkartıp göğüslerimi emmeye başladı, altımda sütyen yoktu.

ACIMASIZ RUHWhere stories live. Discover now