22. BÖLÜM

2.3K 141 41
                                    

İyi okumalar.

~~~

"Bebeğim hâlâ trip mi atıyorsun?" Yanı başımda sırıtarak konuşan Yıldırım'a göz devirdim ve kafamı denize çevirdim, beni o korkunç şeye tek bindirdiği için ona oldukça kızgındım, birde 10 tur döndürmüştü beni!

"Benim eve gitmem gerek artık," dedim soğuk bir sesle, Yıldırım beni çenemden tutup kendisine çevirdiğin de bakışlarımı kaçırıyordum.

"Bana bak güzelim," dediğinde istemsizce ona baktım, ona bakmamla dudaklarını dudaklarıma bastırdı, şaşkınlıktan karşılık veremedim, o da vermeme kalmadan benden ayrıldı.

"Şimdi seni eve bırakabilirim, ama kendi evine." Kaşlarımı çattım, "Çiğdem'lere gideceğim Yıldırım," net sesime karşın derin bir nefes aldı ve ayağa kalktı, ben de üzerimdeki elbiseyi tutup ayaklandım.

Motora bindiğimde ise elbisenin uçlarını sıkı sıkı tuttum.

"Korhan'ı sikeceğim!" Aslında kendi kendine konuşuyordu ama ben duyuyordum, elimi omzuna koydum ve boynunu öptüm, kasıldığını hissederken bu beni gülümsetmişti.

"Sevgilim, sakin ol artık." Dediğinde Yıldırım omuz silkti, "Zaten sakinim yavrum, ama yine de onu geberteceğim." Dediğinde yutkundum, gerçekten yapar mıydı? Yapardı.

"Ciddi misin?" Sesim nasıl çıkmıştı ya da surat ifadem nasıldı bilmiyordum ama Yıldırım duraksayıp suratıma uzun uzun bakmıştı.

"Benden korkuyorsun..." diye mırıldanınca arkasında rahatsızca kıpırdandım, "Böyle konuştuğun da korkuyorum," diye gerçeği söyledim. Yıldırım hiçbir şey demedi ama öfkelendiğini biliyordum.

Eve doğru sürmeye başladığın da omuzlarına sıkıca tutundum.

Evin önüne geldiğimizde yavaşça motordan indim ve ona döndüm, suratıma bakmıyordu, derin bir nefes alarak ona bakmaya devam ettim.

Nihayet o da kafasını kaldırıp bana baktığında gülümseyerek ona sarıldım, o da bana sıkıca sarıldı.

"Yarın seni alacağım," dediğinde kafamla onayladım, "Seni seviyorum, iyi geceler." Diyerek kapıya yürüdüm, ama kapıyı çalmama kalmadan Çiğdem kapıyı açıp beni içeriye sürükledi.

"Nerede kaldın Rojbin? Abim başımın etini yedi!" Dedi, sinirli duruyordu. "Biraz gezdik," demekle yetindim

Çiğdem'in sinirli ifadesi gidip yerine imalı bakışlar geldi.

"Ee neler yaptınız?" Derken vücuduma bakıyordu, utanarak karnına vurdum, "Saçma salak düşüncelerini kendine sakla! Lunaparka gittik sadece!" Dediğimde hayal kırıklığıyla dudaklarını büzdü.

"Ah be, adam sensizlikten ölecek bir gün," dediğinde donakaldım, biliyor olamazdı, sadece salladığı bir cümleydi, kendime gelmeliydim.

Ama aklıma getirdiği gerçeklerle kalbim sıkışmaya bailamıştı, onu gerçekten seviyordum ama ona bedenimi verebilir miydim emin değildim, korkuyordum.

"Rojbin... iyi misin?" Çiğdem'in elini omzumda hissettiğimde kendime geldim, "İyiyim," diyerek Çiğdem'in odasına girdim.

"Yanlış bir şey mi dedim?" Çiğdem'in çekingen bir şekilde yanıma oturuşunu izledim, "Hayır, sadece Yıldırım'la biraz tartıştım, Korhan hakkın-" dememe kalmadan kapı aniden açıldı ve içeri Korhan girdi.

Gözleri kıpkırmızıydı ve alkol kokuyordu, Çiğdem'le hemen birbirimizin elini tuttuk, Korhan kırmızı gözlerini bana çevirdi ve üzerime yürüdü, Çiğdem önüme geçsede onu ittirdi.

"Sen bu saate kadar kimleydin? Kimin altında inleyip geldin?!" Bağırıyordu, ama dediği şeyle gözlerim doldu ve sertçe yanağına vurdum.

"Sen benimle ne hakla böyle konuşursun?" Diye ben de bağırdım.

"Konuşurum!" Suratıma suratıma bağırması beni hem korkutuyor, hem de iğrendiriyordu. Tam bu esnada Korhan'ın ensesinden biri tuttu ve duvara yapıştırdı, öyle güçlü vurmuştu ki duvar Korhan'la birlikte içe göçmüştü.

Yıldırım gelmişti, Çiğdem korkarak bana sarıldığın da ben de ona sıkıca sarıldım ve duvar dibine çömdük, korkuyka Yıldırım'ın Korhan'a vurmasını izlerken Çiğdem fısıltıyla Yıldırım'ı durdurmaya çalışıyordu, şoka girmişti.

"Yıldırım!" Diye bağırdığım da aniden Korhan'ı bıraktı ve bana döndü, Korhan acıyla ve kan içinde kalan suratıyla duvar dibine düştü, onun ardındansa Afet teyzeyle, Cevdet abi içeri girdi, (Çiğdem'in babasının ismini unuttum)

"Ne oluyor lan burada?!" Cevdet abi, korkunç bağırmasıyla Çiğdem ile ikimizi sıçratmıştı, Yıldırım ise ateş saçan gözlerini üzerimden ayırmıyordu, beni uyarmıştı ve haklıydı...

"Sen kimsin? Oğluma ne yaptın?" Afet abla yaşlı gözleriyle ona bakıyordu, sonunda gözlerini benden çekip Afet ablaya dikti.

"Rojbin'in sevgilisiyim, ve senin bu dangalak oğlun benim sevgilime sarkıntılık ediyor!" Dedi oldukça sakin bir sesle, Afet abla gözlerini bana çevirdi.

"Doğru mu bu?" Dedi titreyen sesiyle, kafamı yavaşça salladığım da Çiğdem elini ağzına götürdü ve bana inanamaz gözlerle baktı, ona neden söylemediğimi bulmaya çalışıyordu, sarılmayı da bırakmış, benden uzaklaşmıştı.

"Yürü sevgilim," Yıldırım bana döndüğün de burnumu çekerek ayağa kalktım ve Afet ablaya sarıldım, "Özür dilerim," dediğimde sadece sırtımı sıvazlamıştı, Çiğdem ise oldukça kırgın ve öfkeli gözüküyordu. Ona sarılmak için adım attığım da kafasını iki yana sallayarak bunu reddetmişti.

Yıldırım da daha fazla dayanamamış olacak ki beni belimden tuttuğu gibi dışarı çıkarttı, ben ise kalbim sıkışmış bir şekilde Çiğdem'i düşünüyordum.

"Bunu neden yaptın?" Dedim zor çıkan sesimle, motora daha binmemiş, öylece önünde dikiliyordum, oysa oturmuş sigarasını içiyordu.

"Sana saldırmasını mı izlemeliydim?" Dedi, bu sakinliği beni deli ediyordu.

"Hayır, neden onlara bana zorla dokunduğunu söyledin?" Dedim.

"Çünkü sen söylemeyecektin,"

"Yıldırım! Çiğdem'le aramı bozdun," dediğimde öfkeyle sigarasını yere atıp boğazıma sarıldı, sıkmıyordu, sadece hafif baskı yapıyordu, ama bu bile nabzımın deli gibi atmasına sebep oldu.

"Sana iyilik yaramıyor! Sana yardım etmeye çalıştığım her an bir şeylere takılıyorsun, ama asla sana yardım etmeye çalıştığımı görmüyorsun! Ne olmuş söylediysem? Hayatın mı bitti?" Dedi sesini hafifçe yükselterek, haklı olduğunu o an anladım.

Gözlerim doldu, doğru söylüyordu, o bana yardım etmişti ve ben bencillik yapıyordum. Daha bu sabah beni uyarmıştı, orada kalma başına bir şey gelecek diye, ama onu dinlememiştim.

"Özür dilerim, haklısın..." diye fısıldadığım da elini boynumdan çekti ve kaskı kafama geçirdi.

"Bin." Yavaşça arkasına bindim ve beline sarıldım, yaklaşık 15 dakika sonra bir eve gelmiştik, burası onun evi olmalıydı.

"Neden buraya geldik?" Dedim, sesim çatlamıştı, ağlamamak için uğraşıyordum, ona yaptığım bencillikler bir bir aklıma doluşurken, diğer yandan da Çiğdem'in gönlünü nasıl alacağımı düşünüyordum.

"Gecenin birinde eve gidersen ailen ne tepki verir? Onlara ne diyeceksin?" Sesi soğuktu, hâlâ beni düşündüğü için güşümseyerek ona sıkıca sarıldım, güzel kokusunu doya doya içime çekereken o da bana sarılmıştı.

~~~

Bölüm sonu.

Beğendiniz mi?

ACIMASIZ RUHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin