24) Hata Gibi Hissetmemiştim

161 15 17
                                    

Herkese merhaba! :)

Bölüm biraz ağır oldu sahneler açısından, rahatsız olabilecek varsa o sahneleri atlayarak okuyabilir ya da okumayabilir, üstü kapalı anlatmaya çalıştım elimden geldikçe...

İyi okumalar 🌸

**Liam'ın Ağzından**

Geldiğine mi üzülmeliydim, yoksa getirdiği karmaşaya mı?

Hayatımız yoluna girdi derken yine gelmişti işte. Tam her şeyi yoluna koydum artık Kate'e içimdeki duygulardan bahsedebilirim derken...

Sanırım asla bunu yapamayacaktım. Kate'in hazır olmadığı konusu bir yana, hâlâ onu seviyordu! Hem de ilk günkü gibi. Ona yaşattığı milyonlarca şeye rağmen!

O çocuktan nefret ediyordum!

Telefonun gelmesinden üç saat kadar sonra gecenin ilerleyen bir saati olmasına rağmen yola koyulmuştum. Jade, ne diyecekse yüzüme söylemeliydi. Öyle telefonda atıp tutmaya benzemiyordu bazı konular. Hele ki kanunsal konular hiç! Bir de ucu Kate'e dokunuyorsa!

Arabayı yavaşlattığımda Jade'in söylediği sokağa gelmiştim. Yavaşça direksiyonu kırıp sol taraftan üçüncü evin önündeki arabanın arkasına park ettim. Anahtarı ve telefonumu alıp arabadan çıktım. Şimdi sıra Jade'e mesaj atmaya gelmişti. Telefonun ekran kilidini açıp yazmaya başladım.

"Kapıdayım."

Birkaç dakika sonra önünde olduğum verandada bir ışık yandı ve kapı aralandı. Adımlarımı o yöne doğru atmaya başladığımda Jade üzerinde bir şalla karşımda dikiliyordu. Kocaman bir gülümseme vardı yüzünde. "Geleceğini biliyordum Liam. Hoş geldin!"

Elini uzatmıştı. Sıktım. "Hoşbuldum Jade."

Ellerimiz ayrıldığında açık kapıya doğru ilerlemeye başladı. "Hava çok soğuk, içeriye gel."

Arkasından ilerlemeye başladım. Eve girdiğimde kapıyı kapadı ve sağ tarafı işaret etti. "Buraya geçelim istersen."

Başımla onayladım ve sağ taraftaki odaya girdik. Evi fazla inceleyememiştim ama büyük bir evdi. Jade'in tarzıydı ve gerçekten de abartılı bir şekilde dekore edilmişti. Bana gösterdiği kırmızı kanepeye oturduğumda o da karşımdaki siyah olana oturmuştu, aramızda da beyaz bir sehpa vardı.

"Bir şeyler içer misin Liam?" Başımı hayır anlamında salladım. Jade ısrar etti. "Anlatacaklarım biraz uzun."

Bakışlarımı ona çevirdim. "Teşekkür ederim Jade, bir an önce anlatmanı tercih ediyorum." Diyerek asıl meselemize dönmesini sağlamaya çalıştım. Buraya ikram için değil, açıklama için gelmiştim.

Jade oturduğu koltuğa yayıldı ve bacak bacak üzerine attı. "Pekala! Başlıyorum ancak bir şey istersen çekinme." Dedi ve bana göz kırptı. Onu sadece başımla onayladım.

Jade'e güvenmiyordum. Buraya neden geldim, onu bile bilmiyordum. Fakat konu Zayn olunca dengem kayboluyordu. Yıllar sonra geri döndüğünde, Jade'in onun hapiste olduğunu söylemesi öylesine kafamı kurcalamıştı ki sonuçta dayanamayıp soluğu burada almıştım.

"Liam!" diye seslendi Jade. Sanırım anlatacaklarına başlayacaktı. Bakışlarımı ona yönelttim. Güldü. "Başlıyorum."

Başımla onayladım. "Dinliyorum."

"Zayn tam iki yıl hapiste kaldı." Basitçe kurduğu bu cümle resmen bende deprem etkisi yaratmıştı. Derince nefes aldığımda Jade devam etti. "Sonra şartlı tahliye..."

Flight Of The StarsWhere stories live. Discover now