Flight Of The Stars

8) Aşk Yüzünden

Herkese merhabalar.
Yorum ve oylarınız için çok teşekkür ediyorum ❤️ Görüşleriniz benim için çok önemli. Bu bölümde biraz Louis ve Liam üzerinden gittim ama olayları anlamaya başladığınıza inanıyorum.  

🌸🌸

Bölüm şarkısı 110-Çünkü
Liam'ın Kate ile ilgili düşüncelerini en iyi şekilde ifade ettiğini düşünüyorum, dinleyin eskidir ama beğeneceksiniz 😇

🌸🌸

Hepinize iyi okumalar ❤️

**Kate'in Ağzından**

Çalan telefon ile yataktan resmen fırlamıştım. Arayansa Louis'ydi. Ekrana dokunup telefonu açtım.

"Lou, günaydın canım." Dedim ve onun da konuşmasını bekledim.

Lou önce öfledi. "Günaydın Katy." derin bir nefes aldı. "Rahatsız etmedim değil mi?"

Başımı hayır anlamında salladım ama sonra onun burada olmadığını hatırlayıp konuşmaya başladım. "Saçmalama Louis. Rahatsız etmedin. Şimdi bana ne olduğunu anlatır mısın?" dediğimde Zayn de karşımda bana bakıyordu. Sanırım fazla bağırmıştım ya da telefonun çalmasına uyanmıştı. Uykulu gözlerle ne olduğunu anlamaya çalışır şekilde bakıyordu. Saçları dağılmıştı, yine de çok tatlı görünüyordu.

"Katy ben çok kötüyüm!" Lou bir iç çekti. "Sana ihtiyacım var sanırım."

Gözlerimi ovdum. Niall'ın eski evinde olduğumuz için hemen onun yanına gidemeyecektim. "Lou canım peki, birkaç saate geliyorum. Olur değil mi?"

"Peki Kate, bekliyorum."

Louis'nin sesi hiç iyi gelmemişti. Neler olduğunu bilmediğim için, iyice merak etmiştim. Aynı şekilde merakla bakan Zayn'de her şeyden habersizdi ve sustukça endişeleniyordu.

"Louis aradı." Dedim Zayn'e. Bunu biliyordu ama yine de anlatmaya baştan başlayacaktım. "Kötü olduğunu ve bana ihtiyacı olduğunu söyledi. Sesi gerçekten çok üzgün geliyordu." Benim de sesim kırılmıştı. Louis'ye neler olduğunu merak etmeye başlamıştım.

Zayn ellerini dağılmış saçlarında gezdirdi. "Başka bir şey söyledi mi Kate?" başımı hayır anlamında salladım. "Hadi hazırlanıp gidelim canım. Arkadaşının sana ihtiyacı var."

Zayn odamdan çıktığında hemen üstümü giyinmeye başlamıştım. Giydiğim pijamalar sanırım Niall'ın annesi Maura'ya ait olmalıydı. Onları çıkarıp katladım ve yatağı düzelttikten sonra üzerine koydum. Etrafı son kez gözden geçirdiğimde herhangi bir dağınıklığın olmadığına emin oldum.

Kapıdan çıktığımda Zayn hazırlanmış, beni bekliyordu. Ona doğru hızlı adımlarla yaklaştım. "Günaydın Zayn." Deyip yanağına bir öpücük kondurdum.

"İşte şimdi sabahım güzelleşti." Zayn gülümsemişti. "Sana da günaydın Kate'im." Elini bana uzattı ve el ele tutuştuk. Beraberce güzel bir kahvaltı edebilirdik ama Louis'nin bana ihtiyacı vardı.

Arabaya bindiğimizde Zayn esnemeye devam ediyordu. Tabi dün gece o kadar geç uyursak. İkimiz de uykusuz kalmıştık.

Yine bir anlığına da olsa bakışlarımız kesişmişti. Daha sonra da Zayn boşta kalan eliyle elime uzanmıştı. Dokunuşu gerçekten büyüleyiciydi. Aramızdakiler gün geçtikçe daha anlamlanıyordu.
Zayn ile ben kısa sürede sadece birbirimizi çok sevdiğimiz için yakınlaşmamıştık. Biz birbirimizi anlıyorduk. Bu da onu her saniye daha da benimsememi sağlıyordu. Birbirimize yürekten bağlıydık. Ancak çoğu şeyi kelimelere de dökemiyorduk. Her şey zamanla olmalıydı ve sırayla.