28) Ben Bugün Öldüm

76 7 0
                                    

Merhabalar!

"12-Özel Bölüm-Yakın Gelecekten" ile bağlantılıdır! Okumadıysanız önce onu okumanızı tavsiye ederim. 

Hepinize iyi okumalar! 

**Kate'in Ağzından**

Son dakikalarda yalnız kalmak istemiştim. Herkesi benden önce gelin odasından çıkarmıştım! Oda bana mezar gibiydi, her şeyden nefret ediyordum. Çünkü sahte düğün hazırlıkları tam bir ay sürmüştü. O kadar bitkin hissediyordum ki daha fazla rol yapacak halim yoktu. 

Hep onunla olacağım günlere uyanmak isterdim, artık bunların hepsi bir hayalden ibaret. Hiçbir zaman gerçek olmayacak olan hayaller dizisi...

Kapının tıklatılmasıyla yüzüme yeniden sahte tebessümlerden birini zorla oturtmuştum. Gelense baş nedimem Ella idi. "Katy bebeğim, iki dakikaya çıkıyorsunuz."

Başımı salladım ve ayaklandım. Fakat nedense bugün baş dönmem beş kat artmıştı. Bir şeyler de yiyemiyordum. Sendelediğimi fark eden Ella eline aldığı çikolatadan bir parça kopardı. "Kocaman aç ağzını bakayım. Şekerin düştü."

Dediği gibi ağzımı kocaman açtım ve rujumu bozmamaya dikkat ederek çikolatayı yedim. Ella kapıya baktı. "Hadi çıkalım!" Elini bana uzattı. "Lee ağaç oldu. Yemin ederim senden daha heyecanlı!"

İşte bu sefer, gerçekten gülmüştüm. Liam ikimizin yerine yaşıyordu! Stres yaptıkça bana her şeyin geçici olduğunu hatırlatıyor ve sakinlememi sağlıyordu. Pozitif ve öylesine neşeliydi ki, hatta oyuna çok meraklı gibi gözüktüğü için Niall ve Harry  'evlenmeye ne meraklısın' diye az takılmadılar ona!

Gerçeği Harry, Niall ve Liam biliyordu. Diğerleri şüphelenseler dahi, bizim ağzımızdan olayların gerçek olmadığıyla ilgili tek bir olumsuz bilgi alamadı. Özellikle Louis o kadar zorladı ki bizi bazen; ona yalan söylemek en zoruydu. Gerçekleri anlatsam eminim kendi başına gelenleri hatırlayacak ve büyük depresyonu tekrarlayacaktı. Tekrar o günlere dönmesine asla izin veremezdik! Bebeğini annesiz büyütüyordu, tamam Ella her şeye yardımcıydı, ancak Louis bir kez daha dünyadan elini eteğini çekerse, bu sefer büyüyen kızı her şeyi daha ağır yaşardı. Bu yüzden sürekli ondan kaçmıştık. 

Babamın koluna girip sahilde hazırlanan yolda ilerlemeye başlarken tek düşündüğüm bugünün daha da zorlaşmamasıydı. Kaldıramazdım. Bir aydır yaptığım rol bana yetmiş de artmıştı.

Küçük Eleanor önümde annesinin yandan talimatlarıyla çiçekleri serpiyordu. İlerleyip çevreme baktıkça bana bakan ve gülümseyen yüzleri daha iyi görüyordum.

Annem mutluluktan ağlıyor, Austin ise arkasında, gülümseyerek annemin omzunu sıvazlıyordu. İkisi de Liam'ı çok seviyor ve onunla evlenmemi sonuna kadar destekliyordu. Hele babam, öylesine mutluydu ki yanımda ağzı kulaklarında yürüyordu. Liam'ın ailesini sayamıyorum bile! Ablaları süreç boyunca her gün telefonla aramış, son bir haftadır da beni bir an yalnız bırakmamışlardı! Sözde erkek çocuklarının ablaları gelini sevmez! Bu bizim için bir masaldı. Ailelerimiz o kadar mutluydu ki bazen onları kandırmanın ezikliği, kendimi dünyanın en günahkar insanı gibi hissetmeme neden oluyordu!

Ablamsa çok kararsızdı. Tüm süreç boyunca tamam yanımda olmuş, beni üzmemişti fakat şüpheleri daha ağır basıyordu ve mutluluğu gölgeleniyordu. Liam'ın annesi ile beraberdi ve bizim her hareketimizi dikkatle izliyordu; açık arar gibiydi.

Elsa ve Cecilia ile göz göze gelmiştim. Cecilia elleriyle kalp yapmıştı. Elsa kendi dertlerine daldığı için sadece bir öpücük atmıştı. Çünkü bu süreçten sonra aramızdan temelli ayrılacaktı. Harry ile aynı ortamda kalamayacağını düşünüyordu. Birbirlerine zarar vermeye başlamışlardı. En başından beri olmaz dememin sebebi buydu! Harry'yi çok yakından tanıyordu ve bütün fındıklar, cevizler aklına geliyordu. Uslu değildi ki benim canım arkadaşım! Fakat ne yalan söyleyeyim, her saniye yanımdaydı; onu hatalarıyla kabul etmiştim. Elsa'nın kararına saygı duyuyordum. İşin en ilginç yanı, büyük tepkiyi Ella vermişti ve kardeşini suçlamıştı! Yine de Elsa vazgeçmemişti. Düğünden sonra ilk uçakla Kore'ye gidiyordu, iş teklifini bahane ederek...

Flight Of The StarsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin