6. BÖLÜM ~Hadi beni affet...~

135 57 124
                                    

Asansör max 5 kişi alabiliyordu ve öğrenci yurdunda olduğumuzdan asansör sırası epey kalabalıktı.

Sungho ve Woonhak merdivenle gidecekleri söyleyip çoktan gitmişlerdi bile. Sanırım Taesan ve Jae de kararsızdı ama Jae merdivenle gitmek  istiyor gibiydi. Benim için ise gerçekten hiç fark etmezdi...

Jaehyun beni itip kakıp onunla birlikte merdivenle gelmem için ikna etmeye çalışıyordu ki asansörün yeniden açılmasıyla kendimi Leehan ve diğer tanımadığım üç yurt öğrencisiyle birlikte asansörde buldum.

Asansör sıkışıktı, Leehan ise tam arkamdaydı.

Sıcak nefesi ensemi yakıyordu fakat çenesi de neredeyse kafamın üstündeydi.

Sessizlik beş saniye falan sürdü sonrasında ''Ezilecektin ben kurtardım'' dedi hafif sırıtarak.

Böyle bir şey olmayacağına emindim bu nedenle ''İyi de ben asansörden gayet uzaktaydım?'' dedim aklım almıyorcasına.

Leehan ''Ahh boş yapma kurtardım işte'' dedi mızmızlanarak. Onu ilk defa böyle görüyordum.

Sanırım benimle yakın arkadaş olma çabasındaydı fakat maalesef ben ona aşıktım...

Yakın arkadaş olmayı elbette öncekine değişecektim. Onunla ancak bu kadar yakın olabileceğim düşüncesi içimi mahvediyordu fakat ben elbette buna razıydım.

Bütün bunlar olurken yalnızca iki kat inebilmiştik ve önümüzde daha üç kat vardı...

Leehan bir anda bana hiç ummadığım bir şey söyleyiverdi:

''Arkadaşız fakat sana soğuk davrandığımı fark ettim, bunu yapmam yanlıştı...''

Bu sözler karşısında düşünme yetimi kaybetmiştim ya da sanırım tüm aklımı Leehan yolunda sonsuzluğa açmış olabilirdim. Yani sonuç olarak sanırım sağlıklı düşünemiyordum...

Sonrasında dediklerini duyamadım çünkü yüreğim ağzımdaydı. 

10 saniye kadar sonra ''Hadi beni affet'' dediğini duydum.

Kollarıyla yavaş yavaş sarıyordu beni. Sağ kolunu yavaş yavaş sol omzuma yaklaştırdı ve sıcak eli yavaş yavaş boynumu ısıtmaya başladı. Sonrasında da sol koluyla elini bel hizamda ve karın çevremde yavaş yavaş dolamaya devam etti.

''Hadi beni affet''  sözünü bütün bunları yaparken söylemişti.

Hayır artık kendimde değildim, katiyen kendimde değildim.

Sımsıkı sarmıştı beni. Hâlâ mızmızlanıyordu fakat onun sesi yalnızca bunu bile bir k-drama sahnesindeymişim gibi hissettiriyordu. Öyle çekici bir sesti ki bu, bana istediği her şeyi yaptırabilirdi...

Artık bir şeyler demem gerekiyordu. Ağzımdan çıkan tek şey ''Ahh öyle miydi? Hiç fark etmedim'' olmuştu.

Leehan yavaş yavaş eğilip kafasını sağ omzuma yerleştirdi, hâlâ arkamdaydı... 

Artık boynumu ısıtan elleri değil az önceki gibi nefesiydi...

Kafasını benim omzuma koymuş ve bana bakmaya başlamıştı. Bir süre göz teması kurduktan sonra ''O zaman bu beni affettin demek mi?'' diye sordu sırıtmaya devam ederken.

Yalnızca ''Yanlış bir şey yaptığını sanmıyorum'' diyebiliyordum ısrarla.

''Aslında sana çok yanlış yaptım'' dedi bir süre sustuktan sonra.

''Ne yanlışı? Nasıl yani? Ney? Nee!?'' diye sordum. Neyi kastettiğini anlamamıştım ve ne soracağımı, nasıl soracağımı dahi bilmiyordum. Yalnızca donakalmıştım...

AŞK-I BONEDO | BOYNEXTDOORWhere stories live. Discover now