14. BÖLÜM ~Neden hep sen kaçıyorsun?~

108 53 40
                                    


Riwoo anlatmaya devam ediyor;


Yine akşam vaktiydi ve altımız birlikte yurda doğru yürümeye başladık.

Sonbahara yaklaşıyorduk bu nedenle hava da özellikle akşam vakti az da olsa soğuyordu.

Sabah okula eşliğinde gittiğim, beni dizime kadar örten kapri model şortum akşam vakti yurda dönerken maalesef beni ısıtmakta yeterli kalmıyordu.

En azından yarım kollu tişörtümün üzerine giyebileceğim bir hırka getirebiliyordum fakat çantamda ayrı bir baggy tarz pantolona yer yoktu.

Kaldığımız yurda yakın olan ve çoğu zaman orada vakit geçirdiğimiz parkın önünden geçerken Jaehyun hepimizi durdurup ''Biraz parkta oturalım mı?''  diye bir teklifte bulunmuştu.

Herkes hep bir ağızdan olumlu yanıtlar vermeye başlayınca üşüdüğümü söylemeye çekinmiştim, benim için kendi isteklerinden vazgeçmemelilerdi.

Bunun üzerine hepimiz gidip müsait ve geniş bir çardakta oturmaya karar verdik.

Çardak da hava kadar soğuktu fakat oturmak zorundaydım ve bu titreme şiddetimi iki katına çıkarmıştı.

Sungho bir süre sonra Woonhak'ın elini tutup onu kaldırarak ''Biz birazdan geri döneriz''  dedi ve ikisi beraber çekip gittiler.

Jaehyun'un onların arkalarından uzun uzun bakması şaşırtıcı ve az da olsa ürkütücüydü.

Woonhak giderken mutlu görünüyordu, yoksa aralarında bir şey mi olmuştu?? Çok şükür, şuanda best ship konumundalar benim gözümde...

Ama Woonhak, Jaehyun'dan hoşlanmıyor muydu?? Sungho ne alakaydı ki???

Sungho ve Woonhak her zaman yakınlardı fakat bu yakınlık şuan gözüme bir farklı gelmişti, umarım çıkmaya başlamışlardır...

Tir tir titrerken aynı anda bütün bunları düşünmem bana bile gülünç gelmişti, iyi ki benden başkası benim iç sesimi duyamıyordu.

Sağ çaprazımda oturan Leehan çantasını da sırtına alarak bana doğru gelmiş ve hızla bileğimi kavrayarak beni diğerlerinin yanından uzaklaştırırken ''Biz de birazdan döneriz''  deyip beni kalın gövdeli bir ağacın arkasına sürüklemişti.

Ben şaşkın şaşkın onun gözlerinin içine bakarken o ise bana gülerek ''Üşüyorsun değil mi?''  diye sordu.

Pembe bir yalan söyleyiverdim nedensizce, ''Hayır üşümüyorum''

Daha güçlü sırıtmaya başlamıştı, akşam vakti kanım çekiliyordu.

Çantasını açtı ve ordan çıkardığı uzun spor pijamasını bana uzattı.

''Üşümüyorsun, donuyorsun Riwoo''

Pijamasını kabul etmeyen ellerimi tuttu ve ''Ellerin de ağlıyormuş''  dedi gülümsemeye devam ederken. Pijamasını ellerime tutturdu.

''Hadi bekliyorum, hemen üstüne geçir de gidelim''

''Hm çok teşekkür ederim ama üşümüyorum yani''

''Evet biliyorum''

Verdiği pijamayı giymiştim ve o da dediği gibi beni beklemişti.

''Hmm yakıştı''  dedi sesli gülerek, oysa bana oldukça uzun duruyordu.

''Sen hep bu kadar komik miydin?''  diye sordum gözlerimi devirerek.

Kolunu uzatıp beni kendi ve arkasında olduğumuz ağacın arasına aldı. 

''Evet hep komiktim''

Kalp krizi geçirmeden önce kendimi yana atmayı başarmıştım.

''Neyse gidelim''  dedim ve gitmek üzere yana doğru doğruldum.

O sırada Leehan yeniden beni bileğimden kavrayıp kendine çekmişti.

''Neden hep sen kaçıyorsun?''

Bu dediğini anlamamıştım, öylece gözlerine bakıyordum.

Bileğimi bırakıp gitmişti hemen sonrasında, benden vermem gereken cevabı dinlemeden gitmişti.

Jaehyun:  Hey Leehan, Riu nerde??

Leehan:  Gelir şimdi


**********

Bölüm çok kısa oldu ama bişey olmaz

Sonraki bölüm Riwoo ile Leehan aynı 
yerde kalacaklar (best spoi)

Woonhak ile Sungho birbirlerini yemekten
daha diğerlerinin yanına gelemedi sanırım

Oylamayı unutmayın ;)

Teşekkür ederim <33333

**********


AŞK-I BONEDO | BOYNEXTDOOROpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz