2. Bir Ev meselesi

2.8K 107 11
                                    

~ Sevilmeyi beceremiyordum!
Aranan, Özlenen, Beklenen
Ben değildim~

Bir kaç saat önce hastaneden çıkmışdım ve otele gidiyordum. Hava soğuktu ama gezmek amaçlı biraz yürüyeyim dedim. Etrafıma bakınıyordum, İnsanlar nefesini verdikçe havada buhar olup kayboluyordu. Ben küçükken hep buhar gitmeden kalp yapmaya çalışırdım, ama hiç beceremezdim. Şimdi düşününce komik geliyordu, yüzümün o şekli falan.

Devam yürürken bi yandan da kafelere, marketlere falan bakıyordum. Hepsi çok güzeldi aslında, yolda giderken bi kafeyi aklıma koymuştum, mutlaka bi gün oraya gitmem lazımdı.
Bu arada navigasyonla yürüyordum, yolu bilmediğim için, yani bu yolu bilmiyorki falan demeyin.

Yaklaşık 8 dakika sonra navigasyon sola dönmemi söylemişti. Ben sola dönüp devam yürümeye başlamıştım. Sağıma baktığımda bi karagrah vardı, soluma baktığımda da lojman mı deniliyordu bilmiyorum ama işte o apartman? Evler? falan vardı. Huzurla devam yürürken telefonum kapanmıştı. Ben ne olduğunu anlamamıştım, telefonu açmaya çalıştığımda açılmamıştı, muhtemelen şarjı bitmişti. Eee ben şimdi ne yapacaktım?

Etrafıma bakınmıştım ama askerden başka hiçbirilerini görmemiştim. Nöbetçi askerin yanına gitme kararı alarak yanına ilerlemiştim.
Yüzümde bir gülümsemeyle " eee, merhaba ben birşey soracaktım da" diyip askere bakmaya başlamıştım. Asker bana "buyrun" diyip hiçbir mimik oynatmadan yüzüme bakmaya başladığında bende aynı yüz ifademle devam konuşmuştum, " acaba ... caddesi nerede biliyormusunuz, hani şu saray oteli varya, orası olması lazım " diyip sakin konuşmaya çabalamıştım.

Biri bana böyle bakınca sanki dinlemiyormuş gibime geliyordu, ve bu beni nedenini bilmediğim bir şekilde tedirgin ediyordu.

Asker " şu arkadan sağa dönün, biraz düz gittikten sonra da sola dönerseniz adresinize ulaşırsınız" diyip, beni düşüncelerimden sıyırmıştı. Donuk yüz ifadesi yerine daha sıcak bir yüz ifadesi gelince biraz daha rahatlayarak, teşekkür ettikten sonra oradan ayrılmıştım.

Askerin dediği yol tarifini giderken sonunda otele ulaşabilmiştim. Artık yürümek istediğim zaman bu yolu kullanacaktım.

Odama girip duş alacaktım, bugün çok yoğun geçtiği için rahatlamam lazımdı. Duş aldıktan sonra yatacaktım ve sonra da dışarı çıkacaktım ,yine.

Duş aldıktan sonra, güzelce yüzüme çok az miktarda güneş kremi sürüp kendime bakım uygulamıştım. Sonrasındaysa önceden yatağımın üstüne koyduğum pyjamalarımı giyip duşa girmeden önce hazırladığım yatağa girmiştim. Şu anda yatağa yatmış bir vaziyette uyumaya çalışıyordum. En sonunda kendimi uykunu kollarına bırakmıştım.
...
Sabah saat 5 gibi kalkmıştım, alarmım olmadan. Aslında bugün izinin vardı, yeni gelenlere bi gün çalıştıktan sonra yine izin veriliyormuş, buradaki düzene biraz olsun alışabilelim diye.

Sıcacık yatakta biraz daha ağnanlıktan sonra yavaş bi şekilde doğrulmuştum. Gözümü ovuşturarak biraz olsun ayılmaya çalışıyordum. Aslında devam yatabilirdim ama bende şöyle bi problem vardı ki ben bi kere kalkınca yine uyumak isteyince çok zor uyuyan bir kişiydim. Bu her durumda böyleydi.

Lavaboya gidip işlerimi halledilmen sonra camın yanına yaklaşıp, perdeyi çok ses çıkarmaca bir şekilde kenara doğru itmiştim. Hava hala karanlıktı, malum kışa yaklaşıyorduk, camın önünde biraz durarak ayı seyretmiştim. Çok güzeldi, yıldızlar, karanlık hava, tüm gökyüzünün sadece ayın ve yıldızların ışığıyla görülmesi.

Beni Sev | Asker&Doktor Where stories live. Discover now