4. Umut

2.1K 82 13
                                    

~ O gece uyuyamadım.
Sadece düşündüm ~

Hastanede nöbetteydim, o olayın üstünden 2 gün geçmişti ve ben hala düşünüp duruyordum. O günden sonra asla düzgün uyuyamamıştım ve bundan dolayı da uykum vardı ama uyuyamıyordum, sanki uyusam bi anda cam parçalanıp kurşuna dizelecektim.

Boş koridorda bir elimde kahvemle yürürken, boş kalan elimi göz kapaklarıma götürüp azıcık bastırıp sağ sola oynatmıştım, gözlerim kapalı olduğunu için tabiikide canım yanmamıştı. Elimi yine aşağı indirip devam yürüyordum, koridordan sağ dönerek acile gitmeye karar vermiştim, aslında acil bi durum yoktu ama ben yinede gitmeye karar vermiştim.

Acilin içine girerek hemşireye "herşey yolunda mı?"diye sormuştum, Hemşire "evet hocam herşey yolunda" diyerek cevabımı almamı sağlamıştı, ben acilden çıkarak biraz hava almak için terasa çıkacaktım, herzamanki gibi.

Terasta sandalyeye oturmuş bir vaziyette manzarayı izleyerek kahvemi içiyordum. Kahvemi yudumlarken telefonumdan bi zil sesi yükselmişti, bu da sessizliyi bozmuştu. Anında telefonu kulağıma getirerek "efendim?" diyerek karşı tarafın cevabını bekliyordum, karşıdan "Rüya Hanım, sizi odama bekliyorum" diyen Mehmet Beyin sesini işitmiştim, hemen "tabii, geliyorum " diyerek telefonu kapatmıştım. Baş hekim Mehmet Beyin odasına hızlı bir şekilde gidiyordum, acaba neden beni çağırmıştı?

Odasına vardığımda kapısını tıklatarak gir komutunu aldıktan sonra kapıyı açıp içeriye girmiştim. Mehmet bey "buyrun, şöyle oturabilirsiniz" diyerek elini önündeki siyah deri koltuklara göstererek oturmamı söylüyordu.
Gösterdiği koltuktan sağdakine oturmuştum, sonrasına "beni neden çağırdınız?" diye bi soru yöneltmiştim, Mehmet bey "Rüya hanım, yarın yeni bir doktor gelecek, Simge YILMAZ, tanıyormusunuz bilmiyorum ama başarılı doktorlardan biridir kendisi. Açıkçası sizin iyi anlaşıcağınıza inanıyorum ve bu yüzdende yarın kendisi geldiğinde benimle beraber hastanemizi tanıtmanızı istiyorum, lütfen beni kırmayın" diyerek sorumu yanıtlamıştı. Ben ne diyeceğimi bilmiyordum, bağzen adı geçiyordu ama ben çok fazla takmıyordum, belkide kabul edersem arkadaş olurduk yada birbirimizi sevmezsek... neyse.

Mehmet beye dönerek "pekala, sizinle hastaneyi tanıtırım tek bir sorum var ve o da saat kaçta burda olmam gerekiyor, malum bugün nöbetçiydim o yüzdende yarın saat 3 gibi gelecektim" diyerek soru sormuştum. Adam duyduğu sözlerle gözüden mutlu olduğu belli oluyordu, hemen sorumu cevaplamıştı " siz yarın planınızda nasıl yazıyorsa o saate gelebilirsiniz, kendisi saat 5 gibi burda olacak ve teşekkür ederim" bunları güler bi yüzle söylemişti.
...

Şu anda hastaneden çıkmış bir şekilde otele yol alıyordum. Deli gibi uykum vardı ama maalesef doğru düzgün uyuyamıyordum, korkudan. 2 gün önce çatışmanın gerçekleştiği, Karagrahın önünden geçecektim, o günden beri hep bu yolu kullanıyordum, korkuma yenik düşmemek için. Aslında çabuk unutulacak bir olaymıydı, bilmiyordum, tek bildiğim şey bunu ilk kez yaşıyo olmamdı ve aşırı korktuğumda, ama tabii bunu kimseye çaktırmamaya çalışıyordum.

O yoldan geçerken bi yerden bağırma sesleri geliyordu, ne olduğunu anlamadığım için devam yürümeye karar vermiştim. Devam giderken seslerin daha net geldiğini duyabiliyordum ve bu seslerin yolun sonundadan gelmesini uzun sürmeden anlamıştım. Durduğum yerden çığlıkları dinlerken bunun bi çocuğun çığlıkları olduğunu net bir şekilde anlayabiliyordum , durduğum yerden hızlı bir şekilde adımlarımı seslerin geldiği yöne çevirerek bağırışların geldiği yöne gidiyordum. Sesler gittikçe yakınlaşırken doğru yolda olduğumu anlayarak daha hızlı gitmeye başlamıştı, yoldan sağa dönerken gördüğüm manzarayla kalbime öyle bi ok saplanmıştı ki, çıkarmasan yeriydi. Bi 'abi' kardeşi olduğunu düşündüğüm çocuğu dövüyordu ve 'annesi' hiçbir şekilde müdahale etmiyordu.

Beni Sev | Asker&Doktor Where stories live. Discover now