12. Silah sesi

1.4K 63 68
                                    

~dünya, rüya içinde rüyadır~

Rüzgar beni şimdik neden durduk yere karargaha çağırıyorduki?
İçimdeki soruyu sorarak "neden?" dedim, meraklı bir şekilde.

Rüzgar sorumu görmezden geldi ve "sen müsait misin, onu söyle" dedi.
Sorusunu yanıtlayarak "yani, şimdilik öyle gözüküyor". Sorumu tekrarlayarak "neden sordun?" dedim.

Telefondan nefesini burnundan dışarıya verdiğini duyabiliyordum. Acaba kötü bişey mi oldu?
Rüzgar "seni almaya geleyim öyle derim" dedi ciddi çıkan sesiyle.
Hiç bu kadar ciddi olduğunu görmediğim için biraz ürkmüştüm.
"Kötü bişey olmadı demi?" diye sordum. "Olmadı, olmadı. Ben seni almaya geleyimmi?" diye sordu.
"Gel" dedim. Zaten saat akşam sekiz olduğu için mesaimde bitmişti.

Karşı taraftan duyduğum "tamam ben seni almaya geliyorum o zaman. Dışarıda beklersin" le dikkatimi tekrardan telefona verdim.
"Tamam" dememle ikimizde aramayı sonlandırmıştık.
Bende soyunma odasına giderek hızla üstümü değiştirdim. Sabah giydiğim kombinimi tekrardan giyerek saçımı biraz düzelttikten sonra montumu giydim ve çantamı alarak aşağı inmeye başladım.

Dışarıya çıktığımda etrafıma bakmıştım ama dışarıda oturan İnsanlardan başka bişey görememiştim.
Rüzgarı göremediğim için herzaman oturduğum banka giderek yer almıştım.

Yaklaşık 10 dakika sonra siyah olan arabasıyla Rüzgar belirmişti Yanıma koyduğum siyah kol çantamı alarak arabaya doğru gitmeye başladım. Ardından arabaya bindim ve yerime yerleştim.

Ben Arabada yerleşirken ve kemerimi takarken Rüzgardan hiçbişey duymamıştım sadece araba ve motor sesi vardı. Bide başka arabaların yanımızdan geçiş sesi.

Kemerim, taktıktan sonra önüme düşen iki tutam saçı arkaya savurarak Rüzgara baktım.
Rüzgar ise yola odaklanmış bir şekilde gözlerin yoldan çelmiyordu.
Acaba yanlış bişey mi yaptım? O yüzden mi bana bakmıyordu?

Bu soruyu içimde tutamayarak Rüzgara sordum "Rüzgar"
"Efendim" dedi sakin bir şekilde, ama hala bana bakmıyordu.
Tekrardan "Rüzgar" dedim. Tekrardan "efendim" dedi, hala bakmıyordu.

Bu sefer tekrardan "Rüzgar" dedim. Nefesini sesli bir şekilde dışarıya vererek sonunda bana baktı ve bıkkın bir şekilde " efendim, Rüya. Ne oldu?" dedi.

Geniş bir şekilde sırıtarak "hiç bişey olmadı" dedim.
Bana 'dalga mı geçiyorsun?' der gibi bir bakış atmıştı. Sırıtmam solarken bende bakışlarımı yola döndürdüm.
Sadece ortamı yumuşatmak için söylemiştim ama beyefendi havasında değildi galiba.

Suratım asık bir şekilde yola bakıyordum. Üstümde iki tane göz hissediyordum ama yinede o tarafa bakmıyordum.

Komutanın siniri geçmiş olacakki "Rüya bana bakarmısın?" dedi, deminkinin aksine sakin çıkan sesiyle.
Ona bakmadım.

Rüzgar tekrardan " Rüya, bana bakarmısın?" diye sordu ama ona dönmedim.
Rüzgar nefesin dışarıya vererek sabrının taştığını belirtmişti ve ardından "bak Doktor, sana demin yanlış davrandım, eyvallah" son kelimede kafasını salladı ve devam etti "ama şu anda sende aynısını yapıyorsun, yapma" dedi.

Beni Sev | Asker&Doktor Where stories live. Discover now