6. Yeni Evim

1.8K 68 13
                                    

~gülümsedin ve başladı
hikayem~

"Çok teşekkür ederim" demiştim karşımda duran adama. Bugün yeni evime taşınmıştım. Karşımda dikilen adamda, yani daha doğrusu karşımda duran adamlara bakarak teşekkür etmiştim. Eşyaları evime taşımıştılar. Koltuklarımı, masamı, sandalyeleri ve daha çoğunu.
Bana yardımcı olan adam "ne demek, rica ederiz" diyerek herkes adına konuşmuştu.
Ardında da hepsi birden arkasını dönerek teker teker, arka arkaya evimin kapısından çıkmıştılar.
Artık evimde yalnızdım.

Kapıyı onlar çıktıktan sonra kapatarak ilk yaptığım şey annemi aramak olmuştu, genellikle Annemi arardım Babam çalıştığı için.
Telefonu arka sağ cebimden çıkararak açtıktan sonra, aramalara girerek 'Annem🤍' yazan ismin üstüne basarak, görüntülü aramaya karar vermiştim. Ön kameradan kendimi görerek biraz saçımı düzelttikten sonra benim olduğum kamera küçülürken annemin yüzü gözükmüştü.
Ben neşeli bir seste "Anne! Nasılsın kız napıyorsun?"diyerek telefondan güzeller güzeli Anneme bakıyordum. O da aynı şekilde karşılık verdikten sonra "Anne, bak sana ne göstericem!" diyerek kamerayı döndürdükten sonra evimi göstermiştim. Evim hala boştu, ortalıkta kutular, açılmamış mobilyalar falan vardı.

Telefondan "hayırlı olsun kızım, ne güzel!" diye bi ses yükselmişti. Ben telefon elimde her odaya girerek Anneme planlarımdan bahsediyordum. Şöyle şeyler diyordum, "buraya makyaj masasını koyarım", "şunu şöyle koyarım" falan filan.

Yaklaşık 20 dakka sonra telefonu açtığım odaya geri dönerek Annemle konuşmayı kapatmıştım. Şimdi evimi yerleştirme vardı. Hem sevdiğim hem sevmediğim kısım.
İlk olarak mobilyaları açarak yerlerine yerleştirmiştim. Ardından da yatak odama geçerek yatağımı kurmuştum.
Şu anda dolaplarımı kurmaya çalışıyordum, evet çalışıyordum çünkü hiçbir şekilde kağıdın üstünde ne yazdığını çözemiyordum. Şunu şöyle takın falan yazıyordu ama ben anlamamıştım. Aklıma gelen fikirle telefonumdaki saate baktım, saat şu an 13:26 idi. Bu demem oluyordu ki babamın dinlenme saatine denk gelmiştim. Hemen babamı görüntülü aradıktan sonra merhaba kısmını hızlı bir şekilde geçerek yardım istemiştim. Babam bana herşeyi detaylı bir şekilde anlatıyordu ama ven yinede tam anlamıyordum. Sonunda pes ederek Babama anladım diyerek telefonu kapatmıştım, ben şimdi be halt yiyecektim?

Kafama göre dolabı kurmayı başarmıştım, başarmadın aslında ama sapa sağlam ayakta duruyordu, demekki başarmışım yani. Salona geri giderek karton kutuları dikkatlice açmıştım. Bu kutuların içinde benim eşyalarım, çarşıdan aldığım yeni dekorlar falan vardı. Bunları da yerlerine koyarsam işim bitmiş olacak, bi de şöyle hafif toz aldıktan sonra hastaneye gidebilirim. Bugün nöbete kalacaktım da, biraz geç gidecektim, geç dediğime bakmayın saat 14:45 gibi evden çıkacaktım. 

Dekorları falan yerlerini bulmuş bir şekilde evden azsonra çıkacaktım. Şu anda ayakkabılarımı giyiyordum, beyaz spor ayakkabılarımı. Üstümde beyaz bi hırka vardı, altındada dar olmayan bi jean.
Sonkez çantamı kontrol ederek evden çıkarak yola koyulmuştum.
...
Hastaneye varmış bir şekilde üstümü değiştirecektim.
Aynada kendime bakarak saçımı düzelttikten sonra kapıdan çıkmıştım. Çıkar çıkmaz kapının önünden geçen bi hemşire selam vererek yoluna devam etmişti. Bende selam verdikten sonra onun aksine sağ tarafa doğru gitmeye başladım, bugün koridorlar boş gözüküyordu.

Telefonuma gelen bildirimle elim telefonuma gitmişti. Hastane önlüğümden çıkararak mesaja bakmıştım, Simgeden gelmişti. Üstüne tıklayarak mesajı açmıştım.

Beni Sev | Asker&Doktor Where stories live. Discover now