18. İlk hafta

1.3K 61 44
                                    

🖇️Merhaba, herkese

🖇️Yeni bir bölümle karşınızdayım.

🖇️Umarım keyifli bir şekilde okursunuz!

İyi okumalar...
...

~bilirsin beni.
İçimde fırtınalar kopsa da,
Yüzümde Rüzgar esmez benim~

Gurbet, çok kolay bir şekilde söylenen bir kelimeydi. Fakat farklı farklı anlamlar taşıyordu. Mesela Türkiye'de yaşamayan İnsanlar Gurbetteydi. Ailelerin yanında olamadıkları için. İki aşık kişiden birisi Gurbete gittiğinde, ikiside o Gurbet acısını çeker. Gurbet sadece yan yana olamamak değildi, özlemde vardı içinde. Doyamama duygusu, 'neden daha çok sarılmadım?' düşüncesi. Sağsalim buluşabilecek miyiz düşüncesi, akıllarda, kalplerde gezinip duruyordu. Bu duygular, düşünceler her ne kadar can yaksada olduğumuz konumu değiştirmeyiz. Hayat buydu çünkü. Hayaller kurarsın ve elinden geliyorsa yaparsın. Hayat buydu, bundan ibaretti.

Oturduğum koltuğun titremesi ile telefonumun çaldığını anladım. Elim hızlıca telefonuma gitti. Bir umut Rüzgar arar diye.
Gitmesinin üzerinden tam altı gün geçti. Ama bu zaman bana bir yıl gibi geldi. Onu özlemiştim çünkü.

Tanımadığım bir numaranın aradığını gördüm. Kimdi acaba?
Merakımdan açtım.

Tanıdık bir erkek sesi konuşmaya başladı.
"Rüya?"
Bu Rüzgardı! Heyecandan elim ayağım titredi.

Onun olduğunu anlamak için, titrek sesim ile "Rüzgar? Sen misin?" diye sordum.
"Benim" dedi. Emin oldum.

Heyecandan kanepede dikleştim. Kalbim bu altı günün içerisinde hiç atmadığı kadar hızlı atıyordu.

"İyi misin? Nasılsın? Neredesin? Ne zaman gelirsin?" diyerek soru üstüne soru sordum. Aralıksız.
Karşıdan bir gülme sesi geldi. "İyiyim, telaşlanma hemen ve konuşurken ara versene kızım. Hızına yetişemedim" dedi, gülmeye devam ederken.

Elim kalbime gitti. Hızla atışını hissettim.
Her zerrem 'rüzgar' diye bağırıyordu.

"Boşver sen konuşmamı. Sorularıma cevap ver"

"İlk olarak iyiyim, nerede olduğumu söyleyemem ve ne zaman geleceğim belli değil. Bi bakmışın bugün oradayım, yarın yanındayım, belkide bir hafta daha sürecek. Bilmiyorum"
Bunları duymamla moralim bozuldu, yinede konuşabildiğimiz için bi mutluluk vardı içimde.

"Olsun, konuşabiliyoruz ya, iyi geldi" dedim.

"Ne yalan söyleyeyim, sesini duymam bana da iyi geldi. Özledim seni"
Kalbim tekledi. Avuç içlerim terlemeye başladı. Telefon üzerinden bile böyle hissettirmesi, aklımda bin bir düşünceler uyandırıyordu.

"Bende..."

"Bende ney?"

Gülerek "bende özledim işte" dedim.
Güldü. Gözlerindeki o parlaklık gözümde canlandı. Ne yazıkki şu anda göremiyordum, sadece hayalimdeydi.

"Rüya, seni böyle bırakıp gittiğim için özür dilerim. İlk haftamızı batırmış oldum"
Sesindeki hüzünü hissettim, duydum. Kalbim acıdı. Böyle hissetmesini istemiyorum.

Beni Sev | Asker&Doktor Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon