11. Bölüm

404 35 14
                                    

"Gece hadi uyan, Sabah oldu."

Diyen sesle yataktan zorla kalktım. Bu aralar alarm kurmayı unutuyordum ama birilerinin beni kaldırması da hoşuma gidiyordu ne yalan söyleyeyim. Bu sefer beni kaldıran kişi Kuzey'di yeni kişi şaşırdım doğrusu. Beni de her gün farklı bir kişi kaldırmaya geliyordu çok düzensizler valla.

"Kalktım ya."

"Evde bu kadar uyuyan ve zor uyanan bir sen varsın birde Güney var bir tek ikiniz valla."

"Ya kalktım işte ne laf kalabalığı yapıyorsun."

"Tamam tamam gidiyorum bir an önce giyinip gel. Uyurken sen daha tatlı oluyorsun."

Deyip yanağımdan makas alıp kızmama izin vermeden odadan çıktı. Bu ne böyle ya.

"Uyurken sen daha tatlı oluyorsun."

Diyerek onu taklit ettim sinirlendirip gitmişti. Söylene söylene yataktan kalkıp rutin işlerimi hallettim ve odadan çıktım. Yemek odasına girdiğimde herkesin orada olduğunu gördüm. Her zaman ki sandalyeye oturup kahvaltıma başladım. Kahvaltı bitince mutfaktan çıkıp montumu giydim ve dış kapının yanına koyduğum çantamı aldım Kayalar da gelince çıktım ve arabaya bindim. Şoför de arabayı çalıştırdı.

Okula gelince arabadan inip sınıfımıza çıktık. Sınıfa gelince o geri zekalıları görmeyince güldüm ve Mert'in yanına oturdum.

"Çok şükür şu geri zekalılar okuldan atıldı. Sabah sabah onları çekemezdim."

"Haklısın ya. Zaten ben onları görsem tekrar dalarım o çocuğa."diye sinirle söylendi Mert.

...

Eve geldiğimizde odama çıkıp üstümü değiştirdim sonra da aşağı indim salonda Songül hanım, Defne abla Kaya, Miraç, Meriç, Doruk ve Deniz vardı çocuklar ise odalarındaydı. Deniz demişken bu son günlerde Deniz ve Sarp bana laf sokma çabalarına girmiyordu hatta ara sıra Sarp'ı bana bakarken görüyordum ve yine bu son günlerde Sarp biraz dalgın gibiydi. Neyse ya onlar beni ilgilendirmez benden uzak olsunlar yeter.

"Kızım yarın bizim ortaklardan birinin daveti var o yüzden bugün ablanlarla alış verişe çıkıcaz sende gelir misin lütfen."dedi Songül hanım.

O kadar istekli ve heyecanlı sormuştu ki kararsız kalmıştım. Her ne kadar da Songül hanımın bu heyecanını kırmak istemesem de böyle davet tarzı kalabalık yerleri sevmiyorum üvey ailem sağ olsun zorla davetlere götürüp sahte aile pozları verdirirlerdi ve alış verişten de pek hoşlanmazdım.

"Songül hanım sizi kırmak istemiyorum ama bu davete ben gelmek zorunda mıyım?"

"Kızım seni zorlamak istemiyorum ama lütfen gel hem benim kendi ellerimle hazırladığım tasarımları giymek istemiyor musun? Senin için özel tasarımlar hazırlamıştım kızım beni kıracak mısın? Peki öyle olsun kızım ama şunu bil Banu benle bu hiç gezmezdi sadece arkadaşlarıyla gezerdi. Vay be ne yapalım kaderim böyleymiş demek ki kaderim kızımla vakit geçirmek yokmuş. Ben sanmıştım ki sen benimle-

İyiki zorlamak istemiyormuş. Konuşmaya devam ederken sözünü kestim.

"Songül hanım yeter, tamam gelicem sakin olun pompalı tüfek gibisiniz maşallah."

Kadının duygu sömürüsü ve konuşma hızının gerçekten de maşallahı vardı.

"Yaşasın, o zaman hazırsan çıkalım biz hazırız. Eda da zaten AVM'de bizi bekliyor."

Kadın aniden değişmişti.

"Tamam Songül hanım çıkalım."

"Kaya oğlum sende bizimle geliyorsun poşetleri taşırsın."

Kaybolan Zamanlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin