12. Bölüm

362 38 7
                                    

Sabah hayretler içinde uyandım çünkü kendi başıma uyanmıştım ve alarm da kurmamıştım. Yataktan kalkıp rutin işlerimi hallettim ve odadan çıktım aşağı indim. Daha yemek saati gelmediği için salona gittim salonda herkes vardı.

"Günaydın."dedim.

&"Günaydın."

Boş olan bir yere oturdum yanıma Ada ile Mete geldi. Ada direk kucağıma oturdu Mete de yanıma oturdu ikisinin de yanağından öptüm gün geçtikçe daha da tatlı oluyorlardı.

"Tebrikler Gece."dedi Kuzey.

Ona ne oldu anlamında baktım. Sonra tekrar konuştu.

"Tek başına kalktın ya ondan dedim bu senin için büyük bir başarı."dedi Kuzey.

Komik miydi yani. Allah'ım ya. Betül abla bizi kahvaltı için çağırınca yemek odasına gittik.

Kahvaltı bitince sandalyeden kalkıp kapının önüne gittim ve montumu giyip çantamı aldım.

"Beni bir dakika beklesenize kitabımı unutmuşum."dedi Kaya.

Sonra hızlıca yukarı çıktı. Kaya gelince kapıyı açıp dışarı çıktım ve arabaya bindim onlar da binince şoför arabayı çalıştırdı.

...

(Toprağın ağızından)

Şirketin dosyalarıyla ilgilenirken telefonum çaldı arayan sağ kolum Yiğit'ti. Bir şey olmuştur diye hemen açtım.

"Alo, abi Fırat yıldırım ve Barlas yıldırım'ı aldık depodayız."

"Geçen dediğim depodasınız değil mi."dedim emin olmak için.

"Evet abi."

"Tamam geliyorum. Ben gelene kadar öldürmeyecek şekilde oynayabilirsiniz."

Deyip telefonu kapattım. Daha sonra Murat'ı aradım haberinin olmasına hakkı vardı.

"Efendim abi."

"Adamlar Fıratla Barlas'ı kaldırmış her zaman ki depodalar."

"Tamam izin alıp geliyorum."

Telefonu kapatıp dosyaları çekmeceye koyup odadan çıktım.

...

Depoya gelince arabadan inip depoya doğru yürüdüm. Depoya gircekken Murat'ın arabasını park ettiğini görünce onu bekledim. Murat gelince birlikte içeri girdik. Fıratla Barlas'a bakınca adamların iyi iş çıkardığını gördüm. Adamlar bizi görünce kenara çekildiler. Yerde yatan Fırat'ı kaldırıp yüzüne yumruğu çaktım.

"Gece'ye yaptıklarınızın bin katını size yapmazsam adam değilim lan."
diyerek bağırdım.

Daha sonra onu yere fırlatıp tekmelemeye başladım. Ben Fıratla ilgilenirken Murat'ta Barlasla ilgileniyordu. Bir süre sonra Fırat'ı bırakıp adamlara bağırdım.

"Şunu bağlayın. Sadece sol elini bağlamayın."

"Şunu da bağlayın."dedi Murat.

Şu piçlere bakınca iyi iş çıkardığımızı anladım. Adamlar benim istediğim şekilde Fıratla Barlas'ı bağladı. Fırat'ın yanına yaklaşıp.

"Başlıyoruz Fırat."dedim.

Kısık sesle söylemiştim ama bağırsam bu kadar etkilenmezdi. Ardından bir kaç adım geriye gittim.

"Yiğit dışında hepiniz dışarı çıkın." dedim adamlara.

Murat zaten kenara çekildi benim yapacaklarımı izlemek için. Adamlar çıktıktan sonra işkence aletleri olan masadan kerpeteni aldım. Fırat'ın yanına gidip sol elini sertçe tuttum ve işaret parmağını kerpetenle kopardım daha sonra beklemeden sol elindeki bütün parmaklarını kopardım. O ise acı içinde haykırıyor ve konuşabildiği kadarıyla bana yalvarıyordu.

Kaybolan Zamanlar Where stories live. Discover now