7. BÖLÜM

221 31 57
                                    

  O adam bana kaşları havaya kalkmış şekilde bakarken ben onun Önder olduğunu anlamıştım ona nefretle baktım.

"Demek kız bu" dedi Önder gözleri bir bana bir Yankı'ya bakıyordu. "Sanane lan it." Dedim kendimi tutamayarak daha demin ki konuşmanın gerginliğini atamamıştım hala üstümden.

  Yankıyla Helin şaşkınlıkla bana bakıyordu önderin kaşları havaya kalkmış alayla bakıyordu bana küçümseyici bakışlarını gönderip "demek Asel İzgi ha, soyadının İzgi olduğuna emin miyiz?" Dedi. Kaşlarımı çattım. Tam konuşacakken

"Önder niye geldin" dedi Yankı yerde uzanıyordu Helin ise ayakta elinde bardakla önderi dinliyordu. Önder bana üstten bakışlarını gönderip Yankı'ya döndü.

"Konuşmamız gerekiyor" dedi Yankı'ya "şu an uykunun sırası değil." Göz devirip etrafta içki olup olmadığına baktım bulamadığımda tekli koltuğa oturdum.

"Konu ne" gözleri tavandaydı ve Önder'e hala Mutlu'ya silahı verdiği için sinirliydi. Aman bunlar da boktan işler be.

"Ferda"dedi Önder. Yankıyla Helin'in gözleri bir anda Öndere döndü. "Ne olmuş Ferda'ya? Bir şey mi oldu?" Dedi Helin korkuyla.

  "Hayır o iyi," dediğinde hala yankıya bakıyordu Helini en kısa anlatımla siklemiyordu. "Fakat yakında büyük problemler olacakmış gibi görünüyor." Yankı merakla Önder'e bakmaya başladı.

  Mutlu, kendini koltuğa bıraktı, kaşları çatılmıştı

  Bu adam artık hızlıca konuşması gerekiyordu çünkü iyice sinirlerim bozulmaya başlamıştı. "Güzide, Ferda'nın öz kızı olduğunu söylüyormuş, onu geri almak istiyor."

  Hepsi şaşkınlıkla Önder'e bakıyordu. "Öz kızı mı?" Diyen yankı bir anda ayağa kalkıp ellerini saçlarına geçirdi. Onların konuşmasını daha fazla dinlemedim. Bir plan yapmalıydım az sonra diğerlerinin yanına yuvaya gideceklerdi belki bende gidecektim bilmiyordum her neyse ordan da lunaparka ama asıl sıkıntı eve döndüklerinde Caner denen şerefsizle karşılaşacaklardı ve bunun sonu iyi değildi.

  Ne Helin Caner'le gidecekti ne de Yankı hayal kırıklığına uğrayacaktı. Bunu engelleyecektim ne olursa olsun.

  Açık kartlarımı oynayıp tehdit etsem ama Helin'in sırlarının şimdi ortaya çıkmaması gerekiyordu eğer Helin onunla gitmezse her şeyi söyleyebilir ooofff off

  Ben düşüncelerimle savaşırken "her neyse" diyen Önder'e baktım Mutlu'ya bakıyordu sonra bana döndü bakışları o küçümseyici bakışlar yerinde duruyordu ama ben ona nefretle bakıyordum. "Ferda'ya bugün için söz verilmiş, yurttaki bütün çocuklar sizi bekliyor. Lal, Işık ve Bartu şu an orda. Siz de hemen hazırlanın da çıkalım." Diye devam etti. Göz devirdim.

"Harika!" Diye bağıran Helin'le yerimde sıçradım. "Hemen hazırlanıp geliyorum." Dedi. Ne olduğunu anladığımda hınzırca güldüm Helin bana baktığında yüzünün kızarmış olduğunu gördüm daha sonra Yankı'ya baktım utanmamıştı ama yüzünde garip bir ifade vardı.

Ee siz önce rüyanızda evlendiğinizi görün sonra Önder şaka yapınca bu hale gelin aman aman nerelere geldik.

Helin gittiğinde Yankıda ardından gitti. Mutlu, Önder ve ben kalmıştık sadece, ne yapacağımı bilemedim acaba gelmeme izin verirler miydi?

"Sende gelecek misin?" Diyen Mutlu'ya baktım. Ne düşündüğünü anlamaya çalıştım ama anlayamadım "yani... bilmem ben... gelmek, bilmiyorum" diye çok saçma bir cümle kurdum.

  "Asel de gelecek" diye emir verir gibi konuşan Önder'e şaşkınlıkla baktım Mutlu'da şaşırmış olacak ki "Helin'i bu kadar hızlı kabul etmemiştin bu kız ne alaka" dediğinde haklıydı. O yüzden bende Önder'e merakla baktım.

Sokak Nöbetçilerinin ArasındanWhere stories live. Discover now