revenge dinner

26 3 0
                                    

İntikam almak deyince herkesin aklına kendisine önceden bir zararı dokunan bir kişiye aynı şekilde karşılık vermek gelir. Benim için intikam lügatı bu anlamla uyuşmamaktadır. İntikam her zaman, her konuda alınmaz. İnsanlar sizin zararınıza olacak bir şeyler yapıyorlarsa hemen intikam almak yerine önce umurunuzda değilmiş gibi yapmanız gerekir. Aslında bunu yapmanın amacı karşınızdaki kişiyi manipüle etmenizdir ve "sen bana zarar verdin ancak ben sana zarar vermeyeceğim"  cümlesini beynine empoze etmenizdir. Sonra, karşınızdaki kişinin hiç beklemediği bir anda  size batırdığı bıçağı vücudunuzdan çıkarıp onun bedenine sokmanız gerekir. "İntikam soğuk yenen bir yemektir " cümlesi doğrudur. Çünkü sıcak yerseniz intikam almanın bir anlamı kalmaz. Hemen alınan bir intikam yoktur. Yavaş yavaş karşınızdaki kişiye acı çektire çektire intikam alınmalıdır. 

-----------------------------------------------------------------------------------------------

Bu odada vakit çok çabuk geçiyordu. Jeon bana hikayeyi anlatmaya geldiğinden beri odaya kimse girmemişti. Hangi günde veya hangi ayda olduğumuz konusunda hiç bir fikrim yoktu. Saatler saatleri kovalarken bedenim bu soğuk odada daha çok üşüyordu. Yemek getirmiyorlardı. Bu yüzden tuvalet ihtiyacı da duymuyordum. Zayıflamıştım. Sanırım 1-2 kilo vermiştim ancak bunu düşünecek halim yoktu. Her geçen gün Jeon'un anlattığı hikayeyi düşünüyordum. 

Artık bu hikaye dışında bir şey düşünmez olmuştum. Beynimi yıkamıştı. Ancak halen ailemin böyle bir şeyi yapmadığını savunuyordum. Belki acayip derecede katılardı ancak asla bir kişinin ailesini öldürecek tipler değillerdi. Belki de Jungkook bana bir oyun oynuyordu.

Nasıl olsa zeki biriydi. Neden ailemi kullanmak istemeyesin ki. Benden hoşlanma olayı da yalandı. Benden hoşlanacak bir tip değildi o. Anlattığı her şey yalandı. 

3 Hafta Sonra

Jungkook'un ağzından

Ruhumu katleden kişiyi halen öldürmüş değildim. Onu odaya kapattığım andan 3 hafta geçti. Tam 3 koca hafta. 

Taehyung: Neden onu ilk yakaladığımızda öldürmedik?

Jungkook: Ruhunun ve bedeninin acı çekmesini istiyorum. Lalisa'nın ölümü ona bir ödül gibi gelecektir. Ölünce kurtulacağı için biz değil o karlı çıkmış olacak.

Taehyung: Onu öldürmeyecek miyiz?

 

Jungkook: Zaten o şuan bir ölü. Ona şuan ölümü yaşatıyoruz. Öldürmenin bize bir faydası yok. Kendisinin ölmesini istiyorum. Kendi mezarını kendinin kazmasını istiyorum.

Taehyung: Hala ondan etkileniyorsun değil mi?

Jungkook: Onun bende yarattığı etki iyi anlamda değil kötü anlamda Taehyung.

Jungkook: Onu her gördüğüm zaman aklıma ailem ve onun ailesi geliyor. Aileme yaşattıkları cehennem geliyor. 

Jungkook: Ailemin bu dünyada beni yapmak dışında bir suçları yok. 

Taehyung: Lalisa öldüğünde ruhun dirilecek mi?

Jungkook: Sorunun cevabını öğrenmek için yaşamamız gerekiyor.

Jungkook: Ama büyük ihtimal "Evet"

Aslında yapmak istediğim onu ölüme terk etmek değil direkt olarak öldürmek. Ancak nedenini bilmediğim bir sebepten her onun odasına girmek isteyişimde giremiyordum. Benim gibi bir sinir hastası nasıl bu kadar vakit onu öldürmeden dayanmıştı hiç bir fikrim yoktu. Ancak artık sabrım tükenmek üzereydi. Eğer onu öldürmezsem düzelemeyecektim. 

Bana cehennem azabından daha büyük azaplar yaşatmıştı. Her bir kişiyi öldürdüğüm zaman bende öldürdüğüm kişiyle birlikte ölüyordum. Ancak onun ölümü benim dirilmem demekti. 

Ancak bir kaç gün sonra sabrımın tükendiği saatlerde odasına girmeyi başardım.

Yüzü solgundu hatta bembeyazdı ancak hala ölmemişti. Yerde yatıyordu ve zayıflamıştı. Vücudunun üzerinde yaralar oluşmaya başlamıştı. Dudakları kuruydu. Gözleri yarı açık yarı kapalıydı.

Lisa: Mezarımı kazdın mı?

Jungkook: Senin gibi birinin bir mezarı bile olmamalı.....

Jungkook: Kazdım.

Lisa: İnan bana beni öldürmen umurumda değil. Ancak beni huzursuz eden durum seni öldüremeden bu dünyadan göçmek.

Jungkook: Anlattıklarımı pek umursamamışsın galiba.

Lisa: Yalan şeyleri aklımda tutamıyorum kusuruma bak.

Jungkook: Ailen senin gözünde ne kadar melekse benim gözümde o kadar şeytanlar.

Jungkook: Senin o mükemmel zengin züppesi ailen benim zavallı ailemi acımasızca katletti ve ben 3 yıl boyunca. Tam 3 yıl boyunca ailemin yasını tutmak dışında bir şey yapmadım. Bunları duyduktan sonra fikrini değiştirip değiştirmemen inan umurumda değil. Sadece doğruları anlattım. 

Lisa: Gevezelik yapacağına beni öldürsene.

Jungkook: Doğrulardan kaçıyorsun.

Jungkook: Her zaman yaptığın gibi.

Bunları söylerken bir yandan da elimdeki silahı kafasına doğrultmuştum. 

Jungkook: Umarım gittiğin yerde hep acı çekersin Lalisa Manobal.

Lisa: Bana ölüm  kelimesini öğrettiğin için teşekkürler Jeon Jungkook.

Ve kafasına dayadığım silahın tetiğini çekip sıktım.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------

selam bölüm biraz kısa oldu ama yarın yb gelecek.

Vote vermeyi unutmayın.



𝒍𝒊𝒔𝒌𝒐𝒐𝒌///////////Chasseur de tueurHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin