mission: kill

25 2 0
                                    

Aşk neydi? Cevaplandırması zor bir sorudur bu. Herkesin aşk anlayışı farklıdır çünkü. Kimilerine göre aşk bir insanı ölümüne sevmek, zor gününde yanında durmak iyi gününde birlikte gülmek demektir. Kimilerine göre ise kısa süreli duyulan bir hoşlantı durumudur, boştur, saçmadır. Benim tanımıma göre aşk kendin gibi biri ile çıkacağın o hayat yolculuğudur. Hayat boyu yanında en çok görmek, en çok eğlenmek, en çok onula birlikte üzülmek istediğin kişiyle yaşadığın ilişkidir. Sadece c*nsellik değildir. Hatta c*nsellik ile alakası bile yoktur. Bazı insanlar vardır ki aşkı sadece karşıdaki kişinin bedenini sevmek olarak görürler. Bazıları da vardır ki karşılarındaki kişinin kalbini sevmek olarak görürler.......

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Sabahın erken saatlerinde uyanıktım. Zaten gece boyu uyuyamamıştım. Böyle operasyonlara kendim de katılıyordum ancak bir seri katile yardım ettiğim hiç bir operasyona katılmamıştım. Üstelik bu kişi Jeon Jungkook'sa. 

Jennie'yi çok merak ediyordum. Kaç haftadır görmemiştim. Acaba iyi miydi. Taehyung onunla bizzat ilgilendiği ile ilgili bir şeyler gevelemişti. Artık ne kadar ilgilendiyse....

Kalkmamdan yarım saat kadar sonra odama iki adam geldi. Beni aldılar ve üst kattaki başka bir odaya götürdüler. Ev aşırı büyüktü. Hatta buraya ev demek bile az kalırdı. Malikane veya şato bile denebilirdi. Odaya geldiğimizde kapıyı açtılar ve beni giyinme odası olduğunu düşündüğüm odaya bıraktılar.

A: İstediğin kıyafeti giyin, kapıda bekliyoruz, işin bittikten sonra gel.

Tamam dediğimi belirtmek istercesine kafamı salladım ve içeriye göz gezdirmeye başladım. Çok güzel kıyafetler vardı. Marka marka bir sürü elbise hepsi de çok güzeldi ancak şu an bunu düşünecek halim yoktu. Asılı duran elbiselerden bir tane aldım ve hemen giydim. Aynanın karşısına geçtiğimde güzel göründüğümü fark ettim. Hemen makyaj masasına yöneldim. Oturdum ve dudaklarımı ve yüz hatlarımı ortaya çıkaracak bir makyaj yaptım. Kırmızı Chanel ruj sürdüm ve parfüm sıkıp kapıya yöneldim. Dışarı çıktığımda aynı adamlar  beni kapının önünde bekliyorlardı. 

Hemen kollarımdan tuttular ve malikanenin içinde dolaşmaya başladık. Büyük ihtimal Jungkook'un odasına gidiyorduk. 

Tahminim doğru çıktı. Odasına geldiğimizde ellerimden tutan bir adam kapıyı açtı. Doğruyu söylemek gerekirse yakışıklıydı. Ancak tipe bakan bir insan olmamışımdır hiç. O yüzden umurumda değilmiş gibi davrandım.

Jungkook: Güzel olmuşsun.

Lisa: Teşekkürler.

Jungkook: Neyse sana operasyon hakkında bilgi vermem lazım.

Jungkook: Gideceğimiz bar benim düşmanlarımdan biri olan Choi Yeonjun'a ait. Onu öldüreceğiz.

Lisa: Ben ne yapacağım?

Jungkook: Yeojun zeki biri ancak kadın gördüğü zaman azının suyu akar. Hem de senin gibi bir güzel kadını gördüğü an ne yapar bilmiyorum.

Jungkook: Yeonjun'u baştan çıkarman sonra yukarı kattaki odalardan birine götürmen gerekiyor. Sonrasını ben halledeceğim.

Lisa: Jennie?

Jungkook: Jennie Yeonjun'un kardeşini halledecek. Görevi seninkisiyle aynı odaya getirdikten sonra Taehyung icabına bakar. 

Lisa: Tamam. 

𝒍𝒊𝒔𝒌𝒐𝒐𝒌///////////Chasseur de tueurWhere stories live. Discover now