𝒍𝒊𝒔𝒌𝒐𝒐𝒌///////////Chasseur de tueur

one bullet

                                                                                        ******

Ne kadar süredir Jungkook ile göreve çıktığımızı kestiremiyordum. Bu görevler normalde benim her zaman yaptıklarımla benzerdi yani Jeon'un olmadığı zamanlardakilerle.... Fakat bugünkü görev hayatımda çığır açacak ve türlü değişikliklere sebep olacak bir görevdi. Kim Kai. Jennie'nin eski sevgilisi ve Jungkook'un en büyük düşmanlarından biri. Jungkook'tan duyduğuma göre yıllardır birbirlerine düşmanlar fakat önceden ne Kai Jeon'u öldürmeye kalkışmış, ne de Jeon Kai'yi. Yıllardır süren bu ölüm oyunu son bulacaktı. Eninde sonunda, bugün veya yarın ikisinden biri ölecekti. Jungkook bana Kai'yle olan münasebetini anlatmamıştı, ve şuan arabada ilerlerken de ne kadar zorlasam gene "Seni ilgilendirmez" cevabını alıyordum. Jennie ile olan münasebeti ise sadece ortaokuldayken birbirlerinden hoşlanıp sevgili olmalarıydı. Anlam veremediğim ve Jennie'nin bana asla anlatmayacağı bir sebepten dolayı da ayrılmışlardı. Açıkçası üzülmemiştim Kai ortaokuldayken okulun en bad boy çocuklarındandı ve asilik yapmadığı tek bir gün yoktu. Jennie hep güzel bir kızdı, ortaokulda ve lisede reddettiği çocukların haddi hesabını yapmaya kalkışsak bir günümüzü buna harcamak zorunda kalırdık. Ancak neden bilmem gidip o Kai'yle sevgili olmuştu. Halbuki düzgün çocuklar vardı ona açılanlar arasında. " Aşkın sebebi olmaz Lalisa, ben onu böyle kabul ediyorsam lütfen bana saygı duy" bu söz yüzünden bir gün ağzımı açıp tek bir laf etmedim Kai hakkında. 

Çok büyük bir operasyondu gittiğimiz. Hatta çetemin dönüm noktası diyebilirdim. Jungkook'un adamlarının sayısının yetmediği (şaşırtıcı bir şekilde) sebebiyle benim çetem de bizimle birlikte göreve geliyordu. Çok yakın dostum ve aynı zamanda yardımcılarımdan Irene beni uzun zaman sonra gördüğüne sevinmiş; çok meraklandıklarını ve bu kadar süredir onları aramadığım için kızdığını kaşlarını çatarak belli etmişti. Irene'yi severdim. Jennie'den sonra sevdiğim nadir insanlardandı. 

"Son 15 dakika kaldı hanımlar" Jungkook'un kalın, yapılı sesiyle kendime gelmiştim. Irene ve Jennie yol boyu bana meraklı gözlerle bakmışlardı. Onlara görevimizin ne olduğunu tam olarak söylememiştim çünkü ben de tam olarak bilmiyordum. Jungkook oraya vardığımızda söyleyeceğini belirtmişti. "Oraya varınca öğreniriz". Kızlar ne dediğimi anlamış olacaklar ki aynı anda kafa salladılar. 

Jungkook'un yüzünde kestiremediğim bir ifade vardı. Siyah saçları, kahverengi gözlerini hafif örtüyordu. Durgun bakışlarıyla bir dışarıya bakıyor, bir yanındaki Taehyung'a bizim duyamayacağımız sessizlikte bir şeyler mırıldanıyordu. Taehyung ise sadece dikkatli bir şekilde Jeon'un ne dediğini anlamaya çalışıyor ve arada bir de anladığını belirmek için kafasını sallıyordu. 

Nihayet mekana gelmiştik. Bugün, Jungkook'tan öğrendiğime göre Kai'nin şirketinin 10. Yıl dönümüydü. Bunun şerefine düzenlenen partiye gelmiştik ve mekan düşündüğümden de kalabalıktı. 

"Şimdi size planı anlatıyorum. İyi dinleyin." Jungkook'un sesini duymamızla birlikte onun olduğu tarafa doğru yöneldik. Fısıldar şekilde "Hepimizin tek görevi Kai'yi öldürmek. Kağıt üstünde herhangi bir plan yok bu yüzden spontane bir şekilde hareket edeceğiz" Irene ve Jennie'ye döndüm. Daha öncesinde çıktığımız bütün görevlerin kağıt üstünde bir planı ve bunun haricinde birden fazla yan planı olurdu. Şaşkın surat ifadeleriyle Jungkook'un sözlerini kavramaya çalışır bir halleri vardı. Nitekim " Ne yani adamı bulduğunuz gibi öldürün mü diyorsun?" Irene bu şaşkınlığını dışa yansıtmıştı. "Evet" bu kısa cevabı üzerine hepimiz farklı noktalara dağıldık. Ücra bir köşede garsonlardan aldığım viskiyi yudumluyordum. Adeta kamera gibi etrafı tarayan gözlerim tek hedefi arıyordu "Kai ". Bu çeşit parti ortamları pek tarzım değildi. Boş gürültüden başka bir şey olmayan aptal organizasyonalardı benim gözümde. Şuan odaklandığım görev yüzünden yüksek volümlü müziğe ve insanların canları çıkarcasına dans etmelerine aldırış etmiyordum. Arada bir Jennie ve Jungkook ile göz göze gelerek Kai'nin görüş alanıma girmediğini haber veriyordum.