[43] Mardin

555 47 15
                                    

Iyi okumalar umarim beğenirsiniz
Oy sınırı:37
Yorum:37
Not:okuyup oy ve yorum yapmayan kişiler engelenecektir!
Emeğe sayğı lütfen!

***
Sabah gözlerimi açtığımda Çağan'nın kolarının arasındaydım, yataktan kalkmadım,  onun kolarının arasında olmak beni mutlu ediyordu. Çağa'nın aşkı kitaplarda'ki gibiydi, cok güzel seviyordu incitmeden, kırmadan sevildiğini sana iliklerine kadar hissetiriyordu...

Sabahları sevmiyordum güne alışmak zaman alıyordu tam alıştığımzda gün bitiyordu ve tekrar sabah oluyordu.

Gözlerimi Çağana çevirdim uyurken bile ona hayran kalmıştım ellerimi onun yüzünde gezdirdim ellerim sıcak teniyle buluştuğunda içimde bir şeyler hissetim. Ellerimi onun yüzünden çekip, saçlarını okşadım kumral saçları dağınıktı bu ise ona daha çok yakışıklılık katıyordu.

Çağan yavaş bir şekilde ela gözlerini araladı beni gördüğümde dudakları yukarı doğru kıvrıldı ve gamzeleri belirdi... yüzüme doğru yaklaşıp kulağıma eğildi ve boynuma doğru nefesini verdi "yine çok güzelsin" dedi kısık sesiyle ve dudaklarını boynuma gömdü minik öpücükleri beni huylandırıyordu..

Dudaklarını boynumdan ayırıp dudaklarıma doğru yaklaştı fakat Adanın sesi onu kendine getirdi "Adanın bana kastı var" dedi homurdanarak onun bu haline kahka atım gerçekten beni her öpmek istediğinde Ada buna engel oluyordu.

Gülerek yataktan kalktım ve üstüme sabahlığımı aldım çünkü geceliğim çok kısa ve ince kumaştan yapılmıştı. Odadan çıkıp Adanın odasına girdim ve Adayı kucağıma aldım gözlerime büyük bir açlıkla bakıyordu "olmaz, önce duş almam lazım" dedim yüzümdeki gülümsemeyle onun burnuna öpücük kondurup Adayla beraber odadan çıktım.

Ve yatak odasına girdim Çağan yanıma gelip Adayı aldı "bir kaç gün sonra 1 yaşına girecek değil mi?" Dedi evet gerçekten'de 1 yaşına girecekti Ada babasının yüzüyle oynamaya başladı "evet, 2 gün sonra" dedim Çağanın dudakları usulca yukarı kıvrıldı.

"Seninle bir idaya girelim mi?" Dedi gôzlerimi kısarak ona baktım acaba yine neyin peşindeydi "Ne idası?" Dedim ve kaşlarımı çatım "Ada eğer ilk Baba derse Adaya kardeş yapıcaz" Dedi Ada henûz 1 yaşındaydı ve ben ikinci coçuğu yapana kadar 2 yaşinda olcaktı ve bu çok yorucu olucaktı hem Ada hem bir bebek daha ve en zoru Çağan!

Koca bebek aklımda ki düşüncelere güldüm ve Çağana "Çok az araları olur ve bu benim için çok yorucu" dedim Çağan burnumu sıkarak "aşk olsun ben bakmıyorum mu?" Dedi bana çok yardımcı oluyordu fakat hamilelik süreci ve Ada birleşince ortaya kaos çıkacaktı...

"Olmaz! Ben Adaya güvenmoyorum gider benim inadıma 'baba' der" dedim eminim ki Çağanda bunu çok iyi bildiği için böyle bir şey istemişti tam bir cıkarcıydı!

"Demez,demez" dedi beni ikna etmeye çalışıyordu fakat ben kafamı hayır anlamında salladım. "Ben duşa giricem sen bir az adaya bakar misin?" Dedim ve Çağan anlıma bir öpücük bırakıp "Sen işini hal et küçük hanım bende" dedi ve gülümseyip banyoya girdim.

***
Şu an Çağanla beraber kahvaltı ediyorduk "Tuana kahvaltıdan sonra Mardine doğru yola çıkıcaz" dedi ne kadar orada acı ceksemde orayı özlemiştim. "Peki" dedim ve masadan kalktım "Ben doydum bavuları hazırlayıp geliyorum" aslında çok kıyafet almayacaktım sonuçta sadece 1 günlüğüne gidiyorduk.

Bavuları arabaya koyduktan sonra Adayı arkaya yerleştirip bizde öne geçtik ve yola koyulduk hava baya soğuktu 6°'idi. Çağan bir elini direksiyonda bir elini bacağıma koydu burada bile rahat durmuyordu.

Fakat onun temaslarını sevdiğim için sesimi çıkarmadım.

***
Gözlerimi Adanın sesiyle açtım uykuya dalmıştım Adaya döndüğümde ellerini babasına doğru uzatıp ağlıyordu Çağan ise aynadan ona bakıyordu. Çağana istediği aşikardı fakat Çağan araba kulanıyordu. Adayı ben aldım ve Çantadan biberonu çıkarıp onu doyurmaya başladım o kadar tatlıydı ki..

Başımı cama çevirdiğimde havanın kararmaya başladığını gördüm Mardin ile Istanbulun arasında baya bir yol vardı ve 'Mardin' yazan tabelayı gördüm sonunda gelmiştik.

Çağan 'Mardin' yazan tabelayı görünce nefesini dışarı verdi. Ada doyduktan sonra biberonu geri çantaya koydum ve Adayı kucağımda bıraktım dışarı izliyordu. Ben Çağan dönüp "yoruldun mu?" Dedim eminim ki yorulmuştur tam 16 saatir yoldaydık aralıksız tam 16 saat araba kulanıyordu. "Biraz" dedi sesinden yorgun olduğu belliydi.

"Istersen arabayı sağa çek ben geçeyim?" Dedim onun kadar olmasada bende gayet güzel araba kulanıyordum "olmaz, zaten 20 dakika kaldı" dedi "sen nasıl istersen" dedim ve Adaya döndüm "uyudu mu?" Dedi Çağan evet, uyumuştu çok tatlı duruyordu.

"Evet, çok tatlı" dedim Çağan kısa bir an gõzlerini direksiyondan ayırdı ve bize döndü "senin gibi" dedi ona gülümsedim. 20 dakika sonra arabayı büyük kapıların arkasında durdurdu aynı buraya ilk geldiğim gibi...

Arabayı durdu ve kornaya bastı ikitane kocaman kapı açıldı ve Çağan arabayı avluya doğru sürüp arabayı garaja park ettikten sonra arabadan indik. Çağan üstünde ki cekedi omuzlarıma koydu ve "üşütüceksin!" Dedi beni taklit ederek.

Arabadan çantaları alıp kapıları kapadı biz konağın girişine doğru yürürken konağın önünde bir sürü kişi vardı Çağan içine derin bir nefes çekti ve elimi tuttu. Rojda anne koşarak oğluna doğru geldi ve oğluna sarıldı ne olursa olsun anneydi ve çoçuğunu özlemişti. "Oyy, oğlum!" Dedi Rojda anne Çağana sımsıkı sarılırken. Çağan sonunda annesinden ayrılıp babasının, Dedesinin, Lerzan annenin ve diğer halalarınin elini öptü. Yanıma gelip Adayı aldı ben ise Rojdat babanın elini öpmek için ona doğru yürüdüm ve Rojdat babanın elini öptüm sonra Rojda Anneye döndüm ve zorlada olsa elini öpmüştüm Lerzan Annenin, Çağanım dedesinin, ve Çağanin halalarinin elini öptükten sonra tekrar Çağanin yanina gittim.

"Içeri geçelim çoçuk üşüdü" dedi ve çalışanlardan birine çantaları işaret etti hizmetşi çantaları aldı ve gitti. "Oyy, ne kadarda büyümüş" dedi Lerzan anne ona tebbesüm ederek içeri girdik. Ada Çağanın kucağında yavaş yavaş kıpırdamaya başladı ve mavi gõzlerini açtı Çağanı görünce onun boynuna atladı ve kollarını onun boynuna doladı. "Uyandın mı sen?" Dedi Adar Abi ve Adayı kucağına aldı "Ver lan kızımı" dedi Çağan gülerek abisine "vermem" dedi Adar abi ve Adayla sohbet etmeye başladı.

"Oğlum hoş geldin bildiğim üzere evi terk etmişsin" dedi Çağanın dedesi ve Çağan sadece "Evet." Dedi. "Yeter bu kadar ben süleyman ağa torununu atı dedirtmem!" Dedi Isminin süleyman omduğunu õğrendiğim dede.

"Bir kaç günlüğüne geldik" dedi Çağan kestirip atmak istiyordu fakat dede kararlı görünüyordu "Olmaz! Ben burada kalacaksın dediysem burada kalacaksın o kadar! Yoksa buradan ölün çıkar!" Dedi yine başlıyorduk...

Yeni GelinWhere stories live. Discover now