bana iyi gelen tek şey sensin

892 136 62
                                    

sınır: 25 oy, 25 yorumm

medyayla beraber okuyabilirsiniz, iyi okumalar!!

—

Ops! Esta imagem não segue as nossas directrizes de conteúdo. Para continuares a publicar, por favor, remova-a ou carrega uma imagem diferente.

"minho!" diye bağırarak merdivenlerden indim ve kapımın önünde beni bekleyen sevgilime sardım kollarımı hemen. elleri cebinde olduğundan hareket edemezken ben sımsıkı sarılıyordum ona. gülüş sesini duyduğumda kafamı kaldırarak güzel yüzüne baktım, çok özlemiştim.

"bir dur da ben de sarılayım." dediğinde sesli bir şekilde gülmemi tutamadan kahkaha attım, kollarımı çektiğim gibi kollarını bana sarmıştı. ben de kollarımı onun beline sarmıştım böylelikle. bir süre böyle kaldık, hava soğuktu belki ama birbirimizin sıcaklığında hava soğukluğunu hissetmiyorduk bile.

"seni seviyorum." dediğini ilk başta anlamamamla kaşlarımı çattım, biraz geç bastı bana dediği şey. sesi boğuk çıkıyordu yüzünü boynuma gömdüğü için. "ben çok aşığımm!" dediğimde sarılmamızı bitirmiş, hiç beklemeden bir eliyle çenemden tutarak dudaklarımızı birleştirmişti. o üst dudağımı öperken ben gülmemi tutamamış ve öpüşmemizi bozmuştum. dudaklarımdan ayrılarak gözlerime baktı.

"ne gülüyorsun?"

"çok tatlı öptün, o yüzden." dememle elimi tutmuş ve yürümeye başlamıştık.

"tatlıymışmış, kendine bak."

"sus." dedim utandığımı hissettiğimde. gülerek bana baktığında gözü önce dudaklarıma, sonra saçlarıma taktığım tokalara kaymıştı. onun verdiği tokalark takmıştım.

"çok güzel olmuşsun." dedi bana parıldayan gözlerle bakarken, çok güzel bakıyordu bana ve bakışları beni ağlatacaktı yakında.

"teşekkür ederim!" dediğimde yola dönmüştü gözleri tekrardan.

bir süre yolda sadece el ele tutuşarak yürümüştük, minho yere dalmış, tek bir kelime bile etmemişti. ben bazen bir şeyler sormuştum o da kısa cevaplar vermişti yürürken. sonra sustum, anlamak istedim ne hissettiğini. morali bozuk gibi görünüyordu sadece. gerçekten bir şeyler olduğuna emin olduğumda elimi tutan elini iki elim arasına aldım. durmamızı sağlamıştı bu.

"iyi misin minhoş? hasta mısın yoksa?" diye sordum elimle ateşini kontrol ederken.

"yok iyiyim, yorgunum biraz." elini bırakarak yüzünü ellerim arasına aldım ve burnuna bir buse kondurdum. yürümeye başladığımızdan beri ilk defa gülümsemesiyle ben de gülümsedim ona.

sweater weather, minsung ✓Onde as histórias ganham vida. Descobre agora