bir daha kırmayacağım seni

953 131 50
                                    

sınır: 35 oy, 25 yorum

iyi okumalar!!

—

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"üç gün sadece ağlamış gibi görünüyorsun, sil şu göz yaşlarını artık!"

hyunjin'in başımda beni azarlamasıyla sessiz olması için işaret parmağımı ağzıma götürerek susmasını söyledim. minho birazdan gelecekti ve ben gerçekten kötü görünüyordum.

"çok da ağlamadım ama, neden böyle şiş şiş?" diyerek göz altlarımın şiş olmasına ağlamaya başladım bu sefer. "ya salak mısın, ağlamasana!" diyerek yanaklarımı silmeye çalıştı. "of."

"kalk da yüzünü yıkayalım." beni kolumdan tutarak sessizce tuvalete getirdiğinde soğuk bir suyla yıkamıştım yüzümü, iyi gelmişti ama hâlâ gözlerim kırmızı kırmızı görünüyordu. normalde ağlak değilimdir ama konu minho olunca duygularımı daha yoğun yaşıyorum sanırım. beni mutlu ettiğinde ya da heyecanlandırdığı durumlar içinde geçerli bu. yani sadece üzmesiyle ya da kırmasıyla değil.

hyunjin'le beraber tuvaletten çıkarak tekrar odama geldik. hyunjin bana bakarak sabır çekti önce. "şunu giy." diyerek krem rengi montu kollarımdan geçirmeye çalıştı. ben de ona yardım ederek giydim montumu.

"iğrenç görünüyorum."

"sus jisung, bak delirtme beni!"

"ya bana kızma," dudaklarımı büzdüm. "lan, ağlama yine, tamam bebeğim kızmayacağım özür dilerim."

"of." dedim yine, bebek gibi ofluyordum kendimi ağlamamak için tutmaya çalışırken.

telefonumun ekranı minho'dan gelen mesajla yandığında karnımın kasıldığını hissettim, ne diyecektim ona, nasıl davranacaktım ya da gözyaşlarımı nasıl tutacaktım bilmiyorum. bebek gibi ağlamak istemiyordum karşısında.

"ya gidemeyeceğim galiba." dedim hyunjin'e bakarak. bugün onun da sabrını çok zorlamıştım gerçekten. "jisung, hadi git. sevgilin o senin konuş hallet."

"tamam." çabuk ikna olmamla derin bir mefes verdi dışarıya doğru. beni arkamdan ittirerek salonda uyuyakalan annemi atlatarak dışarıya çıkarttı beni. kapıdan son kez arkadaşıma baktığımda bana gülümsedi. "yapabilirsin jisung, fighting!" ve kapıyı kapattı. sağ ol ya.

ellerimi ceplerime koyarak aşağı indim. dış kapıdan minho'yu görmemle yutkundum. aptal gibi geriliyordum, en rahat olduğum insanın yanında bile ona kırıldığım için kendimi kötü hissediyordum.

durmadan merdivenlerden inmeye devam ederek tamamen göz açısına girdim minho'nun, beni görmesiyle gözlerimiz birbirini buldu. adımlarımı hızlandırarak apartmandan çıktım, soğuk hava hemen yanaklarımdan başlayarak tüm vücudumu üşütmüştü.

sweater weather, minsung ✓Where stories live. Discover now