5 ~Choi Sumin öldü~

168 109 189
                                    


Hafta sonu göz açıp kapayıncaya kadar geçip gitmişti.

Jaehyun uyanıp Sanghyuk'u okula uyandırmak için kapısını çaldı.

İçeri girdiğinde Sanghyuk odada yoktu.

Yatağa bıraktığı notta okul için erken çıkacağını çünkü verilmesi gereken gecikmiş sınavları olduğunu yazmıştı.

_ _ _ _ _


Dongmin ve Donghyun herkes gelmeden her zamanki gibi saçlarını vesaire düzeltmek için soyunma odasına çıkmışlardı.

''Şu Sanghyuk bana çok tatlı geldi lan''  dedi Donghyun saçlarını yanlara doğru parmaklarıyla tararken.

Dongmin de ''İyi bir insan gibi duruyor zaten''  diye devam ettirdi.

''Ama gerçekten çok tatlı ve güven verici bir suratı var, konuşma tarzı da çok nazik ve iç açıcı...''

Dongmin, henüz sözlerini tamamlayamamış olan Donghyun'u çoktan susturmuştu.

''Beni ne zaman kabul edeceksin?''  diye sordu Dongmin, onu duvara doğru geri geri sürerken.

''Zamana ihtiyacım var demiş miydim?''  diye karşılık verdi Donghyun, duvara doğru adım adım daha da yaklaşırken.

 Donghyun daha fazla ilerleyemeyecekti çünkü duvara çoktan dayanmıştı bile.

Dongmin, sağ elini Donghyun'un yüzüne yerleştirip ''Seni sevmek neden bu kadar yorucu olmak zorunda?''  diye sordu ve dolgun dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu.

Bu onların ilk seferi değildi, Dongmin bunu ona hep yapardı fakat Donghyun ne ona herhangi bir şey der ne de onu kabul ederdi.

''Saçlarımı bozma''  dedi Donghyun, Dongmin'in laflarını görmezden gelerek.

Bunun üzerine Dongmin bu defa da onun karnına küçük bir yumruk attı ve saçlarına şekil vermeye, aynanın karşısına geri döndü.

Bu defa kendi isteğiyle duvara yaslanan Donghyun uzun süre Dongmin'e bakmaya devam etti.

Sonrasında hızla ona doğru yaklaşıp belini kavradığı gibi onu aynı duvara yaslayıp dudaklarına yapıştı.

Bir, iki ve üç... Sayısız kere küçük öpücükler kondurdu onun dudaklarına.

''Sana karşı koymak neden bu kadar zor olmak zorunda?''  dedi Donghyun, az önceye gönderme yaparken.

Dongmin derin bir nefes aldı ve Donghyun'u kendine çekti.

Donghyun'un aksine Dongmin'in dudakları çoktan uyuşmaya başlamıştı fakat ayrılmak istemiyorlardı, ikisi de kopamazdı, bu bir oyun haline dönmüştü.

O sırada Sanghyuk'un içeri girmesi üzerine Donghyun arkasına dönüp kimin geldiğine baktı.

''Donghyun, dudakların kanıyor''  dedi Sanghyuk gülerek.

Donghyun ise şaşırarak ''Nasıl?!''  demiş ve hızla aynanın önüne koşmuştu.

''Benim de dudaklarımı uyuşturdu oruspu çocuğu''  dedi Dongmin gülerek kendi dudaklarına dokunurken.

''Eee hâlâ çıkmıyor musunuz?''  diye sordu hâlâ gülmeye devam eden Sanghyuk.

Donghyun, Sanghyuk'un bu sorusuna karşılık olarak Dongmin'in belinden kavrayıp ''Artık çıkıyoruz''  dedi.

KORUYUCU | BOYNEXTDOOR [+𝟏𝟖]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin