19 ~Bunu içsem biter mi hepsi?~

62 18 90
                                    

'

...

'Nasıl yani?''  diye sordu Donghyun elindeki nota bakarken, ''Bu kişi sana gerçekten yardım mı ediyor??''

Dohoon ise yalnızca şaşkın gözlerle Sanghyuk'un yüzüne bakarken duyduklarını sindirmeye çabalıyordu.

İkinci notu aldığı günün öğle arasındaydılar ve Sanghyuk, Dohoon ile Donghyun'a yeni gelen notu anlatıyordu.

Sanghyuk kafasını eğerek Donghyun'a cevap verdi;

''Çok korkuyorum, sana zararım yok diyor ama çok korkuyorum işte... Bu kişi bana neden yardım ediyor olabilir, öğrenmem gereken ne?! İşte tam olarak bütün bunlar beni korkutuyor doğrusu...''

Dohoon ayağa kalkarak Sanghyuk'un yanına gidip hemen önünde ayakta durdu.

''Korkmamalısın, hiçbir şey olmayacak Lee Sanghyuk, beni anlıyor musun?!''

Sanghyuk yalnızca kafasını daha da aşağıya eğmiş ve daha da korkmaya başlamıştı, ne zaman ne olacağından bihaber olması onu endişelendiriyordu.

Dohoon onu kolundan tutarak ayağa kaldırdı ve burnuna küçük bir öpücük kondurduktan sonra sımsıkı sarıldı.

''Bu meseleye çok kafanı takma, birileri seninle dalga geçiyor da olabilir''

Dohoon'un bu sözleri üzerine Sanghyuk gerilmişti;

''Ama onu gördüm Dohoon-ah!''

Bunu söylemesi üzerine Dohoon ve Donghyun bir ağızdan ''Ne?!''  diyerek tepkilerini ortaya koymuşlardı.

''Onu gördüm de ne demek Sanghyuk?!''  diye sordu Dohoon onu omuzlarından kavrayıp sertçe ileri geri dürterken.

Donghyun ise ''Yanlış görmüşsündür, o olduğunu nerden biliyorsun ki alnında mı yazıyo?''  diye sordu haklı olarak.

Bunun üzerine Sanghyuk yeniden oturup gördüklerini anlatmaya başlamıştı.

''Giriş katına inip dolabımı açtığımda not yere düştü. Bunun yeni bir not olduğunu zaten anlamıştım çünkü katlanma şekli ve notun yazıldığı kağıdın rengi aynıydı... Açmadan önce refleks olarak etrafıma bakmaya başladım. Koridor, dersin yakında başlayacağı nedeniyle kalabalıktı fakat biri kalabalığın ortasında durmuş ve doğruca bana bakıyordu. Uzun boylu biriydi ama yüzünü göremedim, kafamı onun yüzüne kaldırdığım esnada hızla uzaklaştı, kalabalık yüzünden onu bulup takip edemedim... Ama o olduğuna eminim, içimden bir ses-''

Donghyun onu durdurmuştu;

''O kişinin yalnızca sana aşık olduğu için durup sana bakmasındaki ihtimal yüzde kaç olabilir?''

Dohoon da gülüp devam ettirmişti;

''Bence kesin aşık, sevgilisi olmasa ben de Sanghyuk ile çıkmak isterdim her gece sex falan ohh-''

Sanghyuk'un, Dohoon'un karnına attığı sert yumruk üzerine Dohoon susmuştu;

''Ah tamam tamam sex falan hemen unutuyorum Jae ile yat sen, aaahh!''  diye bağırdı karnını tutarak.

Donghyun da kahkahalar atarak gülüyordu fakat elbette ikisi de durumun farkındaydı, yalnızca Sanghyuk'un kendi üzerinde baskı hissetmemesi için anlamamış gibi yapıp alaya alıyorlardı fakat elbette çabaları boşunaydı..

Sanghyuk daha da ciddileşerek konuşmaya devam etti;

''Korkuyorum derken şaka yaptığımı sanıyorsunuz ama lanet olsun ben gayet ciddiyim!! Ne olduğu sikimde değil şuan için yalnızca şu lanet okuldan kurtulmak istiyorum çünkü onu gördüğüme eminim! Yalnızca bir hafta sonra mezun olacağız belki biter ha? Ne dersiniz, biter mi hepsi? Hm??''

KORUYUCU | BOYNEXTDOOR [+𝟏𝟖]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin